bugün

mensubu olduğum nesildir. kendi ansiklopedilerim yetmezdi komşuya kitap aramaya çıkardım.*

başa gelen edit: daha internet teknolojisi ile tanışmamışken, okulda verilen ödevleri ya da merak edilen her hangi bir bilgiyi ansiklopediler aracılığı ile araştırmaktır.
o güzelim yeni kuşe kağıt ve mürekkep kokusunu duymuş nesildir. çalışkandır, emekçidir.
ansiklopedinin üzerinde kelimenin kaçıncı ciltte olduğunu gösteren ilginç kelime araklıkları vardır. bir ilkokul öğrencisi için çile ama en azından alfebeyi bilen ve sözlüğü hızlı kullanan nesil yetiştirmiştir.
internet varken bile bilgiyi ansiklopediden araştıran nesilden daha üstün olmayan nesildir.*
Bunlar bide salondaki vitrinin içinde sıralı dururlar. bilgi emek ister.
araştırmacı bir ruha sahip olmalarının esas nedeni bilgiye biraz zor ulaşmalarıdır. tek dezavantajı ansiklopedi sayfalarını koparma hastalığıdır.
ansiklopedileri her hafta fasikül fasikül alıp sonra da ciltçilerde ciltletmiş nesildir. bak aklıma geldi şimdi, ne oldu lan o kadar ciltçi?
ülke bayraklarını ezberlemiş nesildir. hatta kardeşiyle kim bilecek yarışması dahi yapmış nesildir. candır, canandır.
koca koca vitrinlerin içinde tozlanmaya yüz tutmuş ansiklopedileri sadece dönem ödevlerinde kullanan nesildir.aynı nesil internetin zirve yapmasıyla bu ansiklopedileri okullara kütüphanelere bağışlamıştır.
bilgisayar yokken doktorasını daktilo ile yazan nesille aynı zaman dilimini paylaşmıltır ve her başarıları taktire şayandır.
bizim nesildir, evde britannica'lar haşur huşur karıştırılır, önemli yerler okunur özeti yazılırdı. şimdiki öğrencilere deney raporu veriyorsun adam kaynaklara aynen şöyle yazıyor:

kaynaklar:
1-deney föyü
2-internet

adam hangi sayfadan aldığını bile yazmıyor, oysa biz öylemiydik. ana britannica bilmemkaç baskısı, sayfasını bile yazardık.
bana maval anlatmayın arkadaş. ne oldu bilgiyi ansiklopediden alınca. çok emek harcadın da götümüz tavana mı deydi. yedin yuttun mu, hazerfan çelebi olup uçtun mu?
şimdiki nesil ile hiçbir farkı olmayan nesildir. evet ben de ansiklopedileri karıştırdım. kütüphaneye gidip kitap arakladım. neyime yaradı. ezberci sistemde neyime yaradı. öretmen demiş ki bık bık bık, haftaya bunun hakkında yazın gelin demiş. çocuğunun dönem ödevi için hazıra konmuş olmasın. ya da kendi tezi için bir şeyler karalatmış olmasın. sen de çıkmışsın vermişsin ödevini yetmiş alıp oturmuşsun. anlat desem. bi bok anlatamazsın. şimdi hiç değilse götümü yormuyorum. bık bık diye öten hocalara da, terraneci kafadaki, ezberci hocalara da iyi oluyor.

elbet bilgi emek isteyen bir iş. hazıra konulmak ile alim olunmaz, okuyarak anlayarak, düşünürek olur, olgunlaşarak olur bilgi sahibi olmak. bilgi sahibi olma nedir* bakalım yunus emre ne demiş,
ilim ilim bilmektir,
ilim kendin bilmektir
sen kendin bilmez isen
ya * * nice okumaktır.

işte böyle. sen nostalji yapıcam diyosan yap sana karışan yok. ama bil ki; şu an amerika nın bilmem ne üniversitesinde ansiklopedilerle okula taşınılmıyor. lap topları var. kütüphaneleri de var, gidip lazım olursa alıyorlar, bilginin şekline değil, şekilciliğe değil !!! bilgiye bilginin kendisine!!!hürmet ediyorlar, önem veriyorlar...
karahanlıları hazırlamış biri olarak o haritalar, gaznelilerle ilişkiler, yazıyla ilgileri, tarihteki yerleri, liderleri, beyaz kalın sayfalı ağır ansiklopedi, halk kütüphanesinin loş havası ve rutubet kokusu, soğuk sonbaharda esen rüzgarla cama doğru savrulan sarı yaprakları izlemek, yerdeki ahşabın üzerine dökülmüş zift ve onun üzerinde gezdirilmiş talaşın yarattığı ambiyansı özleyen nesildir.
altıncı nesil değildir.
hatta tansu çiller'in robert kolejde okuduğu yıllarda hocaları ödev verdiğinde sayın eski başbakanımız o kadar hırslıymış ki, herkesten önce gider okul kütüphanesinden o konuyu bulup ödevini yapar, sonra da kimse yapmasın diye ilgili sayfaları yırtarmış...kaynaklar o zaman kısıtlıymış...
sayfalarda yer alan resimleri kesip defterinde hazırladığı ödeve yapıştırmak için ailesiyle kavga eden nesildir.

şimdi ise çocukların ödevlerini renkli çıktılarla boca ettiğini görünce bir iç çeken ve teknolojinin değerini kendisinden sonraki gelenlerden daha iyi bilebilen nesildir.

(bkz: hey gidi günler)
bir harf hatası yüzünden sonuna gelinmiş a4 kağıdını buruşturup çöpe atmış nesildir. malum el yazması. backspace tuşu henüz icat edilmemiş. kolay mı?
muhtemelen 90'larda ilk gencligini yasayan nesildir.

odev ararken, o kadar dalar ki sayfalara, ne aradigini unutur. olsun, gerekli gereksiz bir cok sey ogrenmistir.
imkanlar dahilinde davranmış nesildir. internetten yararlanma olanağı bugünkü gibi varolsaydı kuşkusuz yine kimse ansiklopedi yüzüne bakmıyacaktı. fakat o araştırma havasında olmak, sayfalarca aramak, mürekkep-baskı kokusunu hissetmek*, gerekli-gereksiz bilgilerle karşılaşmak, zorunluluktan da olsa kent kütüphanelerine giderek kütüphane havası solumak, uzun uğraşlardan sonra aradığını bulmak veya bulamamak ve tüm bunların farkına varma olanağına sahip olmuş nesildir.
günümüzde de bu tarz hisleri tatma olanağı var tabiki. fakat kimsenin buna tenezzül edeceğini sanmıyorum. kolayı varken zora gelmez kimse.
artik kaynaklarini wikipedia ile sinirli tutan nesildir.
daha vahim olan bir nesil için bakınız;

(bkz: internet çağında bilgisiz kalan cahil)
hazırladığı ödevlerde; '#&678' şeklinde anlamsız imgelerin bulunmadığı nesildir.
Bir nesil demiş ki; (bkz: acaba bu ne baba be)
istanbul ögrencılerı ıcın beyazıt kütüphanesi'nın önemı ..
Yıllanmış kıtapların kokusu , rafların arasında dolaşarak aradıgını bulma cabası ..
Tembelleşmemış nesılden oncekı nesıl , o nesılden sonrakı ve bundan sonrakı nesıllerın asla yaşayamayacagı duyguların sadece bırtanesı ..
kütüphane görmüş,sessizce orada oturarak, bilgisini aramış nesildir.gazetelerden meydan laorusse,ana britanica biriktirmiş nesildir
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar