bugün

"önce doğa sonra insan" şiarini benimsemiş beyfendi ve hanimefendilerdir. banliyö gençlerinin yasama hakkina da saygi duyarlar.
söyle bir sarkı vardı ki ;
'' sokak köpeklerine gösterilen ilgi sokak cocuklarını geride bırakmıs ''
belki alakalıdır.
bu hayvanların mamalarına harcadıklarının onda birini evi olmayan sokakta yaşayan insanlara dağıtsalardı her halde böyle bir sorun olmayacaktı.
bir eşek tarafından tecavüze uğrayana kadar bunu yapmaya devam edecek insancıklardır. ama s.kilmiş g.tün davası olmazmış.

(bkz: geçti bor un pazarı sür eşeğini niğde ye)
talihsiz bir baslik olarak degerlendirilebilir. eninde sonunda, hayati tehlike altinda olan, yardima muhtac bir canliya el uzatmak duyarli, merhametli bir davranistir. birini digeriyle kiyaslamak, abesle istigaldir. siz ne yaparsaniz yapin, dunyanin bir yerlerinde bir takim canlilar, hakkin rahmetine kavusacaktir. onemli olan sizin bu dongude nasil bir tavir aldiginizdir. eger elinizde bir sey geliyorken bir canlinin yardim ihtiyacini geri cevirmiyorsaniz, bugun bir sokak kedisine sut verdiyseniz, muhtemelen ertesi gunde, donercinin onude yutkunan bir sokak cocuguna yiyecek bir seyler almaktan kacinmayacaksiniz demektir. ozetle; insana yardim eden insan ve hayvana yardim eden insan seklinde kategorilenmesinden ziyade, yardim sever insan ve bana ne diyen insan olarak ayrilmasi daha dogru olan tanim.

(bkz: insanin icinde olacak kardesim)
feminist ibnelerdir.
mantıksız bir tespittir. hayvanları koruyan insanları da hatta bitkileri de seven ve koruyan, onlara yardım edendir. hayvanları korumak, canlılara olan saygı ve sevginin sonucudur ki hayvanlar kendilerini korumaktan aciz yaratıklar olduğundan bilhassa ilgi gösterilmesi gereken, sevimli varlıklardır.
hayvanların da bir canı olduğunun , onları da allah ' ın yarattığının farkında olan insancıklardır.
hayvanları sevmeyenlerin insanları sevebileceğini düşünemeyen insanlar.biraz doğru,tanrının yarattığına ne olursa olsun saygısı olmayan insan sevemez de doğrusu....