bugün

ilkokulu rusya'da okuduğum için statü farkı yoktu sözlük, hepimiz eşittik. *
faber-castell boyalarını kullanmak.
yerli malı haftasında sınıfta yiyilen ithal meyveler.
stabilo kalemler. renk renk çeşit çeşit.
sabun boyutunda silgi,
çok ucu olan tükenmez kalem,
güzel ayakkabılar,
kantinden alışveriş yapabilme .
arı maya lı silgidir o.
faber castell metal kutudaki renkli kalemler.
evin okulun dibinde olması. sen giriş zili ile uyanırken başka yerden gelenin 1 saat daha erken uyanması. tüm bunlara rağmen yinede evi okulun dibinde olan çocuğun derse geç kalması. hala şaşırtıcı geliyor.
bir çok kişi gibi bende aynı görüşteyim, annem beslenme çantama muz koymazdı, alamayanlar imrenmesin diye, şimdi kilosu 2 - 3 tl, herkes alabilir artık, modası geçti muzun.
almanya'daki halanın teyzenin amcanın bilmem kimin gönderdiği araç gereçler. özenirdik öyle safoz gibi. uzaydan geliyor sanki.
kalemtıraş.
arı mayalı silgi.
harry potter ve sırlar odası çıkartma albümünde 156 numaralı çıkarma 10 lira falan verenler vardı 3-4 sınıfta o işin ticaretinden iyi kazanmıştım ey gidi günler.
Yumurtlayan kalem. sınıfın en zengin çocuğunda vardı, bir de her tenefüs gidip karışık tost yerdi kantinde.
sanal bebek.
markalı ayakkabılar.
power rangers oyuncakları.
35x50 resim kağıdı.
en son basılan soru bankalarıdır.* fakirdik o zamanlar ailem bana yeni test kitabı alamazdı, ben de istemezdim zaten. abim benden bir üst sınıftı ve hep onun çözülmüş kitaplarını kullandım ben. o itü inşaat kazandı, beni boşverin sormayın.
defter kabı.
tudem yayınları.
renkli uçlar, kısa converseler, renkli külotlu çoraplar ha bide bratzli suluk.
monami pastel boya 4'lü, 8'li, 12'li, çantalı vs.
ispirtolu kalem ve düğmeli kalem kutusu. böyle düğmesine basınca biyerinden bi gözü açılırdı gıpta ile bakardım.
uçlu kalem.
demir gri kalemtıraş.