bugün

'nerden başlasam bilemeyeceğim ' dedirtecek kadar çok olan eylemlerdir.
okuma yazma bilmeyen 1.sınıf öğrencilerine mektup yazmak !
senelerce kraş anaokulu gibi bilimum okula hazırlık sürecinden geçmiş biri olarak ortama yabancı diğer bebeler ağlıyor diye benimde oturup ağlamam. ee hepsi ağlıyordu ama demekki ağlamamız lazımdı o an...
yapılmayan mallıklardır. baba okul müdürüydü, direkt ikiden başladım. ilkokul ikide yapılan mallıklar diye başlık açılırsa haberim olsun. odamda dinleniyorum ben.
ilk okul 4 dü sanırım. "ayşe yunusla ağızdan öpüştü" yazıp başka arkadaşın çantasına atmak. olayın büyümesi ve velilere kadar gitmesi. ne yalan söyliyim ben yapmadım *
ilkokul birinci sınıfta ki mallıkları hatırlayabilen adamın mallık yaptığına inanmam ben arkadaş, dünü sorsan hatırlamıyorum ben.
çantanın en altına gizlenen kalemkutumu bulamayıp yanımdaki kızın kırmızı kalemiyle çizgi alıştırması yaparak son derse gelmem.
Okumayı erken sökmek. Direk yardımcı öğretmen oldum birleştirilmiş sınıfta.
istisnasız her gün zilyon tane eşya kaybetmek. özene bözene alınmış cetveldir, kalemkutusudur, kalemdir, silgidir eve döndüğümde çantamda olmazdı. kaybolan her bir eşya için ayrı ayrı ağlardım. * fakat ertesi gün yine aynı kayıplar... hangisinin mallık olduğunu kestiremedim şimdi.
yıl 1989 6 yaşındayım, okul gecekondu bölgesinde yer alıyor, bu nedenle sınıfta güçlünün borusu ötüyor, annem okulda öğretmen olduğu için tıfıl olmama rağmen kimse dövmüyor beni, yoksa sıçacaklar ağzıma, o zamanlar öğretmenlerden it gibi tırsılıyor. neyse bir gün bizim sınıfı sinemaya götürdüler, bir kahramanlık filmi, 3 türk biçiyor yüzlerce bizanslıyı, okula dönüyoruz tabi tekmeler yumruklar havada uçuşuyor. filmi yaşıyoruz tekrar, sınıfta da cuma adlı kapkara orta boylu ama hayvani gücü olan saçı 1 numara bir çocuk var, sınıfta azarken o çıktı karşıma, ben de o gazla çaktım çocuğun suratına yumruğu, çocuk önce acaip şaşırdı, sonra sıktı yumruklarını bana öyle bir baktı ki sikecek belamı yani, sonra zannımca annemi hatırladı elini dişlerini sıktı bekledi bekledi bekledi, gözünden bir damla yaş geldi, döndü arkasını gitti. yıllardır o tek damla gözyaşı içime dert oldu, üniversitedeyken gidip okul arşivinden adresini bulup özür dilemek istedim, su basmış arşivi belge melge bulamadılar, milyonda bir ihtimal olsa da ankara keçiören cemal gürsel ilköğretim okulunda okuyan cuma kardeş, eğer bunu okuyorsan çok özür dilerim senden bu mallığım için.