bugün

anca öpülecek kızdır, sonra salın gitsin.
ilişkide sıkıntı çıkarmak adına saçmalayan kızdır. *
''merhaba,

öncelikle kendimi tanıtayim. ben çoğunlukla üniversitenin 2. veya 3. sınıfında okuyan bir evin bir kızıyım. esasında asla hiçbir evin bir kızı olmadım. bana böyle bir şans verilmedi ama nedense ben böyle olduğumu düşünüyorum. bana kalırsa benim hakettiğim şey tam olarak bu olmak.

hayatımda bir çok erkekle tanıştım. bu tanıştığım erkeklerle hep arkadaşlık ilişkim oldu. hiç değilse ben öyle düşündüm ve onların da öyle düşünmelerini istedim. çünkü hiçbir zaman birine ait olmak bana göre olmadı. belki de sizin etik kurallarınıza aykırı bir arkadaşlık ilişkisi görecem var. çünkü ben aslında sizin arkadaşım sandığınız bir kaç erkekle evvelinde öpüşmüş bulundum. hayır, zorla kimse beni öpmedi. öpemez de. bu yalnızca bana sarılmanızı istediğim zamanlarda içimi biraz olsun size açarken arkasına geçtiğim gereçti. olayın aslı şu ki; ilk adımı atan taraf olmak istemem. bu sebeple eğer bir erkekle öpüşüyorsam bunu onun başlatması gerekir. ben bir kadınım, ağırtan satarım. ama bunu bazen beni zorla öptü diye anlatırım, bazen de seksapalitesinden bahsederim. tamamiyle egomun o anda neye ihtiyacı olduğuyla ilgilidir.

bu zamana kadar pek kimsenin beni mutlu ettiğini söyleyemem. zira, mutluluğun anlamını tam olarak çözdüğümü düşünmemekteyim. bana göre mutluluk; istediğim şeyin istediğim zaman olmasıdır. şimdiye kadar hissettiğim şey buydu. ama olur da bu konuda fikirleriniz varsa sizi işime gelmeyen noktaya kadar dinler, sonrasında konuyu değiştiririm. bu anlattığınız şeyleri önemsemediğim anlamına gelmez. önemserim. fakat sizinle ilgili herhangi bir şeyi önemsediğimi size belli etmek bana güçsüzlük gibi gelir. biraz yalnız kaldığımda söylediğiniz şeyleri düşünür ve başka herhangi bir insanla benzer bir muhabbet içine girdiğimde bazen alıntı yaparak bazen de tamamiyle kendi fikrimmiş gibi davranarak düşüncelerinizin düşüncelerim olduğunu belirtirim. içinde bulunduğum durum ya da ortam beni mutsuz ediyorsa olayı tek taraflı şekilde algılar ve her nerede olursam olayım beni birazcık bile olsa daha fazla mutlu eden herhangi bir yere ışınlanırım.

etrafımda beni beğenen erkeklerin olması her zaman hoşuma gitmiştir. ben küçük bir kadınım, benim mutluluğum egomla doğru orantılıdır. herkesin beni sevdiği ama haykırırcasına sevdiği harika bir dünya hayalim var. sevgilim(arkadaşım) olsun olmasın herhangi bir insanın beni sevip sevmediğiyle çok ilgilenirim. sevgilim olsun, olmasın dış dünyaya kendimi asla kapatmam. potansiyel olarak bana yazan erkeklere beni tamamiyle gözden çıkarabilecek seviyeye getirmeden cevap vermeye, konuşmaya devam ederim. canım sıkılırsa da konuşurum. bana kalmış bir şey. kimse tarafından unutulmak benim hoşuma gitmez çünkü ben pek kimseyi unutmam. asla öc alma peşine düşmem ama büyük bir kindarımdır. aslında tam sevilmelik bir insanım, bana göre insanların beni sevmesi onlar için de çok iyi bir şey. çünkü ben rahat bir insanımdır, herkesi olduğu gibi kabul ederim. tabi ki kabul edebileceğim bir olguya sahipse. eğer kabullenemeyeceğim bir durum varsa o insanı hayatımdan çıkarır ve kabul edebileceğim olgudaki insanlarla hayatıma devam ederim. bu da beni çelişkili yapmaz, sonuçta hepsi olduğu gibi kabul ettiğim için hayatımdadırlar. size garip gelebilir tabii, anlamanızı beklemiyorum.

eğer siz hayatımdaysanız ve benim ile sevgili olduğunuzu düşünüyorsanız bu sizin için iyi bir şeydir. çünkü ben kimseyle sevgili olmam. arkadaşlık daha önemlidir. sevgili olunca beklenti oluyor ve bu hoşuma giden bir durum olmadı hiçbir zaman. 3. bir gözle bakmam gerekirse ki bu gözün de tamamiyle bana ait olduğunu belirtmem gerek; benden hiçbir şey beklememeniz gerekir. bu hakkı size kim veriyor anlamış değilim. el ele tutuşup geziyor olabilir, sevişiyor ve beraber uyuyor olabiliriz. belki bir süredir beraber bile yaşıyor olsak bu durum da herhangi bir beklentiye girmenizi gerektirecek bir potansiyele sahip değil. size aşkım ya da sevgilim demem de herhangi bir yetki edinmenizi sağlamaz. dedim ya; ben bir evin bir kızıyım ve o ev benim evim. sizi oraya sokarak verebileceğim her şeyi vermişim demektir. daha fazla bir şey beklemeniz beni yoracaktır ve arkadaşlık ilişkimizi sorgulayacağım anlamına gelir.

arkadaşlık ilişkimiz henüz başlamışsa bir çok şeye hevesliyimdir ve bu süreç sizi oldukça mutlu edecektir. bunun garantisini verebilirim. sizi inanılmaz bir merakla dinler gibi yapmadan hemen önce kendimle alakalı çok fazla şey anlatırım. anlattıklarımın çoğu aslında kendimle alakalı değildir ama kendimle alakalı da çok şey anlatırım tabi. en ince ayrıntısına kadar her şeyi bildiğinizi düşündürtürüm size ama can alıcı noktaları hep es geçerim. beni sevmeme ihtimalinizi göze alabilecek kadar çılgın bir yapım yoktur.

bilirsiniz ki diyalog en az kişiyle gerçekleştirilen bir konuşma biçimidir. her şey gibi bunu da yanlış biliyor olmanız benim için üzücü bir durum. çünkü diyalog aslında benim konuştuğum ve karşı tarafın dinlediği veya karşı taraf konuşurken benim umrumda olmadığı bir sesli paragraflar bütünüdür. bu cehaletiniz beni çoğu zaman hakkınızda üzülmeye yönlendirir. size üzülüyor gibi yapsam da aslında pek umrumda olmaz. eğer gerçekten böyle düşünüyorsanız okuduğunuzu anlamıyorsunuz demektir çünkü az önce çok net bir şekilde içimi sıkan durumlara katlanamadığımı söylemiştim.

eğer sizi dinlemek istemiyorsam bunu gerçekten söylerim. veya hakkınızdaki herhangi bir şey beni ilgilendirmiyorsa bunu da söylerim. almış olduğunuz hediyeyi beğenmediysem, giydiğiniz tişörtü sevmediysem veya sizinle alakalı herhangi olumsuz bir düşüncem varsa onu söylerim. çünkü ben insanların ne hissedeceklerini aldırmayacak kadar kendime dürüst bir insanım. size yalan söylemek istemem. söylediklerimin size hissettirdikleri de benim size karşı dürüstlüğümün bir göstergesidir. sizin de aynı şeyleri yapmanızı ister gibi gözüksem de ne zaman böyle bir şeye yeltenseniz altınızdan girer üstünüzden çıkarım.

bazen sizin konuştuklarınızın benim için hiçbir önemi yoktur çünkü ben sabit doğrularımın yitmesine katlanamayacak kadar obsesif bir yapıya sahibim. savunduğunuz şeyin doğruluğunu dibine dek biliyor bile olsam yine de en başta arkama aldığım tarafa asla ihanet etmem. bu benim kendime bir ihanetim gibidir. sizi kendimden üstün tutmuş gibi hissettirir bana ve bu hoşuma gitmeyen bir durumdur. her kadın gibi güçlü bir erkek istiyor gibi gözüksem de aslında istediğim yanında güçlü hissedebileceğim bir erkektir. eğer yanımdaki erkek benden üstün ise bu onun yalnızca iyi yanlarıyla ufak bir tatil yapmam için bir fırsattır. dedim ya, böyle sıkıcı şeylere gelemem. benim istediğim şey her yönüyle daha iyi olduğumu bana her an hissettirecek biridir.

hayatla ilgili sorunlarınızı eğer kendiniz çözemiyorsanız ortada beni ilgilendiren bir durum yok demektir. zira ben sizin bedeninize ya da zihninize girerek yerinize bir hayat yaşayacak değilim. bunu kendiniz yapmanız gerekmektedir. bunu yapmadığınız süre boyunca sizi tatlı dille yargılarım, ama bu; o kadar tatlı bir dil olur ki sanki dışarıya vuramadığınız bir iç sesmiş gibi hissettiririm. olay aslında tamamiyle hakkınızdaki düşüncelerimin amiyane tabirle ağzıma geldiği gibi size söylememdir. ama siz bunu anlayacak bir dağarcığa sahip olamadığınız için size göremediğiniz şeyleri farkettiriyormuş gibi hissederek duygusal bir denklem yüklerim. bu da beni, böyle hassas bir konumda vazgeçilmez bir hale sokar. vazgeçilmez olmak en fazla sevdiğim şeydir, zira benim için herhangi bir şey bitecek olursa onu benim bitirmem gerekir.

benim için benden önce yaşadığınız duygusal şeyler beni katiyyen ilgilendirmez. ne kadar kızla yattığınız, nerelere gittiğiniz, neler yaşadığınız.. ben oyunumu her zaman kendi arzularıma göre oynarım. ilişkimizde önem olacak olan şey daima benim önceden yaşadıklarım ve şu an istediklerimdir. yüzlerce kadınla yatmanız benim için iyi bir şeydir, pek tabii bir hastalığınız yoksa. 100lerce kadının istediği bir erkeğe sahip olmak beni daima mutlu edecektir. yarın ölmüş olsanız bile bu sizi tamamiyle aklımdan çıkaracak başka biriyle tanışana dek beni içten içe tatmin edecek en büyük silahtır.

bazen gerçekten sizi sevebilirim ama bu sizden vazgeçmeyeceğim anlamına asla gelmez. yanlış anlayıp umutlanmanızı istemem; sizi sevmekten kastım size ait, esasında bana ait bir kaç ilişki özelliğinizdir. size tamamiyle ait olan şeyleri bir süre sevebilirim. bu onlardan sıkılmayacağım anlamına gelmez. aslında ben size ait olan özellikleri de belirlerim. mesela; sorunlarınız bana göre size ait değildir, çünkü onları sevmem. yaşadığınız kötü şeyler, stresiniz, kaygınız, sağlıki problemleriniz, aile sıkıntılarınız, arkadaş sorunlarınız da size ait değildir. bu yüzden onları sevemem. bana göre size ait olan en baskın özellikleriniz bana karşı olan centilmenliğiniz, kibarlığınız, düşünceli olmanız. sevebileceklerim bu kadarla kısıtlı değil. yaptığınız tatlı sürprizler, beni sorgusuz sualsiz dinlemeniz, yargılamamanız da size ait olan en sevdiğim özelliklerinizden. sevmediklerimi çöpe atabilirsiniz.

dediğim gibi; bana göre dünyamı ben yaratırım. size ait olanı ben belirler, sahip olduğum kişiyi ben çizerim. eğer beni mutlu edebilecek kadar yetenekli değilseniz bu daima sizin sorununuz olmuştur. eğer tüm bu basit şeyler sizin kaldırabileceğiniz ağırlığın üstündeyse de sesinizin bana kadar ulaşıyor olması bile bir mucizedir sizin için. bunu kutlayabilirsiniz. neden mi? çünkü; benim gerçek dünyamda beni ya olduğum gibi kabul edeceksiniz ki bu en büyük zorunluluğunuz, ya da bu ''arkadaşlık'' ilişkimiz bir son bulacak.

hala bu konuda ısrar edecekseniz size ''biliyo musun aslında'' ile başlayan cümleler kurmam an meseledir her zaman. o yüzden..

sen bilirsin.

sonra tekrar konuşuruz, tamam?''

tam olarak 8 yaşımdan beri hayalini kurduğum yazarlık serüvenine atılırken bana en büyük ilhamı veren kızdır. yukarıda, kitabın giriş kısmını okuyabilirsiniz. merak edenler 2015 ekim'de devamını okuyabilirler.
(bkz: Okumadım ama bu kadar uzun yazdığına göre haklıdır) dedirtendir.
Tekmeyi yemek isteyen kızdır.
okumadık durumumuz yoktu.
http://galeri.uludagsozlu...-ge%C3%A7-pi%C3%A7-89260/
bayrağı merak edilen kızdır.
maçoları kızdıran tip.