bugün

kişinin, etkisinden kendini kurtaramadığı, ilginç yersiz saçma düşüncedir.

benim ilginç saplantılarım:
kaldırımda yürürken kaldırım taşlarının tam ortasına basmak, uykum gelmiyorsa ayaklarımı sallamak, ekmek arası yiyip ayran içerken döneri ayranda önce bitirip son fırtı çekmek, karşılıklı iki direğin arasında sanki yere sıfır bir ip varmış gibi, ona basmamaya çalışmak.
acmadigim nargileyi icmem.
- saatin alarmını ilk duyduğum seferde yataktan çıkmamak. o saat 8.15'e kuruludur ama ilk duyuşum 9da olsa çıkmam o yataktan. 5 dakikada olsa keyfimi yapar 9.05'te çıkarım.
- Ayıklaması ve yemesi zor meyveleri tadını çok sevsemde yemem.
bir yere hep çok erken gidiyormuş gibi hissetmek ve sonunda hiç bi yere zamanında varamamak. saatim bile yerel saate göre 10 dk ilerde benim be.
kulağımda küpe yokken bakkala bile gidememek,evet sözlük,küpesiz evden dışarı tek bir adım bile atamıyorum.
biri benimle dalga geçti veya arkamdan güldü diye onun evinin adresine kadar herşeyini araştırmam.acaba merak ediyorum onun elini kolunu bağlayıp sonra işkence yapsam birdaha gülebilecekmi?
O an istediğim bir yiyecek, aklıma gelmeyen bir kelime ( 2 ay kadar düşündüğümü bilirim) evde ekmek ve kola olmaması, herhangi bir denizden uzak olmak, ağaçsız bir arazi, güneş ışınlarının direct tenime değmesi, aslında her yaptığım hareket takıntımdan mı ibaret?
yerdeki mazgallara ve bodrum kapaklarına içine düşeceğim korkusundan asla basmam. *

edit: imla
başkalarının derdini, kendi derdimmiş gibi sahiplenip; yok yere hüzünlenmek.
alarmdan önce uyanıp 'şimdi çalacak' diye tedirgin olup uyuyamamak.
her gece yatmadan önce tüm mesaj ve arama kayıtlarını silmek. *
sanal dünyadan birine aşık olup onu dünyanın en güzel insanı olarak düşlemek.
yapılmak istenmese de yapılan saplantılardır. mesela ben merdivenden çıkarken örneğin önümdeki kişi 3. basamağa sağ ayağı ile bastıysa ben de sağ ile basarım. eğer sol ile bastıysa aynı şekilde sol ile basarım. garip bir durum tabi ama engel olamıyorum.
obsesif kompulsif bozukluk diğer adıyla saplantı-zorlantı bozukluğudur. hastalığa yol açan etkenin beyindeki sinir iletimine katkıda bulunan serotonin maddesinin salınımının dengesizliğinden kaynaklandığı düşünülür ve bendede bolca mevcuttur. herhangibi cihazın sesini açar yada kaparken tekli rakamlarda bırakamam, ayakkabımın öncelikle sağını giyerim, kelimelerin yada sözlerin hecelerini parmaklarımla sayarım, iki direk yada ağaç varsa muhakkak ortasından geçerim, aklıma birinin ismi yada bir filmin adı takılırsa bulana kadar rahat edemem, evimin haricindeki okul, hastane gibi ortak kullanım alanlarında kapı kollarını tutmam, perdedeki en küçük aralığa tahammül edemem ve bu konuda herkese cipram öneririm...
herkese renkli günler
yoldan geçen arabaları saymak.
ortak kullanılan tuvaletlerde kapının kolu ıslaksa kapıyı açamamak. (ıslak değilse de açmaz ama ıslak olduğunda bir bahanesi vardır.)
durup dururken bugün kimi düşünüp osbir çeksem acaba?
(bkz: perdeler)

uyumadan önce yatılan odadaki bütün perdelerin sıkı sıkıya kapatılmasıdır.
(bkz: külotlu çorap)

siyah ince parlak.
aldığım gazeteyi benden önce başkasının okumasından nefret etmek.