bugün
- eşcinsellik kendi kendini hadım etmektir15
- aleyna tilki10
- seçme şansınız olsa hangi ülkede yaşardınız15
- ismail kartal8
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi22
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı19
- geldi yine deli11
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba19
- türkiye cidden almanyadan daha iyi9
- 2001 türkiyesinin en gelişmiş ülke olduğu gerçeği10
- içine şeytan girse ne yaparsın13
- ümmetçilerin azerbaycan düşmanlığı10
- artık yazmayacağım9
- erkekler ne işe yarar19
- yanında karısı varken karı kıza bakan erkekler9
- arda güler11
- askerliğe veda gecesi8
- jose mourinho62
- icardi190521
- 2 haziran 2024 küçükçekmece de çöken bina10
- iremga9
- anın görüntüsü11
- insanı zengin hissettiren şeyler11
- magicovento17
- carlo ancelotti8
- albay kemal13
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri16
- albay kemal'in yazdıklarıni okumamak9
- iq seviyesi yükseldikçe tanrı inancının azalması9
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması18
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür18
- en çok sevişmek istediğin kimse11
- 1 haziran 2024 borussia dortmund real madrid maçı25
- nihavend longa20
- true nickli yazar8
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz8
- en objektif siyasi parti9
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün9
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır13
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak14
- kizil kara14
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı15
- eskorta 220 bin lira gönderen adam9
- barbara palvin'in aldatılması15
- magicovento cesurluğu17
- erdoğan'ın mülteci sevdası19
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi27
- beli açıp kot şort giymek10
- ahmet uğurlu8
- sözlüğün en güzel kızından aldığım iltifat11
(bkz: ajdar)
bu adamın bir amacı varmış, ben star olucam demiş. okutmuş ailesi bunu okula gitmiş, çalışmış. ama sanatçı olamamış, ne olursa olsun başarcam dedi ve ne olursa olsun başardı, topstar deyin mal deyin ben de size katılırım. ama bir gerçek var ki bu adam idealleri uğruna madara oldu ama istediği şeyi başardı. inanılmaz bir özgüven var. kolay mı lan her gün televizyona çıkıp rezil olmak ve buna rağmen ayakta durabilmek ?
bu adamın bir amacı varmış, ben star olucam demiş. okutmuş ailesi bunu okula gitmiş, çalışmış. ama sanatçı olamamış, ne olursa olsun başarcam dedi ve ne olursa olsun başardı, topstar deyin mal deyin ben de size katılırım. ama bir gerçek var ki bu adam idealleri uğruna madara oldu ama istediği şeyi başardı. inanılmaz bir özgüven var. kolay mı lan her gün televizyona çıkıp rezil olmak ve buna rağmen ayakta durabilmek ?
günümüz türk gencinin sık sık içine düşmekten kendini alamadığı durumdur.
idealin başlıkla alakalı olan tanımı sevgili sözlüğümün de bildiği üzre ülküdür. mefkuredir. daha da türkçesi* kişinin hayatında gerçekleştirmek istediği en büyük hedefidir.
ülkemize uygun daha da subjektif bi açıklama isterse bu kelamım....ki ister...gençlerimizin çoğunun uygulamaya geçirmek için uğraştığı ama maalesef çeşitli hayal kırıklıklarıyla, efendim ağlayışla, efendim 'zaten benlik bi şey değildi o iş' diyerek kendini avutmalarla vazgeçtikleri hayalleridir...bu tip durumun aynısını* * bizzat yaşamışımdır.
efendim daha orta sondayken...orta son ne lan....yaşlılığını cümle aleme duyurmaya devam et sen e mi..kartoloz....yani ben sekizinci sınıftayken tiyatrocu olacam diye tutturdum beni tanıyan ahaliye. işte aileme arkadaşlarıma akrabalarıma hedeye hödöye...onlardan aldığım sayısız umut kırıcı, negatif, s.klenmeyen * * cevaptan sonra vazgeçtim. halbuki lisede tiyatro grubuna girmiştim..sooonacıma kadıköy de bi sahnede oyuna çıkıcaktım...soonacıma işleri ayarlayıp para kazanıcaktım....ama olmadı. vazgeçtim. niye? korkağım da ondan.
sonrasında o tiyatroculuk idealim tersine mi yoksa düzüne mi olduğunu şu an kavrayamadığım bi evrim geçirdi ve öğretmenliğe dönüştü. şu an bana öğretmenlik holding patronluğu gibi gelmekte. o derece yani. bi öğretmen görsem kendisiyle para piyasasını konuşasım, insan psikolojisi konuşasım, dertleşesim, hatta kafayı dizine * * yaslayasım ve ağlayasım geliyor.....öyle severim öğretmenleri...halbuse kendisi belki mesleğinden, kendisinden, öğrencilerden, bilimum her şeyinden nefret ediyodur ama ben onu kafamda birinci lig maçlarına şeref tribününden kombine bilet almış da öyle sevnçliymiş gibi canlandırıyorum....idealdeki kişi ya...
+ teyze-amca siz öğretmen misiniz?
- evet?
+ ne kadar güzel di mi?
- ne güzel?
+ öğretmen olmak.
- yaaaauuuv....yaaauuuvv....kızım manyak mısın nesin?
+ anlatır mısınız içinizde ne gibi heyecanlar var ne gibi düşünceler?
- valla...akşama ne yicemi düşünüyorum. hanfendinin dolma yapma ihtimali var..pek heyecanlıyım.
+ biz geleceğin öğretmenlerine tavsiyeniz var mı?
- yavrum çekil önümüzden!
+ peki.
böylelikle ben gittim 4 sene önce kıytırık bi üniversiteye kaydoldum. ne için? ilerde öğretmen olabilmek için....mezun olduğum üniversiteyi hiç sevmem. sırf bu ideal uğruna katlandım. üniversitenin ismini de vermicem ki mensupları üzerime üzerime gelmesinler efenim..karma meselesi değil de...negatif enerji meselesi...saygı meselesi....malumunuz....
şimdi bi sene yüksek lisans yapıcam...formasyon için..yoksa devlet öğretmen olarak atamıyor...bu da bi sene daha hayattan uzak...saygınlıktan uzak..parazitliğe yakın bi şekilde yaşamak demek...öğrencilik iyi bi şey. hoş bi şey...anam keşke her taraf ilköğretim, lise, üniversite dolsa...hiç böyle ne biliim....ev mev...bakkal, park, bahçe, dükkan, hatta kerhane falan olmasa da herkesi öğrenci olarak kaydedebilecek mekanlar çoğalsa....ben istemez miyim. karşı çıkan kamer gençtir. ama olmuyor azizim..olmayınca da öğrencilik bi yerden sonra batıyor insana...sıkıntı veriyor...
işte geçenlerde yukarda bahsi geçen değişikliğe uğramış idealimle salonda oturuyoduk...gelecek planlarımızdan bahsediyoduk...mutluyuz huzurluyuz...birbirimize inancımız tam...etrafın içine sıçılmış ama ikimiz buraları cennet yapacaz...o kadar eminiz...neyse biz böyle sevişirkene annem salona geldi. muhabbetimizi yarıda kesti. cebren ve hileyle.* sanki ben ona bişey sormuşum....pat diye konuştu...annem işte...
+ kızım ben sana bişi diim mi?
- he buyur anne...deme kelimesini sarf etmenin faydasızlığı aşikar şu an.
+ her edebiyat bitiren senin gibi ukala oluyo mu?
- bilmem anne çok edebiyat bitiren tanımadım. sınıftaki arkadaşlar en son gördüğümde daha bitirmemişti.
+ lafı karıştırma.
- tamam karıştırmıyorum.
+ düşündüm de sen lisedeyken tiyatrocu olmak isterdin bazen.
- bazen mi?
+ neyse lafı karıştırma.
- karışt....karıştırmıyorum anne. tamam.
+ şimdi düşünüyorum da...
- eee?
+ tiyatrocu olsan çok daha iyiydi.
- ne?
+ tabi. en azından bi havamız olurdu 'kızımız sanatçı' diye.
bunu söyledi...ve öylece çekti gitti sözlük...ben ve kanepedeki idealim donduk kaldık. uzun süre kendimize gelemedik. ne yaparsak yapalım şu insanlara yaranamıcaz geyiğini bile çeviremedik...öyle içimiz acıdı...idealim kalktı gitti zaten...ben seni ararım sonra dedi...tamam dedim ben de...bi hafta oldu aramıyo...bekliyorum öyle elim böğrümde.
komik mi şimdi bu....komik....gülüyo muyum...hayır gülmüyorum.
+ seviyo musun kızım öğretmen amcanı bakiim?
- hayır sevmiyorum!
idealin başlıkla alakalı olan tanımı sevgili sözlüğümün de bildiği üzre ülküdür. mefkuredir. daha da türkçesi* kişinin hayatında gerçekleştirmek istediği en büyük hedefidir.
ülkemize uygun daha da subjektif bi açıklama isterse bu kelamım....ki ister...gençlerimizin çoğunun uygulamaya geçirmek için uğraştığı ama maalesef çeşitli hayal kırıklıklarıyla, efendim ağlayışla, efendim 'zaten benlik bi şey değildi o iş' diyerek kendini avutmalarla vazgeçtikleri hayalleridir...bu tip durumun aynısını* * bizzat yaşamışımdır.
efendim daha orta sondayken...orta son ne lan....yaşlılığını cümle aleme duyurmaya devam et sen e mi..kartoloz....yani ben sekizinci sınıftayken tiyatrocu olacam diye tutturdum beni tanıyan ahaliye. işte aileme arkadaşlarıma akrabalarıma hedeye hödöye...onlardan aldığım sayısız umut kırıcı, negatif, s.klenmeyen * * cevaptan sonra vazgeçtim. halbuki lisede tiyatro grubuna girmiştim..sooonacıma kadıköy de bi sahnede oyuna çıkıcaktım...soonacıma işleri ayarlayıp para kazanıcaktım....ama olmadı. vazgeçtim. niye? korkağım da ondan.
sonrasında o tiyatroculuk idealim tersine mi yoksa düzüne mi olduğunu şu an kavrayamadığım bi evrim geçirdi ve öğretmenliğe dönüştü. şu an bana öğretmenlik holding patronluğu gibi gelmekte. o derece yani. bi öğretmen görsem kendisiyle para piyasasını konuşasım, insan psikolojisi konuşasım, dertleşesim, hatta kafayı dizine * * yaslayasım ve ağlayasım geliyor.....öyle severim öğretmenleri...halbuse kendisi belki mesleğinden, kendisinden, öğrencilerden, bilimum her şeyinden nefret ediyodur ama ben onu kafamda birinci lig maçlarına şeref tribününden kombine bilet almış da öyle sevnçliymiş gibi canlandırıyorum....idealdeki kişi ya...
+ teyze-amca siz öğretmen misiniz?
- evet?
+ ne kadar güzel di mi?
- ne güzel?
+ öğretmen olmak.
- yaaaauuuv....yaaauuuvv....kızım manyak mısın nesin?
+ anlatır mısınız içinizde ne gibi heyecanlar var ne gibi düşünceler?
- valla...akşama ne yicemi düşünüyorum. hanfendinin dolma yapma ihtimali var..pek heyecanlıyım.
+ biz geleceğin öğretmenlerine tavsiyeniz var mı?
- yavrum çekil önümüzden!
+ peki.
böylelikle ben gittim 4 sene önce kıytırık bi üniversiteye kaydoldum. ne için? ilerde öğretmen olabilmek için....mezun olduğum üniversiteyi hiç sevmem. sırf bu ideal uğruna katlandım. üniversitenin ismini de vermicem ki mensupları üzerime üzerime gelmesinler efenim..karma meselesi değil de...negatif enerji meselesi...saygı meselesi....malumunuz....
şimdi bi sene yüksek lisans yapıcam...formasyon için..yoksa devlet öğretmen olarak atamıyor...bu da bi sene daha hayattan uzak...saygınlıktan uzak..parazitliğe yakın bi şekilde yaşamak demek...öğrencilik iyi bi şey. hoş bi şey...anam keşke her taraf ilköğretim, lise, üniversite dolsa...hiç böyle ne biliim....ev mev...bakkal, park, bahçe, dükkan, hatta kerhane falan olmasa da herkesi öğrenci olarak kaydedebilecek mekanlar çoğalsa....ben istemez miyim. karşı çıkan kamer gençtir. ama olmuyor azizim..olmayınca da öğrencilik bi yerden sonra batıyor insana...sıkıntı veriyor...
işte geçenlerde yukarda bahsi geçen değişikliğe uğramış idealimle salonda oturuyoduk...gelecek planlarımızdan bahsediyoduk...mutluyuz huzurluyuz...birbirimize inancımız tam...etrafın içine sıçılmış ama ikimiz buraları cennet yapacaz...o kadar eminiz...neyse biz böyle sevişirkene annem salona geldi. muhabbetimizi yarıda kesti. cebren ve hileyle.* sanki ben ona bişey sormuşum....pat diye konuştu...annem işte...
+ kızım ben sana bişi diim mi?
- he buyur anne...deme kelimesini sarf etmenin faydasızlığı aşikar şu an.
+ her edebiyat bitiren senin gibi ukala oluyo mu?
- bilmem anne çok edebiyat bitiren tanımadım. sınıftaki arkadaşlar en son gördüğümde daha bitirmemişti.
+ lafı karıştırma.
- tamam karıştırmıyorum.
+ düşündüm de sen lisedeyken tiyatrocu olmak isterdin bazen.
- bazen mi?
+ neyse lafı karıştırma.
- karışt....karıştırmıyorum anne. tamam.
+ şimdi düşünüyorum da...
- eee?
+ tiyatrocu olsan çok daha iyiydi.
- ne?
+ tabi. en azından bi havamız olurdu 'kızımız sanatçı' diye.
bunu söyledi...ve öylece çekti gitti sözlük...ben ve kanepedeki idealim donduk kaldık. uzun süre kendimize gelemedik. ne yaparsak yapalım şu insanlara yaranamıcaz geyiğini bile çeviremedik...öyle içimiz acıdı...idealim kalktı gitti zaten...ben seni ararım sonra dedi...tamam dedim ben de...bi hafta oldu aramıyo...bekliyorum öyle elim böğrümde.
komik mi şimdi bu....komik....gülüyo muyum...hayır gülmüyorum.
+ seviyo musun kızım öğretmen amcanı bakiim?
- hayır sevmiyorum!
güncel Önemli Başlıklar