bugün

(bkz: Saibogujiman kwenchana)
yeryuzunde en sevdigin filmleri say deseler kesinlikle sayacagım bir film.

--- spoiler ---
filmimiz bir akıl hastanesinde geciyor. o kadar guzel islenmis ki kendinizi o akıl hastalarının dunyasında hos bes ederken buluyorsunuz adeta.
her birinin dunyasına tanık oldugunuz yetmiyormus gibi birbirlerinin dunyalarını kesistirme basarılarını da goruyorsunuz.
ucmaya yarayan corapları ayagınıza gecirip ucuyorsunuz, guzel sesli kızdan sesini calıp sakıyorsunuz, kibar adamla etkilesip kibarlasıyorsunuz, mitomanın hikayelerine belki siz de inanıyorsunuz, insanlardan soyut seyler calabilme yetisi kazanıyorsunuz ama en cok "ben bir robotum ama sorun degil" diyorsunuz. dunyaya kendini robot sanan, robot oldugu icin bozulacagını sanıp yemek yemeyen, karnını doyurmak icin her gun yemek vaktinde yemekhanede masaya oturup pil yalayan, dunyadaki varolus amacını bulmaya calısan, merhamet duygusundan nefret eden, elektronik aletlerle sohbet eden o guzel kızın gozleriyle bakıyor, onun gerceklerinde yasıyorsunuz. aclıktan bayıldıgında ve ona serumla yemek yedirmek icin bir odaya kapattıklarında kızımıza asık olan soyut seyler dahil her seyi calma yetenegi olan adam sesleniyor:
-kahve makinesinin selamı var.

adam bir gun kızı bir yere oturtuyor, kesici bir aletle sırtındaki robot kapagını acacagını, icine princ yerse onu enerjiye donusturecek ve bozulmamasını saglayacak bir alet yerlestirecegini soyluyor. kızın sırtına kalemle bir kapak ciziyor. biraz bekliyor. islem tamam diyor. kızın aletin bozulma korkusuna da "ben teknisyenim. unuttun mu? bozulursa omur boyu garanti veriyorum." diyor.

kız yeniden yemek yemeye baslıyor ve olum tehlikesini atlatıyor.

ekran basında o bize cok uzak deliler dunyasını izlerken anlıyorsun.
bir deliye ulasmanın yolu dunya gerceklerinden bahsetmek degil..
onun dunyasına girip onun gercekleriyle onunla konusmak..
adamımız da zaten bunu yapıyor..
ve bunu bir adam yalnız "ask" icin yapardı.
--- spoiler ---

2010-istanbul