hıncal uluç

rahmetli dedemin öldükten sonra ruhunun içine girdiğini düşündüğüm moruk bünye. ölmüş adamın arkasından konuşmak gibi olmasın ama yüzünede söylemiştim zamanında dedemde böyle aksi bir adamdı. aklına geleni çatır çatır söylerdi. lakin aile arasında söylüyordu bu herif gidiyor gazetede yazıyor la.

dedemle aramızda geçen bir diyalog; ameliyat olmuştu hastanede yatıyordu;

- dede ben gidiyorum şimdi yarın yine gelirim.
+ bende gelicem seninle.
- dede saçmalama doktor bırakmaz. hem iş yemeğine gidiyorum söz başka zaman birlikte çıkarız.
+ karıya gidiyorsun oğlum biliyorum bu saatte ne iş yemeği.
- dede saat daha 7 insanlar bu saatte yemek yiyor.
+ bu koduğumun doktoru niye yemek getirmiyor bana?
- ...

fularlarını nereden aldığını merak ettiğim ve izlerken "lütfen gülmesin!" dediğim insandır.

sol framede hakkında 23 entry görünce "o da mı yoksa..." diye düşündürtmüştür...

"Medyanın Defne ve Hıncal ikiyüzlülüğü" ismli makalede Defne Joy hakkındaki yazısının dikkatten kaçan detayları incelenen köşe yazarı.

http://www.authorizm.com/...hncal-kiyuezluelueue.html

Genç mankenlerle uyuşturucu alemi yaparken öldükten sonra, arkasından su testisi su yolunda kırıldı diyeceğimiz gazeteci.

(bkz: bunak)

sweetheart adı altında kucağından indirmediği 20lik çıtırlarına bakmadan ahlak dersi vermeye çalışan bunak.

(bkz: açmayın dedeler)

sevmezdim bin kere daha nefret ettim onla bunla yatıp sonrada ahlak bekcılıgı yapan bu azgın tekeden.

(bkz: ortadaki dede)

hıncal uluç... elini suya sabuna dokundurmadan yıllardır bir gazetenin yarım sayfa yerini teşkil eden sondaki dede.
ahlak dersi verecek, etik değerlerden bahsedecek son köşe yazarı. 20 lik kızlarla 65 yaşında bir dede olarak kucak dansı yaparken sana kim ders versindi? nerdeydi o bahsettiğin etik değerlerin? Defne Joyun ölümünden sonra mı bu değerlerle karşılaştın bir anda??ki kesin vahiy yoluyla haberin olmuş olmalı. yoksa bir insan bu kadar çabuk aydınlanma çağına giremez.
hadi aydınlanma çağını yaşamaya başladın diyelim. senin insanların hayatını sorgulamaya, eleştirmeye ne yetkin var sen kim oluyorsun ahlak bekçisi mi? ahlak bekçiliğini kuzenin hakkında niye konuşturmuyorsun da ondan "kerata" diye bahsediyorsun. ne yani kadınlar bir erkekle görününce kevaşe oluyorlar da erkek adam kerata mı oluyor?
sen şarap tadıp restoran gezmeye ve bunları köşende paylaşmaya devam et. bu tip ahlaki durumlarda- ki bize ne, kime ne, sana ne?- da yorum hakkını kendine sakla ki senin küçük mahallelerdeki dedikoducu teyzelerden bi farkın kalsın?

herşeyi bilen adam. tipik türk.

edit: ntv de yayınlanan bir spor programında geğirdiğine şahit olduğum iğrenç adam.

Ahtapot gibi fazla ilgi alanı olan ve bunlarıda hepsinin uzmanıymış gibi yapması takdire şayan bir kişilik...

ne işe yaradığı belli olmayan oksijen israfı, yüzüne tükürülesi insan müsveddesi.

edit: ha bir de, gram şahsiyeti ve nokta kadar beyni olmayan pisliklerin kendilerine idol bellediği amcaymış, onu da görmüş olduk.

Haklı falan diyorsunuz da kerem altan ın evinden defne nin çığlıkları gelmiş. Ortalık çok dağınıkmış eşyalar devrilmiş komşularından alınan bilgiler bunlar. neye göre haklı buluyorsunuz çok merak ediyorum. bence haticeye değil neticeye bakıp yorum yapın. bir insanı karalamak bu kadar basitmidir? ne biliyorsunuz ki kadının hakkında da hak veriyorsunuz hıncal uluç denen kart zamparaya. bu kadar çabuk harcamayın insanları bu kadar basitleştirmeyin. Bu bir cinayet de olabilir. başka sebeplerden de olabilir. orada ne yaşandı ne oldu bitti hanginiz biliyor.

hiçbir yazarın olamayacağı kadar cesur ve kendine has yazılarıyla türk basınının olmazsa olmazlarındandır.

ismiyle hitap etmemek için bu adamı diye başlayacaktım cümleye fakat adam kelimesinin hangi anlamda kim nasıl anlar bilmiyorum. hıncal uluç isimli yazarı geçen ilk defa ntv spor da bir spor programı yorumlarken izledim ve dinledim bir süre. ilk defa diyorum çünkü gördüğüm yerde itici konuşma tarzı ve gülüşüyle pek dayanılacak birisi değil, tabi bir de ön yargılarım eklenince kendisinden kurtulmam pek de zor olmuyor.

izlerken aklıma takılan soru şuydu. magazin, siyaset, spor, müzik her alanda yorum yapabilen bu adamın bu kadar rahat konuşabilmesinin arkasında nasıl bir eğitim var? aklıma bu soru epeyce takıldı. sonra şu ağlak vikipedi sahibi abimizin sitesine baktım hıncal uluç kimdir diye. edebiyat bölümü, siyasal bilgiler fakültesi, sonra birilerinin desteği ile gazetelerde spor köşe yazıları yazmalar ve uzun bir zaman sonra da kendi seçtiği şarkıların toplandığı compilation derleme toplama bir albüm ile sony müzikten yayınlamış falan filan.

aklımdaki sorular gittikten sonra biraz kulak verdim. konu ne ise zıttını söyleyip değişik fikirler sunmayı seven biri. hiç bir konuda hem fikir olmayan, muhalif olmanın her şeye karşıt olma gibi bir düşünceye kapılmış, geçmişine bakarsak eğitimli birisi. benim için herhangi birisi, önyargılarım haricinde kendine bir kin besleme olayım yok, çünkü herhangi bir canlı.

son yazdığı, daha doğrusu tartışmalara sebep olan yazısının sadece özet kısmını okudum sonlara doğru çünkü laf salatası yapmaya bayılıyor. özet geç piç deme imkanım olsa derdim onun yerine kendime dedim özet geç şunu ve sonucu okudum, üzüldüm.

cehaletin eğitimle giderilmediği ülkemde bir kez daha üzüldüm. o kadar okumak, iyi yerlerde eğitim almak, yaşını yaşayıp bazı şeyleri görmek, insan yapmıyor kimseyi. hele adam hiç! örf ve adetlerden bir haber ahlak bekçiliği kesilen bu şahsın daha ölen bir kimsenin arkasından konuşulmaması gerektiğini kendi vicdan muhabesinde dahi göremeyen yaşlı bir bunak.

evet bunamışsın hıncal efendi. ahlak bekçiliği yapman, mahalle karıları gibi amiyane tabirler kullanman seni elit bir adam yapmıyor. içtiğin şarabın parası seni daha kültürlü biri yapmıyor, yapamaz da. çünkü sende o kumaş yok!

ahlaktan bahsettiğin insanın bir kocası ve bir çocuğu varken böyle konuşmalar hangi kafayla yapılıyorsa, mümkünse bir daha içme. çocuğun yaşındaki mankenlerle poz verirken, senin anlayacağın dilden konuşalım madem, bafillerken hiç ahlak söz konusu değildi. hıncal ın kuşları öterken kimse sesten şikayetçi değilken, şimdi nedir bu rahatsızlık, hazımsızlık, öfke sıpazmın. sen adam değilsin ve olamayacaksın. para uğruna da olsa ölmüş bir insanın arkasından bu kadar ağır ithamlar kullanılmaz, söylenmez.

maalesef yine işini yapmaya devam edeceksin, insanların tepkileri belki sana daha da zevk verecek. ağzının suları akarken kelime orgazmı yaşayacaksın. ve hiç bir zaman adam olmanın ne demek olduğunu bilemeden bir gün sen de ölüp gideceksin. bakalım o zaman senin arkandan kim neler söyleyecek.

futboldan zerre anlamayıp futbol programlarına çıkan gazeteci.

her hafta sakatlıktan dolayı oynayamayan en az 2 oyuncuyu teknik direktör niye oynatmadı diye eleştirir e be adam madem eleştirecen önce bir aç araştır adam niye oynamamış ondan sonra yorum yap.

tam bir trolldür.

kendi özel hayatıyla ilgili öz eleştiri yaparken de defneye yazdığı yazı kadar ahlak bekçisi olsaymış ya!

seveni bir şekilde okuyor. her yazdığını onaylıyor ya da onaylamıyor bu tartışılabilir. lakin sevmeyeninin, okuyup okumadığını da geçiyorum, anlaşılıp, anlaşılmaksızın çamur atılması, tam bir türk işi.
hani şu aptal deyince kızan türk bildiniz mi?

Artık evine kapanıp tahta çanağında yemek yemesi gereken kişi.Nitekim gereksiz bir varlık olarak yaşamaktansa ölümü beklemeli kanımca.

defne olayıyla, köşe yazarlarının eteklerindeki taşları döktükleri, bu adama çemkirme fırsatı buldukları yazardır.

zilyon yerde eleştirdiğim muhtelif şekillerde eleştirdiğim kişi. haklı olmadığını bile bile ya da haklı olmadığını düşündüğüm hiçbir yazısında savunmadım. ancak davranışlarından mesela gülüşünden jest ve mimiklerinden veya cinsel hayatından dolayı kendisini eleştirenlerin ya da eleştirirken bu tarz şeylere de değinenlerin; önce gerçekten aynaya bakmaları daha doğru olur diye düşünüyorum.

defne joy foster hakkında yazdığı 'su testisi' yazısına gırgır dergisinin son noktayı koyup, bu haftaki sayısına kapak yaparak kendisine bu da sana kapak olsun misali ayar verdiği sevimsiz kişilik.

görsel

gıcık bir insandır, hele o gülmesi, defne hakkında su testisi su yolunda kırılır kerem altana da kerata demiş, şimdi öğreniyoruz ki kerem altan nişanlıymış ve bu olayın gündeme gelmesi ile nişanlısı nişanı atmış. şimdi merak ediyorum hıncal kereme de ahlak dersi verecek mi? gerçi kendisi yıllarca ece gürselle gezdi gezdi sonra ece gürsel(sweet-heart) fuhuştan tutuklandı, hıncal uluç ahlaktan ne anlamış ki? neymiş önce kendine bakmalıymış insan.