bugün

melih aşık ın bugünkü yazısının konusudur.

--- alıntı ---
Ayakta işemek günah diye cami tuvaletindeki pisuvarı kaldırtan Vali...
Cephane patlaması üzerine Genelkurmay Başkanı'na hediye veren Vali...
Bakanın ayakkabılarını korumasına sildirmeye kalkışan Vali...
Kamyonunun şoför mahalline atlayıp, muavin gibi kömür çuvalı dağıtan Vali...
Gazeteciyi "yerin altı da var unutma" diye tehdit eden Vali...
Vee sonunda... Vatandaşa "gavat" diye küfür eden Vali de gördü bu halk...
Devletin değil iktidarın valisi bu kişiler...

Gelelim bir başka olaya...

1986 yılı Temmuz ayı... Malatya'da kayısı bayramı kutlamaları var. Başbakan Özal da geliyor ve halka hitap etmek üzere otobüsün üzerine çıkıyor. Vali Naim Cömertoğlu da yanında...
Özal otobüsün üzerinde konuşurken, boyu kısa olduğu için halk kendisini göremiyor ve "Çök, çök" diye bağırıyor. Özal'ın etrafındakilerin hepsi çömeliyor. Sadece Vali ayakta... Özal "Vali Bey, çöksene" diye uyarıyor. Vali de şöyle diyor:
"Devlet çökmez Sayın Başbakanım"
Cumhuriyetin valisi buydu, iktidarın valisi yukardaki...
Başbakan'ın dün "gavat" diyen valiyi korumaya alması da hiç şaşırtmadı bizi.

--- alıntı ---
http://gundem.milliyet.co...detay/1791248/default.htm
bu da zaytung dan. *
--- alıntı ---

10 Kasım törenlerinde yaşanan olayların ardından Adana Valisi Hüseyin Avni Coş'a sahip çıktıklarını açıklayan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın "Yedirilmeyecek Devlet Adamları" listesi öğle saatlerinde basına sızdı. Listede 80 ilin valileri, AKP’li belediye başkanları, medya ve iş dünyasından bazı isimler ve çeşitli bürokratların ardından "Aidatı yatırmayı unutma, yoğurt, süt" maddelerinin eklendiği dikkat çekerken, sütün hemen altında kendisine yer bulan Yozgat Valisi Ragıp Küskün'ün durumu tartışma konusu oldu. iç ve dış mihrakların yeni hedefi olmaktan çekindiğini belirten Küskün, yaşadığı tedirginliği "Ülkede gözü olan ilk benden başlayacakmış gibi bir durum oluştu. Açık söylüyorum ne bende, ne Yozgat'ta öyle kayda değer bir şey yok arkadaşlar" sözleriyle ifade etti.

Başbakan Erdoğan'ın "Yedirilmeyecek Devlet Adamları" listesinin basına sızmasıyla beraber ilk tepki Yozgat Valiliği'nden geldi. Kendisinin son sırada olduğunu görmesinin ardından Valilik Konağı'nın önünde bir basın toplantısı düzenleyen Vali Ragıp Küskün, "Dört sene bekledikten sonra Yozgat'a vali olarak atandığımda içime bir şüphe düşmüştü zaten. Bunlar kesin beni gözden çıkardılar demiştim hanıma. O dönem ailem 'Bak Ragıp bu böyle olmaz, sana düzgün bir iş bulmak lazım' diyerek bizim konfeksiyon atölyesinin başına geçmem konusunda ısrarcı oldular. Keşke kabul etseymişim, insanın bazen basireti bağlanıyor işte" sözleriyle, hatanın büyüğünün kendisinde olduğunu belirtti.

"Kendi ellerimle ikram ederim"

"Şimdi listede son sıradayım. Bu ne demek? iç ve dış mihraklara al bu valiyi doya doya ye demek... Buradan öncelikle dış ülkelere sesleniyorum. Valilik olarak kapımız sonuna kadar açık, buyursunlar gelip Yozgat'ımızı görsünler, sonra çok değil benle de oturup bir 15 dakika sohbet etsinler. Ne bende, ne Yozgat'ta yemeye değer tek bir şey bulurlarsa kendi ellerimle ikram edicem..." diyen Küskün, iç mihraklar içinse "Geçmişten bugüne Türkiye siyasetine herhangi bir yön vermeyen şehirler:1. Yozgat" broşürlerinin hazırlanmaya başlandığını, en kısa sürede tüm yurda dağıtılacağını aktardı.

"illa şov mu yapalım?"

Başbakan'ın listesinin üst sıralarında yer alan isimlere de değinen Vali, özellikle Gezi sürecinde ölüm vakalarının yaşandığı illerin ilk 10'da yer aldığına dikkat çekti. Küskün, "Gezi protestoları boyunca bu şehir oturdu efendice dizisini izledi, işine gücüne baktı. Sokağa çıkan oldu da Valilik mi vurmadı?" sözleriyle ortada ciddi bir haksız rekabet durumu olduğunu belirtirken, Adana'da yaşanan son küfür olayını da şu sözlerle yorumladı:

"Bakın her vali, kendi şehrinde üzerine düşen tüm görevleri yapar. Ben bugün sizin en az yarınızın şahsına, ailesine, gelmişine, geçmişine yüzünüze karşı olmasa bile arkanızda galiz küfürler etmişimdir. Bunları illa kameralar önünde mi yapmak lazımmış yani? Bu zaten bir valinin vatandaşına karşı sorumluluğu... Bunu şova mı dönüştürmek gerekiyordu?"

Yozgat, valisine sahip çıktı

Küskün'ün konuşmasını sık sık tezahüratlarla bölen vatandaşlarsa, açıklamaları sırasında gözleri dolan valiyi aralarına davet ettiler. Çağrılara kayıtsız kalamayarak basın toplantısını sürdürdüğü kürsüden inen Küskün, binanın önündeki vatandaşların arasına karışırken, rica üzerine 3 kişiye "Pezevenk" şeklinde bağırdıktan sonra omuzlara alındı. Omuzlardaki vali ile birlikte şehri turlayan Yozgatlılar, "Dik dur eğilme, bize ayıp şeyler söyle", "Küfrediyorsa bana ediyor, dış mihrak sana noluyor" tezahüratlarıyla bazı odaklara karşı birlik ve beraberlik mesajı verdi.

(zha muhabiri murat ergün Brüksel'den bildirdi)

--- alıntı ----
kanunlarda yazılanları okusa da kanunların lafzi yorumuna takılıp ruhi yorumlarını anlayamayanları bize göstermiştir.

öncelikle bir yanlışı düzelterek başlayalım.

valiler önce hükümetin sonra devletin bir temsilcisi değildirler!

il idare kanunun 9. maddesine göre: Vali, ilde Devletin ve Hükümetin temsilcisi ve ayrı ayrı her Bakanın mümessili ve bunların idari ve siyasi yürütme vasıtasıdır.

öncelik sırası verilecek ise valiler önce devletin valisi olmalıdır! sonra hükümetin!

bu ne mi demek! bunu açıklamadan önce farklı bir ülkeye ve zamana gidelim.

2. dünya savaşı sonrası meşhur nürnberg mahkemesinde ana davada sanık sayısı 24 idi!
bunlar vahim insanlık suçu işleyen "gayretkeşlerdi".

valilere dönecek olursak valiler tabi ki idari olarak hükümete bağlıdır ancak bu bağ onların hükümete angaje olmasına neden olmamalıdır!

bu nedenledir ki daha yasa bile çıkmadan valiler rte nin sözünü emir telakki edemez! etmemelidir!
bülent arınç'ın dediği gibi siyasi erke yalanmak için bir "gayretkeşlik" içinde bulunmamalıdır!

aynı şekilde hakimler de bir şekilde hükümete bağlıdır. ancak yasalara göre değil de hükümetin rengine göre karar verenlerin adaletinden şüphe edilir!

anladın mı şimdi güzel kardeşim!
bu nedenle hükümetin değil devletin valisi olunmalıdır!