bugün

islam öncesi arap geleneği ve inanışında önemli bir yer kaplayan, özellikle mekke'de tapınılan bir arap tanrısıdır. genellikle ay kültüyle bağdaştırılmıştır. muhammed önderliğindeki müslümanların mekkeyi ele geçirdiği 630 yılına kadar kabede bulunan 360 tanrı figürünün en büyüğü ve en güçlüsü olarak saygı görmüştür.

arap yarımadasına nerden girdiğini ve gerçek kökenini öğrenmek zor olsa da bir babil yaradılış miti olan enuma elish içinde adının bir grup tanrının şefi olarak geçmesi ve bazı erken islami tarihçilerin, islam öncesi dönemde kuzeyden getirilen hubal imajlarından bahsetmesi bu kültün aramik kökenli olduğunun düşünülmesine yol açıyor. ayrıca hubalın adının geçtiği tek nabati metninin içinde islam öncesi dönemlerde orta ve güney arabistanda oldukça popüler olan menat ve dushara'nın da isminin geçmesi hubalın muhtemelen nabati kökenli bir inanış olduğunu destekler nitelikte.

arap kaynaklara göre hubalın mekkeye ilk kez girişi amr ibn luhayy isimli bir soylu tarafından kuzeyden bir heykelinin getirilip kabeye yerleştirilmesiyle başlıyor. heykelin birkaç yıl sonra kırılan kolunun yerine altın bir kol yerleştiren kureyş, bu olaydan sonra heykel ve kült üzerinde önemli bir ayrıcalık elde ediyor. zamanla çeşitli değişimlerden geçen heykelin son tarifi önünde kader ve tanrısallığı simgeleyen 7 ok bulunan altın kollu akik taşından bir erkek figürü biçiminde. bu oklarda mekkeliler tarafından fal bakma gelecekten haber verme gibi amaçlarla kullanılıyor. hatta muhammedin büyükbabası abdülmuttalip adağını yerine getirmek için kurban edeceği oğlunu bu oklarla belirliyor ve bilindiği üzere ok muhammedin babası abdullahı gösteriyor.
kureyşin kült üzerindeki büyük etkinliği hubal ve menatın lat ile birlikte adeta mekkenin resmi tanrıları olmasına kadar gidiyor. uhud savaşını kazanan ebu süfyanın mekkelilere uzzanın ve hubalın çocukları diyerek seslenmesi de bu tanrıların kabede ki diğer 360 tanrı figürüne karşı baskınlığını kanıtlıyor.
miladi 310 yılında girmiştir mekke'ye. amr bin luhay suriye tarafından beka denilen bir yerden bulup getirmiştir bu putu.
islam öncesi cahiliyye dönemi'nin sembol putlarından olan hübel,arapların taptığı 360 putun içinde en büyük put olarak kabul edilmekteydi.Hübel sözcüğünün ibranca ''ha'' ve ''Ba'l'' kelimelerinde türediği, ''rab,Tanrı'' gibi bir anlama sahip olduğu öne sürülmektedir.