bugün

(bkz: demokratik açılım)
allah adamı taş eder.
Onu inkar edip hoşlanmamaktır. Sevip sevmemek te özgürüz ama buna başlık açıp illa ki sevmediğini dile getirmek de özgürlüğün parçası olamaz. Yoksa sevmediğimiz insanlara ait başlıklar açarsak allah muhafaza siliniriz sözlükten. Fakat sevilmeyen kişi allah resulu olduğu için özgürlük sayılıyor. Aman karışmayın yobaz oluruz sonra.
bu topraklarda yaşayıp bu insanların inançlarına yabancılaşanların hareket noktaları.
ALLAH'a inanmamak.
(bkz: başlık sıçmak)
nedir bu illa kılçıklık yapma merakı anlayamadım, sevmemeyi kendine saklayabilir herkes.
Gayet normal durumdur, kimse kimseyi sevmek zorunda değildir. Müslüman olmayan, Hz. muhammed'in yaptıklarını yanlış bulan kişinin davranışıdır. Bütün liderler, önderler için bu böyledir. Sevenleri olduğu gibi sevmeyenleri de olabilir. Bunu eleştirmek diğer insanlara düşmez. Liderleri, Önderleri, sevdirmek için koruma kanunları çıkarıp zorla sevdirmeye çalışmak laik, demokratik toplumlarda olmaması gereken bir durumdur.
hz. muhammed in ' sizin dininiz size benim dinim bana' diyerek yıllar öncesinden noktasını koyduğu tartışma. biz dini değil peygamberi sevmiyoruz din ne alaka demenizi beklemiyorum ama ben yine de cevap vereyim: imanın şartlarından bir tanesi de peygamberlere imandır.
DEĞERiNDEN BiR ŞEY EKSiLTMEYECEK DURUM. kainat hürmetine yaratılmış bir peygamberi sevmeyen sevmesin, hiç üzülmem. yoluna ölecek milyar insan var.
(bkz: o beni sevsin)
sevmek, sevmemek, saygı duymak kavramları arasındaki kargaşanın içine girip, çıkamamış başlık. islam dininin ilk şartı olarak muhammed sevgisi şart koşulmamıştır. islam dinine mensup olan bir müminin allah'a inanması, muhammed'i allah'ın elçisi olarak kabul etmesi gerekir. yani islam şartları arasında, allah'a inanmak ve muhammed'i sevmek ibaresi geçmez. eğer ibare sevmek olsaydı devamında gelen yargıların da şöyle olması muhtemeldi; allah'ın meleklerini, gönderdiği dinleri, peygamberleri sevmek. başlık yalan yanlış duyumlarla kesin hükümler vermenin bir ürünü olsa gerek.
(bkz: başıma bir musibet gelmeyecekse)
allah'ı sevmemektir. baba oğul kutsal ruha inananlar, her türlü tanırya, budaya yada içindeki mallığa tapanlar la hz. Allah ı karıştırmayalım.

mallık yapın komik oluyor.
isteyen sever isteyen sevmez, zorlama olmaz
zira 'kişi sevdiği ile beraber' olacaktır.
cehennemde yerini garantilemeye yarayan hisse senedi bankadaki mevduat gibi bişey
kaçıncı katman olsun ateşi harlayın geliyorlar...
Kimse kimseyi sevmek zorunda değil.
Ben sevmiyorum açıkçası.
Pis arapları başımıza musallat etti.
Dini yaymak adıyla binlerce can aldı.
Küçücük çocukları kendine eş etti.
Şimdi düşündüm de hiç sevilecek tarafı yokmuş.
Agnostikim ama severim ama tabiki sevmediğim yönleride var.
vardır bi nedeni, elleşmeyin.

''peygamber, savaşta kadınların va çocukların öldürülmesinin bir sakıncası olmadığını söyledi''
(buhari, cihad/146; ebu davud 113).

semure ibnu cündeb (radıyallahu anh) anlatıyor: ''resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: ''müşriklerin yaşlılarını öldürün, fakat tıfıllarına (şerh) yani henüz tüyü çıkmayanlara dokunmayın.''
[ebu davud, cihâd 121, (2670); tirmizi, siyer 28, (1583).

peygamber hayber yahudilerinin erkeklerinin başını vurdurttu. kadınlarını da cariye yaptı. kadınlarını müslümanlar arasında cariye olarak dağıttı. bunlardan kocasının ve babasının başını vurdurttuğu safiye ile evlendi.
(buhari, megazi 14, muslim; cihad 62, (1766); ebu davud, imaret 23)
(bkz: sen sevme ulan ayı)

denilebilir.
Müslüman olmadığına işaret eder.
Kafirlerin sevmemesi normaldir.
Bizim sevgimiz ona yeter
Biz onu görmeden sevdik.
Hayırdan, güzel ahlaktan yüz çevirip uzaklaşma göstergelerinden biridir.
sevmemeniz umrumuzda değil yeterki küfür ve hakaret etmeyin. Sevmeme hakkınız var ama küfür ve hakaret etme hakkınız yoktur. Ederseniz zaten bu dünyayı dar ederiz size. Zira inançlı bir müslüman kendi canını malını ve evlatlarını peygamber efendimizin yolunda feda etme konusunda tereddüt dahi etmez.
ağır kalpsizliktir. sevme özürlülüktür.
Kişisel tercih meselesi.
Belki de vardır bir sebebi.
Belki birden çok.