bugün

hiçlik kavram olarak; "hiç olmak, mutlak yokluk" anlamlarına gelmekte.

yani hiçlik, varlığın tam anlamıyla zıttı.

yani hiçliğin var olması için; hiç bir şeyin var olmaması gerekir. ama hiçbir şeyin var olmadığı bir durumda; hiçlik var olacağı için hiçliğin varlığı, hiçliğin varlığına engeldir.

fakat hiçliğin yokluğu da hiçliğin varlığı demektir.

yani hiçliğin var olabilmesi için; hiçliğin var olmaması gerekir.

şimdi geldik milyon dolarlık soruya;

hiçlik var olabilir mi?
hiçlik lanet olası kocaman bir boş kümedir evlat.
hiçlik üzerine bir şeyler söylemek bir takım sorunlar yaratabilir. hiçlik denilen kavramın üzerine konuşmak çok zor kanımca.
örneğin entryden örnek verelim. şöyle denilmiş;

"yani hiçliğin var olması için; hiç bir şeyin var olmaması gerekir. ama hiçbir şeyin var olmadığı bir durumda; hiçlik var olacağı için hiçliğin varlığı, hiçliğin varlığına engeldir. "

burada hiçlik, ontolojik olarak diğer varlıklarla bir tutulmuş, onlar gibi " var olma" statüsüne getirilmiştir. bu hatalı bir tutum. bir şeyin potansiyel olarak bile var olmamasını " var olmak" şeklinde tanımlayamayız. yani "hiçliğin var olması " gibi bir kavram kullanamayız.hiçlik, potansiyel olarak bile var olmamaysa, " hiçliğin varlığı" kavramı, "x bir şeyin varlığı" gibi değildir..tanımı gereği "hiçliğin varlığı" çelişki yaratıyor.

ben burada wittgenstein'cı bir tavır izlemenin taraftarıyım. hiçlik, üzerine konuşulmayan şeylerden biri ve üzerine konuşulmayan şey için susmak gerek.
hiçlik anlatım bozukluklarının ötesindedir. anlatım algıdır. hiçlik algıdan fazladır.

konu bitti.
agnostik bir yaklaşım olacak nitekim hiçliği anlamaya insan zekasının yeteceğini düşünmüyorum. çünkü hiçlik olgusunun bir varsayım/fantezi mi yoksa gerçek mi olduğunu bile bilmiyoruz. birkaç yıl öncesine kadar hiçlik kelimesi uzayla ilişkilendirilirdi ancak sonradan ortaya çıktı ki uzayı bile kaplayan karanlık madde/enerji mevcut. sonuç olarak hiçlik var olabilir mi sorusunun cevabının verilebilmesi için hiçliğin anlaşılabiliyor, tanımlanabiliyor olması lazım.

edit: "hiçliğin varolması" kullanımı doğru olmadı farkındayım ama tanımlamayı yapabilecek doğru bir kelime bulamadım.
Tasavufi olarak aciklanabilecek sorudur.
Mutlak yokluk kavramı, mutlak sonsuzluk döngüsünde varlığını devam ettiren evrenimizin kanunlarına aykırıdır. Bulunduğumuz boyutta hiçliğe tekabül edecek bir somutluk yoktur. Uzay boşluğundan tutun da basit bir rasyonel işlemde varılan kalansızlık haline kadar hemen her şeyin içi doludur. Matematiksel olarak elde edilen 0 verisinin dahi net sonucun durumunu tanımlatabilen bir manaya karşılık gelecek şekilde içi veriyle doludur. Hiçlik yoktur. Hiçlik verisizlik demektir. Evrenin sıkıştırılmış bir bilgi olduğundan yola çıkarsak hiçlik kavramı ancak soyut yoklukla ifade edebileceğimiz bir argüman olarak var olabilir. Aksi halini düşünerek olayı dramatize etmeden hiçliği somutlaştırmak istersek bir verisizlik ortamı yaratmak gerecektir ki bu da varlığın yıkımı, yıkımın yıkımı, yıkımın yıkımı, yıkımın yıkımı.. Şeklinde sonsuza uzanan bir kısır döngüye seyirci kalmamıza neden olur. Şuna benzetebilirsiniz; bir ağacı "hiç" etmeye çalışalım o halde, onu yakalım. Kül, köz, duman ve üzerinde bir miktar yanan ateş elde ettik. Şimdi bu elde edilenleri "hiç" etmeye çalışalım; Üzerlerine su dökelim mesela. Ateş tamamen söndü ancak reaksiyon neticesinde karbondioksit yani duman havaya karıştı, küller ve bir miktar su da toprağa karıştı. Bakın bir şeyi yok etmeye çalıştıkça entropi yani düzensizlik artıyor. Varlık artıyor. Varlık kendine mevcut durumunu koruyabileceği yeni bir alan buluyor. Entropi ve kaos varlık denen olgunun ebeveynleri gibidir. Bunların varlığının yıkımı dahi, yeni bir varlık formunu ve alternatif bir yıkım normunu doğurur. Sonsuzlukla sonsuzluğun yokluğu asla var edilemez. Bunu idrak etmek gereklidir.