bugün

"senin duyguların hislerin nerene kaçıyor?"
bakma bana öyle unutamayacağım bir daha seni. (unuttu.)
double gun double fun

serioussam 2 hiç unutmam.
(bkz: ben de koyjam ha)
Ya işte böyle yapsan süper olur imkanın varken yap

Yoksa mahalle arasında çürüyüp gidersin.
ikimiz içinde zamansız bir karşılaşma ama herşeyde vardır bir hayır demişti. şubat ayında.
Ben anladım senin nasıl bir lise okuyacağıni (!)
kaçın lan bekçi geliyor.
insanlar özgür olmaya mahkumdur.
"sesini duymak..."
Diye devam eden cümleler.
HiÇ unutulmayanlar tarafından söylenir.
dedemin cümlesidir.
(bkz: çalışmayla zengin olunsa hamal hüseyin olurdu)
hepimizin sessiz, bir o kadarda ümitsizlik içinde yaşadığı doğru mu oğlum? ya da içimizi iyi hissedince şarkı söylüyor muyuz? bu sebeple hayatta ruhen mutluluğu yakalamak zorundasın.
Pantolonunu çok sevdim çıkar onu bebeğim.
Anası mezar dikecekmiş. Cok duygulandirir beni.
(bkz: sikime kadar)
"Yarar yok bu dünyada! Ölüm varsa yarar yok! Ölüm bütün sihri bozar. Kurtardığın hayatlar da ölür, aldığın Nobeller de paslanır, doğduğun evler de yıkılır. Bin yıl yaşa, görürsün !" dedim kendime...

hakan günday - kinyas ve kayra
''çok güzelsin'' unutulmayan bir cümledir artık içi geçmişler için...
acıma yetime döner koyar götüne.
arkadaşımın eski sevgilisine seni sikmeye yeminliyim sözü.
benim için kolay mı sanıyorsun. her sabah.. seninle yattığım yatakta, sensiz uyanmak.
ben yaralarımı başkalarıyla sarıyorum.
"Romeo ve Juliet'in yaptıkları gibi beraber ölmeyi tercih edenlerin sayısı çağımızdaki kadar az olmasaydı, belki inanırdım ben de sadakate. Ama bir insanı gömmek dostluğunu, aşkını da gömmek olduğundan ve aynı insanın içini doldurup bir heykel gibi evin en güzel yerine koymak da pek kullanışlı olmadığından, yapacak bir şey yok. Fazla bir tercih imkanı yok. Canlıların birbirlerini öldürüp yemelerini ana hareket edinmiş ekolojik sistem ne kadar faşistse, öleni gömmek de o kadar canavarca. Doğanın gereği faşistlik. Güçlünün zayıfı yemesi faşizan ve doğal. Ölüyü gömmek de dostluk, aşk gibi kavramları yalanlayan en büyük doğa geleneği. Ki bu gelenek hayatta kalana unutmayı emrediyor. Unutmak için toprağa gömmeyi. Yoksa kokutuyor cesedi. Çürütüyor gözlerinin önünde artık nefes almayan dostunu, sevgilini..."

Kinyas ve Kayra- Hakan Günday
oysa çok mutlu olabilirdik ben evli olmasaydım eğer.
'bu kadar sevdiğimi kaybetmeden anladım ilk defa, sen bana lutuf musun, müjde misin sevgilim' bunun gibi birşey...