bugün

Duygularınız sömürüldüğün de zamanla oluşan.
hayata dair umutları sikilen insanlarda olur. ya da doğuştan umutları sikik doğmuştur. bence bir lütuftur.
en çok önem verdiğiniz şeylerin bile bir şey ifade etmez duruma gelmesidir. hani o uğruna ölüp bittiğiniz sevgiliniz sıradan biri insan oluvermiştir gözünüzde. öfkelenip ağlama krizlerine girdiğiniz günler de geride kalmıştır. gözyaşlarınız tükenmiştir sanki. kalbiniz yarı felç olmuştur, yaşarsınız ama boş yaşarsınız.
hissizlesmek o kadar garip ki...
sabah uyandigin da mal mal tavana bakiyorsun.
bekledigin bir mesaj yok.
uykusuzlugun sebebini bilmiyorsun.
bir seyler anlatmak istiyorsun anlatamiyorsun.
aglamak istiyorsun agliyamiyorsun.
gulmek istiyorsun gulemiyorsun.
boktan bir sey iste...
üstüste yaşanan sıkıntılar, travmalar sonucunda oluşur. sevinç, üzüntü, öfke duymadığınız stabil bir ruh halidir ve çok can sıkıcıdır. bizim gibi gündemi sürekli değişen, kötü haber bombardımanına maruz kalan "normali" değişmiş toplumlarda ise kaçınılmazdır.
insanı insan yapan, hatta hatta canlıyı canlı yapan bir olgunun, bir dönem için, bu uzunda sürebilir, kısa da olmamasıdır.
Ya zamanla aşınır hisler ya da bir sel basar ve her şeyi silip süpürür. Yorulursunuz ama dinlenemezsiniz, idrak edemezsiniz hiçbir şeyi etmekte istemezsiniz zaten. ve Zaman geçtikçe daha da çok yorulursunuz ama çaresi yoktur. Evet.
Sorunlara başa çıkmanın en etkili yöntemi. insanlar sizi incitemez ve bu nedenle psikolojinize de zarar gelmez, bu yüzden güzeldir. Bence bu bazı insanlara bahşedilen en büyük yeteneklerden biri.
Üzülememek, heyecanlanamamak, mutlu olamamak, aşık dahi olamamak. Nötr bir şekilde konu mankeni gibi durağan iç dünyanda ölüyken maddi olarak nefes alıp vermek. Yaşama amacını kaybetmiş, zamanında çok acı çekmiş insanların düştüğü durum...
(bkz: siklememek)

kimin ne düşündüğünü umursamamak, sikine takmamaktır. bencillik gibi görünse de en kralıdır. yalnızlıktır.
üzüntünüzün gerçek üzüntü; sevincinizin gerçek sevinç olmadığını farketme durumudur.
insanın, insanlıktan çıkması. bir gün başıma gelmesinden korkuyorum.
Üzülememek, heyecanlanamamak, mutlu olamamak, aşık dahi olamamak. Nötr bir şekilde konu mankeni gibi durağan iç dünyanda ölüyken maddi olarak nefes alıp durmak. Yaşama amacını kaybetmiş, zamanında çok acı çekmiş insanların düştüğü durum...
felçli olmamak fakat öyle hissetmek gibi. azıcık kıpırdasan her şeyin düzeleceğini bilmek, fakat o kıpırdama cesaretini gösterememek gibi.
Hiçbir şey eskisi gibi değil hiçbir şeyden en iyi dostlarınızla bile vakit geçirirken mutluluk hissini hissedemeyebilirsiniz,ne ara böyle oldum dersiniz önce sonra insanların hayatın sizi böyle olmaya zorladığını sizin de bir çeşit savunmaya geçtiğinizi anlarsınız.