hikayeci ve okuyucu için

hikaye adına üç beş bir şeyler yazılmalıdır.

o da şu şekil olmalıdır:

hikaye; yazarın anlatmak istediği unsurun vasıtadır. hikaye temelde sade olaya değil, o olayın okuyucuya vermek istediği his ve eyleme bakar. hikayede his ile fikir arasında; en ince nokta olan, anlatılmak istenen, aranan, istenen ve dava, his ile bir fikirden bir derece fazla olur.

hikaye yazarı yazdığının üzerinde düşünmesi gerekir. kabiliyetini bilinçlendirmesi üstün kavrayış kıvamına erdirmesi ve belli bir planda mıhlı kalmaması; zorunlu bir mecburiyet olmalıdır. hikayeci; hikayesinde ne yaptığının yanı sıra niçin ve nasıl yaptığının idrakine varmalıdır.

okuyucu aradığını, kendi hislerini okuduğu şiirde, hikaye ve romanda bulmak ister. o halde bir hikayecinin en büyük amacı psikoloji sosyoloji, olaylar ve tasvirler yoluyla okuyucunun seviyesine çıkabilmektir. okuyucuya zevk vermeyen, yabancı kalan, okuma tutkusunu körelten bir eser; ne kadar enteresan bir eser olursa olsun, o eser okuyucunun gözünde bir hiçtir.

hikaye yazarı okuyucuyu hep ön planda almalı ve okuyucunun hoşuna gidecek bir üslupla, okuyucuya kabul ettirmek istediği fikirleri sergilemelidir.

okuyucu, bir takım kelime oyunlarıyla hiç bir şey elde edemez ve okuduğundan hiç bir mesaj alamaz. okuyucu yep yeni alışılmamış, orjinal konular, tasvirler ve fikirler ister, ama; kendi alıştığı üslup içinde bunları görmeyi diler.

demek istediğim şu ki:

okuyucu orjinal bir konu, duygu ve düşünce tarzı bekler ama anlayamadığı, düşünmek zorunda kaldığı, bir takım kelime oyunlarını hiç istemez.

hikayenin başarılı olup olmadığı, ne kadar çok okunduğundan, etkisinden, yankısından anlaşılır. hikaye; hikayecinin kişiliğini yansıtır. okunan bir hikayeden, yazarın kişiliği hakkında bilgi sahibi olabiliriz. hikaye, yazarın kişiliğini yansıttığı gibi; okuyucularının, (hiç olmazsa bir kısmının) kişiliğini de yansıtmalıdır. çünkü okuyucu okuduğundan az çok kendi kişiliğini, özlemini, hislerini, duygu ve düşüncelerini bulmak ister.

türk hikayeciliği yalınlaşmış ve yok oluşa doğru sürüklenmiştir. ancak buna göz yummamak lazım. bu duruma bütün varlığımızla engel olmalıyız. türk hikayeciliğinin kolundan tutup; okuyucusuyla birlikte, insanların ruh kıvrımlarında seyahate çıkmak gerekli. ustaca yürümek ve yürüdükçe ustalaşmak amacımız olmalı.