bugün

en ufak bir olumsuz yorum olması yeter. pire için yorgan yakarım.
Kışın sabahın köründe sıcacık yataktan kalkmak.
Sütlacın kaymak tarafı yüzünden eşit dağılmayan tarçın.
Yemek yerken hapşırmaktır. insanı kıpkırmızı yapar.
heyecanlı heyecanlı konuşurken dinlenmediğini fark etmendir. dünyanın hüznü vurur yüzüne.
bir arkadaşa derdimi anlatmaya başladıktan sonra arkadaşın derdimi dinlemeyip araya laf sokup kendi problemlerini anlatması ve benim dinlemem. o saatten sonra kendini yırtsa bile anlatmam derdimi. heves kaçtı bir kere.
Can sıkan durumlardır.
Sabah uyandıktan sonra kendime güzel bir kahvaltı hazırlamak istedim,bilirsiniz bazı günler nedensizce pozitif uyanırız ya,işte o günlerden biriydi,sevdiğim şarkıları sıraladım ve mırıldanarak kahvaltı hazırlamaya başladım,özendim de,öyle basite kaçmadım,yumurtayı da pişirdikten sonra,tam kahvaltıya başlayacaktım ki ekmek olmadığını farkettim.
Hiç düşünmeden, gözünüz kapalı olarak güvendiğiniz insanın size yalan söylemesi. Sonrasında bir daha hiç güvenesi gelmiyor insanın, ne söylerse söylesin ne vaad ederse etsinn heves falan kalmıyor hiçbir şeye.
en heyecanlı yerde şarjı bitip kapanan telefon

hazırlanıp çıkacakken saçın üstün başın her zamanki gibi ya da istenilen şekilde olmaması

ısrar.
Çamura basmak, dondurma yerken akıp eline değmesi ve sende peçete olmaması, acil dışarı çıkman gerekirken tuvaletten çıkamaman, denizden çıktıktan sonra saçlarının tuzlu olması, amele yanıpı olmak, uyurken etrafında sivrisineklerin bayram yapması, çok sevdiğin bir yemeği yerken içinden kıl çıkması...