her şeyin israil ve amerika nın oyunu olması

zimbabwe'yi de unutmayalım beyler. o ne yere bakan, yürek yakandır o...

bizi oyuna getirmek istiyorlar. onların istediğide bu. anlayın artık!
görsel
(bkz: yiğit özgür)

her şey olmasa bile çoğu şeyde öyledir muhtemelen. dünyayı parmağınızda oynatacak kadar süper güce ve ileri teknolojiye sahip olsanız siz de aynısını yapardınız.***

nihal atsız'ın oğluna yazdığı vasiyet geldi aklıma

'' komunizm bize düşman bir meslektir. bunu iyi belle. yahudiler bütün milletlerin gizli düşmanıdır. ruslar, çinliler, acemler, yunanlılar tarihi düşmanlarımızdır.
bulgarlar, almanlar, italyanlar, ingilizler, fransızlar, araplar, sırplar, hırvatlar, ispanyollar, portekizliler, romenler yeni düşmanlarımızdır.
japonlar, afganlılar ve amerikalılar yarınki düşmanlarımızdır.
ermeniler, kürtler, çerkezler, abazalar, boşnaklar, arnavutlar, pomaklar, lazlar, lezgiler, gürcüler, çeçenler içer(de)ki düşmanlarımızdır'' *
Edit: zimbabwe'yi unutmamak gerekir.*

cahilce ve paronayakça bakış açısıdır...kahvehanelerde pinekleyen insanların da yüzde 99'u böyle düşünmektedir..bu insanlara göre dünya bir zombiler ülkesidir ve beyinleri tek çalışan israilliler ve amerikalılardır..diğerleri armut toplamaktadır..

rusya,çin,iran,arap ülkeleri,ingiltere,fransa,almanya,italya,çin,japonya ve kore falan hepsi birer melektir..hiçbirinin hesabı kitabı yoktur..hiçbirinin ekonomik,askeri ve istihbaratsal gücü mevcut değildir..beyinleri de çalışmamaktadır..

yahu dünyada herkes ayrı birer güçtür..dünyada birçok güç vardır ve hepsinin geçmişi,hesabı,kitabı falan farklıdır..

amerika ve israil'in gücü biraz da ''kendi yürüttükleri dünya çapındaki psikolojik harp taktikleri ve film endüstrisi'' sayesinde olduğundan çok abartılmaktadır..ayrıca amerika ve israil farklı devletlerdir..çıkarları gereği geçmişte birlikte hareket etmiş olmaları gelecekte de birlikte hareket edecekleri anlamına gelmez..amerika'nın teknolojik gücü vardır..askeri gücü de muazzam boyutlardadır..ama istihbarat alanında fransa ve ingiltere gibi köklü ve güçlü ülkelerin yanında esamesi okunmaz..israil deseniz gücü aşırı derecede abartılmış bir ülkedir..tamam ekonomi ve medya gibi alanlarda aktiftirlerdir..lobiciliği de iyi bilirler..ama hepsi bu kadardır..israil'in abartıldığı gibi gücünün olmadı 2006'daki hizbullah mağlubiyetinden çok net bir biçimde anlaşılabilir..

şunu söylemek istiyorum...bu coğrafyayı karıştıran güçler(avrupa ülkeleri,rusya ve çin) esasında tamamen farklı güçlerdir..bu coğrafyada yürüttükleri operasyonların ''amerika ve israil'den bilinmesini'' arzu etmektedirler..kendileri yapıp çeşitli yöntemlerle suçu onların üzerine yıkmaktadırlar..

mesela libya olayları abd'nin değil doğrudan fransa'nın operasyonudur..avrupa birliği'nin dağılacağı anlaşılınca fransa,ingiltere ve almanya gibi ülkeler artık kendi kaderlerini çizme uğraşı ve yarışı içine girmişlerdir..alman ekonomisi reel üretimsel ekonomiye dayandığı için ve almanlar henüz hammadde sıkıntısı çekmedikleri için şu anda almanlar emperyal vizyonda gözükmüyorlar..ancak fransa ve ingiltere, tekrar eskisi gibi gözünü emperyal alanlara ve özellikle afrika'ya dikmiş vaziyetteler mesela..libya'nın yeraltı kaynakları fransa'yı cezbetmektedir..ayrıca bu iki devlet de askeri bütçelerini iki katına çıkarmıştır..sarkozy ''de gaule tarzı agresif bir politika'' izlerken sol kesimden gelen oyların azalacağını bildiği için oluşacak oy azalmasını ermeni oyları ile kompanse etmek için geçen gün ermanistan'a gitmiş ve türkiye'yi hedef alan sözler sarfetmiştir..

yani fransa ve ingiltere gene sahaya inmiştir..amerika ise bu durumdan memnun değildir..libya operasyonunda o yüzden çekimser kalmıştır..

yani biraz gerçekçi düşünmek ve mahir kaynak gibi usta dış politika uzmanlarının makalelerini okumak gerekir..

öbür türlü dış politika görüşleriniz kahvehanede okeye dönen adamdan farksız hale gelir ve kafanıza meteor düşse ''abd yada israil yapmıştır'' tarzında şizofrenik görüşlere sahip olursunuz..

biz akademik çevreler buna adnan oktar' geninin sebep olduğunu düşünüyoruz.