her iki kisiden 0 94 unun akp ye oy vermis olmasi

(bkz: kısfmet)

aynaya baktığında kendini göremeyenlerin en büyük acısı...

ne diyelim allah sabır versin, hidayete ulaştırsın inşallah... !

(bkz: her 1 kisiden 0 47 nin akpye oy vermis olmasi)

(bkz: her 3 kişiden 1 41 inin akp ye oy vermiş olması)
(bkz: uludağ sözlük le matematik öğreniyorum)

sokağa çıktığında insanı şüpheye düşüren, ''acaba bu verdi mi ki?'' ''ya şunu yanımdan geçen! tip tip bana baktı zaten kesin varmiştir.'' ''allah ım yani bu iki kişiler birleşip ya hiiiyykk!'' diye düşüncelerin aklından geçmesine sebep veren, etraftaki insanlara garip garip bakmaya sebep olan durumdur.

(bkz: anap hatırlamayanın akp fobisi)

(bkz: böyle geldi böyle geçer)

her 2 kişiden birinin akp ye oy vermesinden daha moral vereci ve net rakam.

(bkz: alışmak sevmekten daha zor geliyor)

kayseri'de ise her 1 kişiden neredeyse 0,94 ünün akp'ye vermesi olaya degi$ik bir bakı$ açısı yaratır tabii.

(bkz: 1 06 olmanin dayanilmaz hafifligi)
(bkz: 1 06 yım mutluyum)

her 2 kişiden 1 inin akepe ye oy vermesinden daha iyi durumdur...

Halkı aptal sanıp bu yüzden eleştirenler aynaya bir baksalar düştükleri durumu bir görseler bu oran yükselecektir.Ön yargıyla yaklaşmak yerine türkiye için iyi bir şeyler yapana sağ da olsa solda olsa destek olsalar çok güzel olur. Artık paranoyalardan kurtulma zamanı. Halkımız o kendini "tek doğru" sananlardan daha çok türkiye cumhuriyetine sahip çıkar. Zaten halkın çıkmasına gerek kalmayacaktır. Devlet sahip çıkacaktır.

halkın aç , işsiz ve çaresiz olmadığının kanıtıdır.
ak parti iktidarı öyle güzel işlere imza atmıştırki ülkede aç da işsiz de kalmamıştır. ayrıca eğitim-öğretim kalitesi artmış , bilinçli insanlar çoğalmış , ülkenin en ücra köşesine hizmet götürülmüş , küresel ısınmaya karşı bütün önlemler alınmış , ekonomi düzelmiş , kredi kartı mağdurları azalmış , alım gücü artmış , dış politikada saygın bir yere gelinmiş , pkk sorunu çözülmüş , kadrolaşma diye bir olgu kalmamış aksine hakeden hakettiği yere getirilmiş , milletvekili dokunmazlığı kaldırılmış ve temiz bir meclis elde edilmiş , rejim tehditi altında yaşayan bir ülke olmaktan sıyrılınmış ve düşünce özgürlüğü denen kavram tek taraflı değil tüm düşüncelere özgürlük adıl altında yaşanmaya başlanmıştır. *
yukarıda yazdığım ütopik hikayeleri yiyen halkım adalet ve kalkınma partisinin 'din elden gidiyor', 'dindar cumhurbaşkanı' sloganları dışında bir sunusu olmadığını unutmuş kendi şizofren dünyasında yaşamaya başlamıştır. artık ne anlatsanız yiyecek kıvamdadır.