bugün

yapmak istemediğimdir. çocukluğumun üstünde alışveriş merkezi yapan zihniyeti zikesim var fena halde. top koşturduğumuz sokak bildiğin otopark şu an. baya baya benim düşüp dizimi kanattığım yer, ayşe'ye ilk defa seni seviyorum dediğim park baya baya alışveriş merkezi. ziktiğimin emperyalizmi çocukluğumu da aldı. para göz o. çocukları da bayram ediyordur herhalde bu durumlarda bol bol.
Çocukluğa duyulan deli gibi özlemin eyleme vurulmuş halidir.
Geçtiğiniz sokakların , kaldırım taşlarının kırıklarını arasından sızan yeşillikleri bile ezberlersiniz.

Bakkal amcayı , mağazacı amcayı hatırlarsınız. Mahalledki bütün çocukları hatırlarsınız.

Her gittiğinizde büyümüş olurlar. Bu sizi üzer büyüdüklerini görmek çocuk saflığının dışına çıkmaları. Geçtiğiniz sokakların artık bambaşka bir hal alıp yerlerine çoktan yenilerinin geldiğini görürsünüz. Her gün bişiler almak için gittiğiniz bakkalcı amca yoktur. Apartmanın 5. Katında oturan ezgi orda değildir. Barış çoktaann taşınmıştır. Aynı tuvaleti bile kullanırdık dersin. Size uçurtma yapan mağazacı amcada çoktan gitmiştir.
Yokuşun başındaki köprüden karşıya geçersiniz. ilerdeki evlerin çatışarına vuran güneşin son yansıyan harelerinin çarıların üzerinden puslu bir turuncu, kızıl , kırmızıyla dans edişini izlersin.

Çocukluğunun en güzel yılları olur onlar. Ve her gittiğinde yavaş yavaş bambaşka yerler bambaşka hayatların çocuklukların civarlarıdır artık oralar.

Hep özlenir.
hayatının geri kalanınıda orada geçirdiğin anlamına gelir, hala çocuk kalabilirsin leblebi tozu bulamasanda.