(bkz: hayat gibi)
yitirilen heyecanlar, heyecanın yerini sıkıntının ve sinirin aldığı bekleme seansları, doğum günü, sevgililer günü, evlilik yıldönümü (ya da ilişkinin yıl dönümü) gibi zamanları mecbureiyet görüp, sıkıntı içinde geçiştirmeye çalışmak, gözbebeklerinin eskisi gibi büyümemesi ya da büyüdüğünü görmemek, öperken, sevişirken baş dönmesinin kalmaması v.b. gibi birçok şey.

bunun nedeni zamanın getirdikleri ve büyük olasılıkla götürdükleridir. vakt-i zamanında söylenen acı sözler, yapılan yanlış hareketler, verilen anlık tepkiler bunları kendi içinde doğurmuş, kendi içimizde üretilmiştir.
içe atmanın ve "bu değişemez"liği kendimize çoktan kabul ettirmemizden kaynaklanan bir sorun olabileceğini düşünürüz.
aynı şeyi de düşündürürüz. savunma mekanizmamız olabildiğince güçlü bir şekilde çalışır ve kırıp dökmek peşisıra geliverir.