bugün

hayatta her dakika her gün şu hayattaki günümüzden yerken insan geriye dönüp bakıyor keşke hep 7 yaşında olsaydım annemle babamla sonsuza dek hep ben 7 yaşında onlarda hep aynı yaşta ne kadar güzel olurdu...Şuan bakıyorumda gerçekten hayat çok bi acaip insan sürekli değişiyior ve bu sana daha fazla sorumluluk getiriyor.Akrabaların yavaş yavaş bu dünyadan göçüyor...Seneye üniverste bitecek bi bakmışsın evlenmişsin bi bakmışsın 35 yaşına gelmişsin bi bakmışsın babanın öldüğü yaştasın sonra bi bakmışsın ki gün gelmiş cenaze namazını kılıyorlar...işte dünya ve yaşam ve işte çocuk olarak hep anne ve babamla sonsuza kadar yaşamak istenmesinin sebebi...
sadece büyüyünce düşünülen şeydir. çocukken büyümek, büyüyünce de küçük kalmak istersin. büyüklerin bunu sana söylese de aldırmazsın çünkü yaşaman gerekir...
çocukluğunu hiç yaşayamamışlar içindir. keşke mümkün olsa.
büyüklerin dünyasından bir keşke daha. dünyanın kirine bulaşmadan, savaş, ölüm, aşk, yalan, para, ihanet vs. nin ne demek olduğunu hiç bilmeden hep aynı saflıkla yaşamak isteği. tüm keşkeler gibi faydasız ve anlamsız..
Hep çocuk olduğunuz zaman da büyümek isteyeceğiniz durum.
adı üzerinde çocuk. ne yapsa hoş görülür. çocuk işte, çocukca, yazık çocuk ne bilsin, çocukluk etmiş gibi kelimelerle, yapılanlar yumuşatılır. af etmenin yolları aranır. büyüyüp yaş kemale erince hiç kimse seni af etmek için çabalamıyor. özellikle hırs, entrika, yalan dolan, kıskançlık, riya duygularının yoğun olduğu günümüzde düşene bir tekmede bir başkasından geliyor. sarıp sarmalanmak, düşünce kaldırılmak, aç olunca doyurulmak taa çocukluktaki yaşanmışlıklarda kalıyor.
çocukken bir an önce büyümeyi isteriz, istediğimiz olur bu sefer de yeniden çocuk olmayı dileriz.

bu çocukluğunu yaşayamamış yetişkin olduğunda da bunun tadını çıkaramamış insanların dileğidir. bunları düşünerek vakit harcarsın bu seferde yaşlandığında keşke genç olsam demeye başlarsın. hiç birini zamanı geldiğinde yaşamamışsın ki ancak şikayet etmeyi bilmişsin. yazık etmeyin geçen zamana.
çocukken üzülmek nedir bilmezdik ki annemiz döverdi sonra öperdi geçerdi şimdi ki yaralarımız öyle değil işte keşke iki tokat izi kadar hafif olsa içimiz acıyor orası kanıyor ya...

Büyüdük ne oldu? Kalpler kırdık, kötü olduk, hiç iyi olamadık...

Ben kırılmadım hiç süperim mutluyum mükemmelim bak taşı sıkıyorum suyunu çıkarıcam kırılıyor taş toz oluyor tozu burnuma kaçıyor hapşırıyorum heryerim salya sümük ağlıyorum gözlerim şişiyor etrafımı artık göremiyorum...
Üzerinde büyük sorumlulukların olmadığı, Senin değil de başkalarının seni gözetlediği koruduğu, tek ihtiyacı sevgi olan bir zamanı kim istemez ki...
istemenin yetmedigi hatta hicbir seyin yetmedigi istek. Hayat oyle ya da boyle olgunlastiriyor insani.
masum istektir.

çocuksun sen çocuk kal, giy dedi zıbınları.
büyüdükçe daha mutsuz oluyoruz. oysa çocuklar gibi küçük şeylerden mutluluk çıkarsak, sadece o anki mutluluğu düşünsek, derdimiz tasamız olmasa..
o zaman da bir pedofiliye denk gelirdik amnskym. çok dertliyim lan.
isteklerin en güzelidir.
Hiçbir zaman istemediğim şey. Nedense kendimi küçükken annemin nereye isterse götürdüğü bavul gibi hissederdim.
30 yasina gelince ve gecince aranan durumdur.