bugün

Vatikan'ın Evrim kuramına karşı ürettiği en son politika.
(bkz: deizm)
(bkz: çok mu ilginç)
varoluşa inanan insan illa ki bir dinden olmak zorunda değildir. belki de sadece tanrı'nın canlıları yarattığına ve evrimleşmeleri için gerekli sistemleri kurduğuna inanıyordur. o nedenle gayet olasıdır, mantıklıdır.
bu ikisini bank asya super lig'nde oynayan iki anadolu takimi zanneden bir ergendir olsa olsa. ne kadar girift mevzuyu dilime dolarsam o kadar in olurum alemlerde diyen de bir alter egosu vardir, geberesicenin.
suda yaşayan ilk canlıların rastgele dna'larının değişerek dört bacağının çıkmasının ve akciğer solunumu yapmasının rastgele oluşamayacağına inanan insandır.
varoluşa inanıp, varoluş sonrasındaki gelişim sürecine de inanan insandır. velev ki bu gelişim süreci de evrimdir zaten.

zorunlu edit: evrimle ilgili bir tek kitap okumayıp, hiç bi sik bilmeyip, sen maymundan mı geldin öhööögrrr diyenlerin insanlığından şüphe duymalı asıl. mevzu insanoğlunun * gelişim sürecidir.
anormal olmayan, bilhakis oldukça mantıklı olan insandır.

evrim teorisyenleri ne diyor?
yaşam, tek hücreli organizmaların çamurlu bir suda oluşmasıyla başlamıştır.

kutsal kitaplar ne diyor?
allah insanı çamur ve balçıktan sıvayarak yaratmıştır.

ikisinin de aslında özü, anlatmak istediği aynı. yaşamın çamurlu suda başladığı, allahın ilk insanı bu şekilde yarattığı ve devamının da bu şekilde sağlandığı.

evrim vardır fakat rastgele olmamıştır. allahın isteğiyle, müdahalesiyle olmuştur. bu yüzden orataya çıkan sonuç kusursuz, mükemmel sistemlerdir. allah istese şak diye bir ağaç yaratabilecekken tohumu yaratmıştır, büyüyüp ağaç olsun diye. insan ve dünya denen şey de bu şekilde ortaya çıkmıştır. tohumdan başlayıp evrilmiştir. bugünkü halini almıştır.
(bkz: bir olcu birimi olarak dengesiz)
yanlış başlıktır.

varoluşa inanmamak diye birşey olamaz; etrafımızda gördüğümüz, hissettiğimiz herşey, hatta kendimiz varoluyoruz.

evrim teorisine inanmak diye birşey olamaz; evrim teorisi bilimsel bir teoridir; bilimselliğin ölçütü de yanlışlanabilir olmaktır. yanlışilanabilirliğin ne olduğunu bilmeyenlerin bu konuda ahkam kesmesi anlamsızdır.

evrim teorisi ve varoluş problemi, çok ayrı iki kavramdır; evrim canlıların, yani zaten varolanların günümüze değin geçirdiği değişimleri inceler; varlık problemi ise felsefenin en eski problemidir (bkz: epistemoloji).

doğru başlık hem evrimi kabul eden hem de yaratılışa inanan insan olabilir.

adnan oktar gibi bilim insanı ya da felsefeci olmadan kaynaştırıp bulandırmaya çalıştığı, aslında varlık problemi ve varlığın geçirdiği değişimler problemi, iki farklı kavram iki farklı kulvardır.

dogmaya saplananların, gözlerini sımsıkı kapamadan önce her iki kavram konusunda da etraflıca bilgi edinmeleri tavsiye edilir.
yaradanın canlıları evrimleşebilen şekilde yarattığını düşünen insan modelidir. kafasındaki sorulara henüz cevap bulamamış, bulamayacak olan insandır. *
dinin evrim teorisine karşı olmadığı gerçeğini öğrenen adamdır.
neye inanacağını şaşırmış insan örneğidir...
milyonlarca var bunlardan.
(bkz: akıllı tasarım)