bugün
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı38
- türkiyede çok abartılan arabalar17
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel13
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır20
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt10
- uzağı göremeyen insan10
- istanbul suriyenin başkentidir9
- anın görüntüsü18
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- almanya8
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım11
- boşuna yaşıyorum hissi19
- icardi1905 silik olsun kampanyası38
- kekeme olan biri doktor olurmu8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler9
- sözlük kızlarının don renkleri20
- kanınıza rengini verir misiniz15
- aristoteles'in orta yolu10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz12
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- patiswiss14
- integralin müfredettan kaldırılması12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı18
- akrep burcu8
- bik bik moderatör olsun15
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- evlilik17
- ali erbaş9
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu23
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi9
yıllar önce bir arkadaşın anlattığı hikayenin baş kahramanının başına gelen olay.
eğer bilgisi olan varsa paylaşsın, çünkü arkadaş bunun gerçek olduğunu söylemişti o zaman ama biz inanmadık.
internette türkçe ve ingilizce arattım, ama sonuç alamadım, o yüzden büyük ihtimal uydurulmuş bir hikaye. konusu çok garip olduğu için anlatıyorum:
uzun yıllar önce, ortaçağdan kalma bir mezar taşı bulunmuş. tamamen normal olan taşın en dikkat çekici özelliği ise üzerindeki yazıymış. zira "bu mezarda anne-oğul, abla-kardeş ve karı-koca yatıyor" yazıyormuş. mezarda iki iskelet varmış sadece.
mezar taşındaki uzun şiiri okuyan uzmanlar şaşkına dönmüş - çiftin hayat hikayesi anlatılıyormuş. hikaye ise şöyle:
zengin bir ailenin oğlu, daha ergenlikteyken, hizmetçilerden birinin kızını çok beğenip birlikte olmuş. kız hamile kalıp bir kız çocuğu dünyaya getirmiş. oğlanın ailesi çok köklü bir sülaleden geldiği için, skandal ortaya çıkmasın diye kızı ve annesini işten çıkarıp, yüklü bir para vermiş.
uzun yıllar geçmiş, oğlan büyümüş, aristokrat bir aileden geldiği için gezmek sorun değilmiş onun için. bir şehre gitmiş, orada bir genç bir kızı görüp bir süre aşk yaşamış, sonra bir oğlu olmuş kızdan. kızın annesi uzaklardaymış, gelince kız durumu anlatmış, annesini çocuğunun babasıyla tanıştırmak istemiş. adam anneyle karşılaşınca, ikisi de afallamış - kadın, uzun yıllar önce çocuğunu doğurduğu kadınmış. yani adam kendi kızını hamile bırakıp bir erkek çocuk sahibi olmuş. kadın çok sinirlenip adamı kovmuş, hatta çocuğu da ona vermiş, veledine kendin bak demiş. kızı tabi meseleyi bilmediği için annesinin davranışını anlayamamış, annesini biraz sıkıştırınca her şeyi öğrenmiş, daha çocuk yaşta sayılabilecek kadar küçük olduğu için fazla üzülmemiş çocuğunun ardından - anneliği tam olarak kavrayacak olgunlukta değilmiş.
gel zaman git zaman, aristokratın oğlu büyümüş, annesinin öldüğünü sanıyormuş, zira babası hikayeyi ondan saklamış. çok zeki, aklı başında ve terbiyeli birisiymiş. değişik şehirlere gidiyormuş, herkesin ilgisini ve güvenini kazanıyormuş. bir gün, evinden çok uzaklarda bir yerde, kendinden biraz daha olgun bir kadına aşık olmuş. yaş farkı fazla olmadığı için kadın da meyletmiş, sonunda o da aşık olmuş. delikanlı çok yakışıklı ve zeki, kadın da çok güzel ve zarifmiş. herkes gıpta ederek bakıyormuş bu aşıklara. bunlar evlilik planları yapıyormuş, ama çocuk ailesini pek sevmediği için yalan söylemiş - orta halli bir aileden geldiğini söylemiş, ailesinin adını vermekten utanmış.
evlendikten sonra karısıyla ve kaynanasıyla konuşurlarken, oğlan çok dürüst olduğu için dayanamayıp ailesinin aslında çok soylu olduğunu, utandığı için bunu söyleyemediğini, filan soya mensup olduğunu söylemiş. bunu duyan kadın vurulmuşa dönmüş - çocuğunu doğurduğu ve kızının da kendisinden hamile kalıp oğlunu doğurduğu pisliğin, aynı zamanda da kızının oğlu kızıyla evliymiş! olay meydana çıkınca birbirini çok seven çift sanırım intihar etmiş (burasını tam hatırlamıyorum), aşkları o zamanlar dillere destan olduğu için, ve de trajik hikayeleri meydana çıktığı için, aynı mezara gömülmeleri ve o garip hikayenin mezar taşlarına kazınması uygun bulunmuş...
eğer bilgisi olan varsa paylaşsın, çünkü arkadaş bunun gerçek olduğunu söylemişti o zaman ama biz inanmadık.
internette türkçe ve ingilizce arattım, ama sonuç alamadım, o yüzden büyük ihtimal uydurulmuş bir hikaye. konusu çok garip olduğu için anlatıyorum:
uzun yıllar önce, ortaçağdan kalma bir mezar taşı bulunmuş. tamamen normal olan taşın en dikkat çekici özelliği ise üzerindeki yazıymış. zira "bu mezarda anne-oğul, abla-kardeş ve karı-koca yatıyor" yazıyormuş. mezarda iki iskelet varmış sadece.
mezar taşındaki uzun şiiri okuyan uzmanlar şaşkına dönmüş - çiftin hayat hikayesi anlatılıyormuş. hikaye ise şöyle:
zengin bir ailenin oğlu, daha ergenlikteyken, hizmetçilerden birinin kızını çok beğenip birlikte olmuş. kız hamile kalıp bir kız çocuğu dünyaya getirmiş. oğlanın ailesi çok köklü bir sülaleden geldiği için, skandal ortaya çıkmasın diye kızı ve annesini işten çıkarıp, yüklü bir para vermiş.
uzun yıllar geçmiş, oğlan büyümüş, aristokrat bir aileden geldiği için gezmek sorun değilmiş onun için. bir şehre gitmiş, orada bir genç bir kızı görüp bir süre aşk yaşamış, sonra bir oğlu olmuş kızdan. kızın annesi uzaklardaymış, gelince kız durumu anlatmış, annesini çocuğunun babasıyla tanıştırmak istemiş. adam anneyle karşılaşınca, ikisi de afallamış - kadın, uzun yıllar önce çocuğunu doğurduğu kadınmış. yani adam kendi kızını hamile bırakıp bir erkek çocuk sahibi olmuş. kadın çok sinirlenip adamı kovmuş, hatta çocuğu da ona vermiş, veledine kendin bak demiş. kızı tabi meseleyi bilmediği için annesinin davranışını anlayamamış, annesini biraz sıkıştırınca her şeyi öğrenmiş, daha çocuk yaşta sayılabilecek kadar küçük olduğu için fazla üzülmemiş çocuğunun ardından - anneliği tam olarak kavrayacak olgunlukta değilmiş.
gel zaman git zaman, aristokratın oğlu büyümüş, annesinin öldüğünü sanıyormuş, zira babası hikayeyi ondan saklamış. çok zeki, aklı başında ve terbiyeli birisiymiş. değişik şehirlere gidiyormuş, herkesin ilgisini ve güvenini kazanıyormuş. bir gün, evinden çok uzaklarda bir yerde, kendinden biraz daha olgun bir kadına aşık olmuş. yaş farkı fazla olmadığı için kadın da meyletmiş, sonunda o da aşık olmuş. delikanlı çok yakışıklı ve zeki, kadın da çok güzel ve zarifmiş. herkes gıpta ederek bakıyormuş bu aşıklara. bunlar evlilik planları yapıyormuş, ama çocuk ailesini pek sevmediği için yalan söylemiş - orta halli bir aileden geldiğini söylemiş, ailesinin adını vermekten utanmış.
evlendikten sonra karısıyla ve kaynanasıyla konuşurlarken, oğlan çok dürüst olduğu için dayanamayıp ailesinin aslında çok soylu olduğunu, utandığı için bunu söyleyemediğini, filan soya mensup olduğunu söylemiş. bunu duyan kadın vurulmuşa dönmüş - çocuğunu doğurduğu ve kızının da kendisinden hamile kalıp oğlunu doğurduğu pisliğin, aynı zamanda da kızının oğlu kızıyla evliymiş! olay meydana çıkınca birbirini çok seven çift sanırım intihar etmiş (burasını tam hatırlamıyorum), aşkları o zamanlar dillere destan olduğu için, ve de trajik hikayeleri meydana çıktığı için, aynı mezara gömülmeleri ve o garip hikayenin mezar taşlarına kazınması uygun bulunmuş...
Paragraftan bihaber kişilerce rivayet edilen hikaye. Gözüm yandı lan. Okursam da beni siksinler.
bu konuda bir roman vardı sanırım. bu arada tren yaptıkları dışında bir şey anlamadım. kim kime vermiş ne olmuş?
Ağır Ensest, fena Behlül içeren bir hikaye...
Sürükleyici bir Türk dizisi kıvamında; "kavak yelleri vol 2"
Sürükleyici bir Türk dizisi kıvamında; "kavak yelleri vol 2"
dallas dizisinin bile sollandığı hatta, aşk ı memnu dizisinden behlül'ün bile dillerinin tutulmasına neden olan, anne-oğul, abla-kardeş ve karı-koca arasında geçen hard porno gibi bir şeydir.
yalandır. daha ilk doğumda çocuk sakat doğacaktır.
boş boş oturan adamın birinin "ulan şöyle acayip, karışık ama kendi içerisinde de mantıklı bi hikaye uydurim de sağda solda gerçek diye dolansın" diyerek uydurduğu bir hikaye.
beyin yakan hikayedir.
(bkz: tehlikeli ilişkiler) *
homeros duysa gözleri yaşarırdı yemin ederim, ulan benim nasıl aklıma gelmemiş diye.
hepimizin oluşudur. hangimizin beraber olduğu kadın anasız, kardeşsiz. benimkinin 5 abisi vardı.
incendies filminin konusu olan olay. izleyin cahil kalmayın lan. öptüm yanaklarınızdan.
ensestte kombo yapmaktır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar