bugün

tarih: 2009´un haziran ayinin birinci ve ikinci haftalari.

küresel isinmaya bagli oldugunu düsündüren havalardir. normalde 18°C ve 20°C olmasi gereken hava sicakliklari tamamen yerlerdedir. rüzgarin da etkisiyle döt donduracak evreye gelmistir. t-shirt ve shortla dolanip, günesin tadini cikarmak dururken dötümüze iki don birden giydiren soguklardir. (kar yagmaya bari)

bilimsel aciklamaya göre küresel isinmanin etkisiyle eriyen buzullarin okyanus suyu ile karismasindan dolayi olusan hava akimi degisikligidir. kisaca küresel isinmanin buz çağıni baslatmasidir.
dünyanin kendi klimasini tekrar dengeleyebilmesi icin olusan bir döngüdür. buz cagi olusur, dünya sogur ve soguktan ölen ölür, ölmeyen göc eder.
bunu bilip, sadece kisa aciklamalar yapan profösörler kanimca olasi bir kaosu engellemek istediginden tam aciklik getirmiyorlar.
peki televizyonlarda sürekli karsimiza cikan meteoroloji spikeri? o da sucludur. geri zekalidir hatta. lan millet biliyor, sen ne yemeye hala siritarak "su gün yagmur yagacak, hava sicakliklari su kadar derece daha düsecek" diyorsun. hadi diyorsun ne siritiyorsun?
"bir yaz günü
hiç bu kadar üşüdün mü " dizelerini aklıma getiren başlık olmuştur..

bu soğuğun meteoroloji ile alakası yoktur,küresel ısınmayla,çöl fırtınalarıyla alakası yoktur. tamamen kişinin ruh haliyle alakalıdır.

istanbul 35 derece sıcaklıkta kavrulurken 4 duvar arasında yalnız başına bu sıcakları hissetmeyen insanlar için vardır haziran soğuğu.