bugün

Öyle bir an gelir ki dona kalırsınız kimi zamanda uzaklara dalarsınız ve içinde bulunduğunuz durumu irdelemek adına imla hatası gözetmeksizin bir kaç sözle dile getirdiginiz anlar vardır..

Bir sahile tek başına demir atmış bir teknenin verdigi hüzün.
bir kızla elele olduğunuz zamanlar.
bazen de tan bu anlardır.

sözlük başında olduğunuz, insanların yazdıklarını okuduğunuz anlardır. öyle cümlelere, öyle düşüncelere rast gelirsiniz ki, anlıyabilmeniz için filozof olmanız, tüm hayatınızı sorgulamanız ve kendinize benim burada ne işim var diye sormanız gerekir.

hakkaten, ne işimiz var bizim burada?
bir sınavdan çoktığınız zaman.
gerçeklerin sizi güçsüz bıraktığı anlardır.
bir seylerin farkina vardiginiz ilk andir. 3 yasinda veya 30 yasinda...
insanın içini tarifsiz bir hüzün kaplar bunun nedenini kendin bile bilmessin. belkide hüznün en büyük sebebi kendindir.
Kedinin önümüzden giden arabanın altında kalışı ve yerde hızlıca can çekişine kitlenip seyirci kaldığımız an..

- Her canlı ölümü tadacaktır..
bir sevdiğinizi kaybettiğiniz andır.

önce bir şey düşünemezsiniz, felseseymiş, şuymuş buymuş... sonra sorgulamaya başlarsınız. neden?
(bkz: felsefenin tesellisi)