bugün

hayatın türevini aldığınızda ortaya çıkan mutluluktur.**
annenin yaptığı bir tas sıcacık çorba.
şehir hatları vapurunun arka açık kısmından martılara simit atmak.
tek bir sigara içilemeyen yoğunluktaki iş gününden sonraki ilk nefesi çekmek.
saçları 3 numara kestirip kendini (bkz: scarface al pacinosu) gibi hissetmek.
youtube de, en son 20 yil önce cocuklugunuzda dinlediginiz ajda pekkan dan zingarella, alpay dan oy maria ve fikret kizilok tan zaman zaman parcasini bulmak.
- arkadaşını aramak için telefonu cebinden çıkardığında onun seni aradığını görmek.

- otobüs durağında beklerken, beklediğin otobüsün uzaktan kalabalık görünmesi ve oturacak yer bulamayacağım diye üzülürken, otobüse bindiğinde sadece bir kişilik boş yer olduğunu fark etmek.

- yolda yürürken, karşıdan annesinin elini tutarak gelen küçük çocuğun gözlerinin içine bakmak. ona gülümsemek. onun gülümsemesi...

- halı saha maçında, maç berabere giderken son dakikada attığın pasla takımının galip gelmesini sağlamak.

- karşıdan karşıya geçerken, elleri alışveriş poşetleriyle dolu yaşlı teyzeye "teyzecim yardım edeyim" demek, teyzenin "sağol evladım" demesi.

- bilgisayarın fan sesi.

- düşüncelere dalıp gitmişken, bomboş bir anında sağlıklı olduğunu fark etmek. şükretmek...

- bu satırları sıkıcı geçen histoloji dersinde not defterine yazıp, eve gelince sözlüğe geçmek.
sevdiceğin yanında olduğu an.
ekonomik krizin boy gosterdigi, dolarin tavan, borsan1n taban yaptigi su donemde üniversite mezunu olmak.
yaranın büyük kabuğunu acısız sökmek...
-kışın soğuk yatağa girip onunla yımışmak.
alacaklı oldugunuzu, olayın zaman aşımına uğradıktan sonraki halinde öğrenmek.
esneyen arkadaşının ağzına uzaktan top şeklinde kağıt atmak.
Ağıza atılan browni sonrası buz gibi cola
murphy yasalarının sizin icin islememesi.
(bkz: murphy yasaları)
sevdiceğin 'canım, hayatım, balım' vb. sevgi kokan kelimeleri söylediği anlardır.
cüzdanda para kalmadığını anladığımda bankamatikten para çekmeye niyetlendim. etrafta bankamatik bulamadım, g*t gibi kaldım ortada kısacası. son anda çantamın içini kurcalarken altta bir yerlerde 1 tl yol parası bulabildim, sevindim valla, heidi gibi oldum.

(bkz: parasız dışarı çıkan züğürt yazar)
saat aksamin 9u olmasina ragmen havanin hala aydinlik olmasi. gunesin cok yavas batmasi ve gokyuzunun turuncu olmasi. bu turunculugun ev kenarindaki göle yansimasi. bakmaya doyamazsiniz.
1 kutu kurupasta yemek..sonra ki pismanligi saymazsak tabi.
kaşınan bir yeri garç garç kızarana kadar kaşımak.
yağan bahar yağmurunun ıslatmasına aldırmaksızın, yüzünü gökyüzüne doğru kaldırarak saatlerce yürümek. ve yağmurun her bir damlasını yüzünde hissettiğin her andır.
son sigaranın aslında son sigara olmaması, pakette gözden kaçmış bir tanenin farkedilmesi.
kaşık kaşık nutella yemek.
önceki akşam alınan bitter çikolatayı cepte unutmak ve ertesi gün tesadüfen bulmak.
Apartmana girince asansörün 0'da olduğunu görmek ve hemen yukarı çıkmak.