bugün

bu konu gerçek hayatta ne işimize yarayacak düşüncesiyle paralel bir düşüncedir..
farkları:

-sınavlarda üç yanlış bir doğruyu götürür, ama gerçek hayatta, kimi zaman, bir yanlış bile bütün doğruları götürmeye kadirdir.

-sınavlarda beş seçenekten birini tercih etmek zorundasınızdır, doğru olan bu beş seçenekten birisidir. yani %20 şansınız vardır atsanız bile. hayattaki tercihler ise böyle konsantre doğru ve yanlışların arasından yapılmaz. hayattaki şansınız çoğu zaman %20 'den azdır.

-hayat 180 dakikadan uzundur, ama aynı yetiştirme telaşını hayatta da yaşarsınız, hep acele etmek zorundasınızdır bir şeyler için.

-sınav sorusunda * gidiş yoluna da puan verilir, oysa hayatta sonuca bakılır. bir şey ya doğru, ya yanlıştır.

-hayatta sınav sorusundaki gibi önemli yerlerin altı çizili değildir, italik de yazılmamıştır hayatın olumsuzluk ekleri, kendiniz deneye deneye bir süre sonra onların altını çizersiniz.

-sınav sorusunu anlamadığınız zaman hocaya ne demek istediğini sorabilirsiniz, ama hayatı anlamadığınız zaman soru sorabilecek bir merciniz yoktur, herkes sizinle aynı durumdadır zaten.
(bkz: hayat bir sınavdır. en kazık sorular filistin e sorulmaktadır.)
cunku hayat yuzlerce sorudan ibarettir. her soruda hangisinin dogru oldugunu bilmediginiz secenekler vardır. ustelik dogruyu bir kitaptan ya da bir ogretmenden edindiginiz bilgilerle de bulamazsınız. zaten dogru olan hangisidir ya da dogru var mıdır o bile belli degildir. bazen kalbiniz bazen beyniniz bir karar verir ve diger seceneklerden omrunuzun sonuna kadar mahrum kalabilirsiniz. ikinci sans yoktur, geri donup duzeltmek zordur. ama tecrube boyle kazanılır.
öss gibi sınavların insanlara gerçek deneyimler kazandırmadığını anlatmak isteyen önerme içerikli cümle.