bugün

hayat, bazen erken boşalmadır! her şeye. tüm kavramlara ve duygulara. kendini yalın bir şekilde ifade etmeye çalışırken, farkında olmadan kendini övme, farkında olmadan kendini anlatma sorunudur!
ürkütür yalın çıplaklık, maskelerle gizlenmiş sahte yüzleri! uzatılan her el boşlukta üşür. geri çekip cebine sokmak zorunda kalırsın ellerini! sana kalan, sana düşen ıslığınla bir şarkıyı dillendirmeye çalışıp karanlık sokaklarda yürümektir!

çünkü, mutluluk için bu gereklidir. nasıl ki, her şey taklidle başladı ve öyle devam ediyor. mutluluğun ilk şartı mutluluk taklidi yapmaktır.
belki, alışılır bir zaman sonra. bu alışkanlık, belki yaşam stili dahi olabilir. biraz sabır gereklidir ama. bileklerini kesmemek için. smith-wesson'u tıka basa doldurup rus ruleti oynamamak için. tanrı'yı sınamak uğruna, aslanların kafesine girmemek için. biraz sabır gerekir...

hayatla olan ön sevişmenin zamanı iyi ayarlanmalıdır. hayatla olan ön sevişme yaşamdır! karşıdakinin hazzını düşünürken pasif olunmamalıdır. onun içindir ki hayat 69 pozisyonunda yaşanmalıdır. hayat size oral seks yapmalıdır, siz de hayata. al gülüm ver gülümden ibaret olacaksa yaşam, sadece seks değil hiçbir kavram tek kişilik bir spor olmamalıdır.

geç kalınmamalıdır, erken boşalma korkusunu yaşarken. zamanlama hatalarından ibaret bir geçmiş, atmosferde yer kaplamaz. yer kaplamadığı için bilimin işine yaramaz. kişinin işini ise? yarasa ne, yaramasa ne!
geç kalınmamalıdır, yaşam denen trene. koşar adımlarla istasyonuna varılmalı, bileti alınmalıdır. kondöktörlerini atlatmaya çalışılmamalı, arkadaki vagonlara doğru koşulmamalıdır. bu arkadaki vagonlar geçmiştir.

"zaman; sürekli ileri giden bir trendir!"

siz ne kadar arka vagonlara gitmeye çalışırsanız çalışın ibare her zaman geleceğe düşecektir. anlamı yoktur bu dönüşlerin. bunun için, anlamsızdır dün! anlamsızdır yarın! birisi rüyadan ibarettir. diğeri ise hayalden!

elde kalandır değerli olan!

elde kalan?

bugündür!