bugün

güzelliklerle dolu, insan ürünü bir hayal mekanı olan "hayaller diyarı"nın bile fakiri olmak, iyimser dilencisi Necmi olmaktır.

hayallerde bile kötünün iyisi olmaya mahkum edilen, kapitalizm efendilerinin kölesi olmaktan kurtulamamış necmi her zamanki gibi çalışmaya çalışıyordu. bazen, halinden şikayet eden memurcuklar gibi olmayı o kadar isterdi ki... düzenli bir maaşı bırak günde 10 liraya bile çalışmıştı. esnafın ağır malzemelerini dükkana taşıyarak kazandığı 50 liralı günler ise onun için bayramdı.

zen-günlerden bir gün, paralı bir babanın şımarık kızının 7. yaşı için bir animasyon yarışması düzenlendi. en çok detay verip en güzel karakterleri yaratan kişi galip gelecekti. onun bunun g.tünü yalayıp ancak zenginimsi olabilmiş bir animatör birinci oluverdi. işlediği konuda olağanüstü güçleri olan adamlar, türlü türlü türbanlı başlıklı zengin kızlar bir de bir saniyeliğine gösterilmiş bir çöp kutusunun yanında göze çarpan bir evsiz vardı. evet o evsiz ve zavallı, hayallerin bile ezilmişi olan kişi necmi'ydi. koskoca zenginin hayal dünyasında bu kadar yer edebilmişti. buna da şükürdü. allah onu sınav yapıyordu. zengin eğlenirken, necmi haline şükretmeliydi. allah bunu emrediyordu.. mu?