bugün

Elbette insan.

Eş, dost, sevgili ve belki bazen ana baba kardeş.

Insana en büyük hayal kırıklıklarını yaşatan yine insandan başkası değil.
daha önce sevgilin olan bir bayanın evlilik davetiyesinin ta yanındaki insanlara kadar gelmesi.
Değer verilen yakım sandığın arkadaşlarının yanında çöp gibi hissetmek.
satın aldığın sıfır ürünün bozuk çıkması.
Bazen insan kendi kendini hayal kırıklığına uğratır. Geleceğe dair kurduğu tüm hayallerin içinde kaybolur. Hiçbir şeyi başaramaz, geriye dönüp baktığında hayal kırıklıklarıyla dolu bir hayat, elinde kocaman bir sıfırla yaşamaya çalışır. Bazen insanın kendisi hayal kırıklığıdır.
doğru insan yanlış zamandır.
hani 89 a kadar olmayıp tam bitti derken 90+ da gelen gol.
hakkında hayal kurduğun birisinin, hayalinde başka biri olduğunu öğrenmek.
En yakınım dediğiniz kişilerle artık eskisi gibi olamamanız.
Eskisi gibi gülememeniz...
evin önünden geçiyor diye her zaman bindiğimden farklı bir otobüse bindim, 40 dakika zarardayım. trafik sen en güzel yolların katilisin.
(bkz: tahterevalliden aniden inen piç arkadaş)
beklentilerdir. beklenti olmazsa hayal kırıklığı da olmaz.
Şimdi düşündüm de hayal kırıklığına uğramak eskiden olsa daha elle tutulur şeyleri ifade ederdi,örnek vereyim;okuldan geliyoruz ve açız ama evde sevmediğimiz bir yemek yapılmış.(oysa ki ne aptalca) Ama şimdi bu başlığı görünce biraz düşündüm ama tarif edebileceğim hayal kırıklıklıkları çok içsel ve birden olan şeyler değil,süreçle gelişen küçük mutsuzluklar.
penis...

zaman zaman sahibini, zaman zaman da kullanıcınısını hayal kırıklığına uğratır...
Sınav notlarıdır biraz önce e-okula ilk sınav notum girilmiş.
Edebiyat - 56 ;)
zaman,
Zaman geçtikçe beklentiler azalacağına artar, üzer.
Kendim. Çünkü hep kendimi yeterli gördüğüm an ne kadar yetersiz olduğum yüzüme çarpıldı.
Rahmetli babaannem büyüttü beni, hakkı çok büyüktür bende. O öldüğünde çocuktum daha ama bir şeylerin bilincine varamadığım için hep kızdım kendime. Ben eve bir gün geç geldim diye oturup ağlamış, başına bir şey gelmiştir diye. Çok hastalandı ilerleyen zamanlarda yürüyemez hale geldi. Benle evde yalnızdı, oyuna dalmışım. Ben oyun oynuyordum odada bana seslendi bir bardak su istedi. Tamam dedim hemen geliyorum. Oyun devam etti, bir daha seslendi tamam diye bağırdım. Bi daha da seslenmedi. Dalmışım oyuna, bir süre sonra kalktım, gittim eliyle bana su işareti yapıyor. Gittim verdim suyu ama nasıl o kadar vicdansız olabildim hep soruyorum kendime. insan çocuk da olsa nasıl yapardı bunu.. Bilmiyorum, oldu. Ben ne zaman bir bardak su içsem sızlar içim. Ders çıkardım bundan, biri bir sey isteyince artık hemen yapıyorum..
Sonrası,
Ben askerdeyken abimi toprağa verdim. O hasta haliyle beni askere uğurlamaya gelen abime bazen yeterli desteği verip yanında olamadım. Abim diyorum çünkü öz abim saydım kendisini. Hemofili hastasıydı doğuştan, sonra kas hastalığı da çıktı ve boynu dısında hiç bir yerini hareket ettiremiyordu. Doktorlar 18 yasını görmez dedi ama 35 sene yaşadı. Halam ona bebek gibi baktı. Ama artık nefes almaya bile mecali kalmamıstı. Askerde aldım vefat haberini, öyle bir acı yaşamadım hiç.. Düşmanıma göstermesin Allah. Beraber büyüdük, beraber oynadık. Ben tekerlekli sandalyesini ittim, sonra akülü arabası oldu onla gezdik. Daha sonra büyüdüm, çevrem genişledikçe onunla geçirdiğim zaman azaldı. Sevgimiz azalmadı ama daha az görüşebiliyorduk. Ben ne zaman gitsem gözleri parlardı, beni çok sevdiğini görürdüm hep. Ama işte ona yeterli zamanı ayırmadım, bencillik ettim ve o artık yok. Bahar adında bir yeğeni oldu, duruşu mimikleri her seyi aynı. Ona her baktığımda abimi görüyorum, gözlerim dolu dolu seviyorum. Ders çıkardım.. Ben artık sevdiklerimin yanından ayrılmam. Geç oldu ama anladım. Bi bu eksiğim var sandım ama değilmiş.

Bugün bir haber aldım, aldığımdan beri ağlıyom.. Babamın Uzaktan bir akrabası vardı Hikmet abi, memleketlimiz. Çocukken onla tanıştık. Çok ensturman çalardı, hayran hayran bakardım ona. Ondan öğrendim ben ensturman çalmayı. Hem hikmet abim hem de kendim çabalayarak küçüklükten baslayıp geliştirdim kendimi.. Bir hobiydi benim için.
Ben okurken aynı zamanda çalışmam için elimden tuttu bu abim. Beraber işlere gittik, beraber çok uzun zaman geçirdik. Benim düğünümde bile orkestrayı kendisi kurdu. işte benim bu abim bugün vefat etti. Çok genç yasında kalp krizi geçirmiş. Evine gidecektim, daha geçen gün aramıştı senle Bi iş var oraya gideceğiz diye.
Ama ben naptım, gene düşmedim peşine, sormadım. Evine gitmek vardı aklımda o yüzden aramayı erteledim. Unuttum ölümün olduğunu, son bir kez duyamadım sesini.
Ben ne kadar iyi insan olmaya çalışsam da hep bir seylerin eksik olduğunu gördüm kendimde. Korkuyorum Baska bir seyle başka sekilde ders almaktan. Çok fazla sevdiğim çok insan yok. Olanları da kaybetmekten korkuyorum.
içim sızlıyor, ağlamaktan Baska bir sey yapamıyor insan. Kimi arasam ağlıyor.

Ölmesin ulan iyi insanlar çok doluyum ben. içimi dökmem lazım bir yere patlayacak gibiyim.
Sevgilinin penisinin küçük ve yamuk çıkması.

Gözyaşları sel...
Birinin kalbine, hayatına zorla dahil olamıyorsunuz. Ne yaparsanız yapın.
Birzamanlar da "vallahi" vardı.

Vallahi ile başlayan başlıklar..
Çok sevdiğin bir insandan ayrılmak
Bundan daha kötü hayal kırıklığı yaşamaz hayatta insanlar
Ondan başka derseniz:
Cebindeki 50 TL yi dışarıda kaybetmek.
seks yaparken karşıda ki dişinin perfonmansı.
direkt ''yaşamak.''
Hayatın ta kendisi...
sonuca ulaşmayan, dolu sanılan boş muhabbetler.
güncel Önemli Başlıklar