bugün

bahar havasının kendini hissettirmeye başladığı şu dönemde her sabah bünyede yarattığı tereddüttür. ama gelin görün ki ankara gibi karasal iklimin doruklarını yaşayan bir bölgede bu durum adeta hayat sikicidir. her sabah, ulan hava bugün ne güzel şort mu giysem diye düşünen kafa akşamı düşünerek üstüne mont alır, ikindiye kadar güneşten kavrulur. mont giydim bari içime tişort giyeyim mantığı ise akşam soğuk algınlığına neden olur. sikerler böyle baharın ızdırabını.
Sabahın köründe evden çıkan birisi için dışarısı buz gibi öğlene doğru hava ısınıyor, üstümüzde hırkalarla kalakalıyoruz.
benimde her baharda yaşadığım bir sendromdur. sabahın köründe evden çıkıp akşam geliyorum ve popo donması diye boktan bir durumu aynen yaşıyorum. hava resmen dalga geçiyor bizimle.

-:bahar havası, +:ben

+acaba bugün ne giysem?
-giy bak şu şortu üstüne de bir ceket alırsın... bakiiiim sana bi. yine fıstık gibi oldun şekerim. ehehheh
+emin misin, akşam üşür müyüm sence?
-hey yavrum be, şu bacaklara bak. ne üşümesi, yanıyosun kızııııım!
+kikikiiki peki o zaman.

ve gece buz tutmuş bir şekilde eve gelinir. özet: ibne bahar havası!