hatırladıkça utanç veren anılar

görsel
Unutulmayacak kadar önemli.
Bir diğeri soma maden faciası ve sonrasında verilen adalet sistemi.

Bu ülkenin en büyük utanç duyduğu anlardan biri, makatı yırtık vakıf öğrencileridir.
Çocuk öğrenciler!

Kahrolsun bazı şeyler!

Kabahat benim değildi aslında dont disturb yazısının asılı olmamasındaydı.

Daha önce ayrıntılarını da anlattığım gibi boşaltım faaliyetini yanlışlıkla kızlar tuvaletinde icra etmemdir.

Altı yedi yaşındayken eski Demir beş lirayı elime verdiler dediler bak bu çok büyük para bakkala git istediğini al. Şaka yapıyor sözde piçler. Ben de Gittim bakkala verdim parayı bunla ne olur dedim. Bakkal bana baktı ben bakkala. Bir tane sakız verdi gönderdi. Ben giderken yanındaki arkadaşı “özürlü heralde büyük sevap işledin” dedi bakkala.

ya bak çoktandır unutmuştum yine aklıma geldi, yine utandım.

benim doğup büyüdüğüm yer ufak bir tatil yöresidir. yazın istanbul’dan falan yerli turistler gelirdi, kalabalık olurdu ortam.

yaş 14 falan. bir kız gelmiş köye istanbul’dan ama böyle bir güzellik yok! denize gerek yok gözlerine bakmak yetiyor. öyle bir güzellik. 14 yaşımın bana verdiği yetkiye dayanarak ben bu kıza aşık oldum. tatlı tatlı bakışıyoruz, onun bakışlarını yakaladıkça daha bir yakıyorum abayı.

neyse efendim köyde bizim top oynadığımız bir arsa vardı. bu güzel de eve gitmek için oradan geçmek zorunda. hani gider gelirken belki görürüm diye sabah akşam top oynuyorum. yani şöyle diyeyim o dönem en formda futbolcu zidane, figo falan değildir. kesinlikle benimdir öyle bir top oynuyorum. napalım gidip kızla konuşamıyoruz piç özelliği yüklenmemiş.

neyse efendim birgün yine kıran kırana maç yapıyoruz ben kızı falan unuttum o derece çekişmeli. tam da o sırada güzellik annesiyle yoldan görünmüş, geliyor. arkadaşlar bana işaret çakınca elim ayağım titredi, napacağımı şaşırdım. dedim dur uzaktan bir gol atayım da kızın aklını alayım. karşı takımın kalecisi kısa boylu çünkü. topa bir abandım... çok abanmışım. top gitti kızın annesinin kafasında çat diye patladı. hani top direkten dönünce bir tonk sesi çıkar ya aynen o ses çıktı. o kadar büyük bir şoka girdim ki olduğum yerde salya sümük ağlamaya başladım. kadere bir sitemdi belki de bu ağlamam bilemiyorum. neyse ki kadın insan çıktı da hiç kızmadı. sadece o güzel gözlüm bana çok bilendi. topu g*tüme sokacak diye çok korkmuştum.

Ah be reyiz gel birlikte yerin dibine girelim.

Tiflise giderken Türk sandığım adama ısrarla uçağın kaç dakika geciktiğini sormam ve adamın bana uzun şaşkın bakışları sonucu, eşimin beni oradan uzaklaştırması.

Off bu çok fazla var bende. Habire akıma bir şey gelmesi sonucu utanç içinde kalıyorum.

yatılı kuran kursundayım lise bir yeni bitti veda partisine benzer bişe yapıyoruz bide şiir verdiler elime ezberle diye ezberledim tabiki ama heycanım saolsun unuttum yanımdaki arkadasım benden daha çok bozuldu içeri geçti ağladı felan kendimimi yatıştırayım onumu susturayım bilemedim.

izmirin motor bi hatunuyla 1 haftalığına takılmak. ve tavuk döner ısmarladıktan 1 gün sonra ayrılmamız ahahahah

midesi iyi olmayanlar okumasını.
4-5 yaşlarımdayken misafirliğe gitmiştik benimde büyük tuvaletim geldi yaptım tam taret bölgemi temizliyordum 2 maşrafaya suyu doldurcaktım ellerim pisti bi anda sular kesildi . tabi ozamanlar tuvalet kağıdı felanda yoktu .elimi silemedim biryere ,en son anne anne diye bağırdım ,bütün ev bişey oldu zannedip tuvalete daldı ,ellerimimi pislik içinde gördüler anne vallaha sular kesildi dedim ama şamarı yedim suratıma .sonra musluğu bi açtı annem sular akıyor.elimi felan yıkadı çıktı oradan eve gidene kadar dövdü rezil ettin bizi diye.

Otobuste uzerime iseyip bacak arama canta koyarak eve kadar yurudum ve 3 gun pisik oldum.
Not:6 yasinda falandim sanirsam.

Sene 2010. O zamanki erkek arkadaşımın annesinin bir arkadaşı harika kıymalı makarna yapıyormuş da mutlaka denemeliymişim ama neden spagetti be kardeşim. Spagettiyi kırmazsanız çatala tam dolanır yemesi kolay olur, yok kırarsanız saçak saçak sarkar. Ben de tam öyle bir durumda ağzımdan bir buket makarna sarkarker malum anne dönüp bana bakmaya başladı. Ben de anlık bir salaklıkla o makarnayı içe çekmek yerine heykel gibi kaldım.
Bu yaklaşık bir buçuk dakika sürdü ey sözlük. Ağzımdan makarna saçakları,kıyma topları ve yer yer domates sarkarken bir buçuk dakika uzaklara bakarak kadının başını çevirmesini bekledim.

Yolda yürürken ayakkabımın bağcıklarına basıp düşmüştüm, herkes bana bakmıştı. Yerden kalkıp fark edilmeden sıvışmak ve üzerime sinen salak ifadeden kurtulmak çok zor olmuştu, hiçbir şey olmamış gibi davranmak ne acı.. evet.

cam kapıya çarpmıştım. ıy.

Mezuniyet partisine giydiğim elbisenin aynısını müdürümüz şevkat hanım da giymişti. Hani pişti olduk neyse de, çocuklar yaşlı elbisesi giymişsin diye diye dalga geçmişlerdi benimle. Gecenin sonuna kadar ikiz gibi gezdik, elbiseden öyle bir tiksinmiştim ki eve gelince makasla kestim yetmedi yaktım.

Şevkat hoca gudubet bir kadındı, boyuna rağmen gidip elbisemin aynısını almış. Ayrıca şevkat nedir ya? öyle isim mi olur allasen!

Lise dönemimde face'ten bir kızı ekleyip "slm" yazmıştım.

evde havyar kalmadı diye , babam annemi dövmüştü.*

kasiyerlik yaptığım zamanlarda bizim mağazaya sürekli gelen bir çocuk vardı, uzun uzun alışveriş yapardı. alıştığımdan mıdır nedir, artık nasıl olduysa hoşlanmaya başladım. arkadaşım git konuş dedi, bilirsiniz işte klişe tavsiye, sanki bilmiyorum konuşmayı.

çocuk yine geldi, aslında zırt pırt gelmesini kendime bağlamıştım. galiba o da benden hoşlanıyordu. alışverişini yapıp kasaya yaklaştı, para üstünü ve fişini verip gülümsedim. o da teşekkür etti ve dönüp kapıya doğru yürümeye başladı, tam onu durdurup adını soracak iken kendiliğinden tekrar kasaya döndü. görmeniz lazım nasıl mutluyum, kesin hoşlanıyor kesin.
- pardon bana yardımcı olabilir misiniz?
+ tabi tabi ne lazımdı?
- şey ben isminizi öğrenebilir miyim?
+ ismim xxxx
- xxxx cım acaba bana numaranı verebilir misin?
+ sence çok hızlı olmadı mı? önce adını söyleseydin
- yanlış anlama kendim için istemiyorum
+ neden?
- nasıl yani?
+ neden kendin için istemiyorsun?
- ben kızlardan hoşlanmıyorum, arkadaşım için istedim telefo..
+ tamam yeter, arkadaşına söyle üzgünüm
- sen benden mi hoş..
+ yahu yeter dedim daha fazla yerin dibine sokmadan git!

güldü ve gitti, konuşmaları mağazadaki iş arkadaşlarım da duydu. bu daha utanç vericiydi, lan birinden hoşlandım o da gay çıktı be. üstelik konu müdürün kulağına gitti, konuşuldukça konuşuldu. mahallelinin bildiğinden de eminim, her geçtiğimde röntgenci teyzeler pis pis sırıtıyordu. işe gitmek için yolumu uzatıp ara sokaklarla yürüyordum, tam iki ay o pis bakışlar eksilmedi üzerimden. lanet olsun bu dedikodu vebadan daha korkunç!

çocuğuz cuma namazına gideceğiz, tabi terleyene kadar top oynadık 20 dakika kala da şadırvanda abdest almaya başladı bizimkiler benimde büyük tuvaletim geldi siz alın abdesti ben geliyorum diyerek girdim helaya. artık nasıl geldiyse abartısız 20 dakika içeride kaldım. baktım ezan okunuyor alel acele şadırvana koştum o anki dalgınlıkla sabun sürmeyi de unutmuşum elime. bilirsiniz bu koku sade suyla çıkmaz. tabi ben bundan habersizim daldım camiye ortalara karıştım bizim arkadaşların yanında saf tuttum. hoca hutbedeyken millet yüzünü gözünü ekşitiyor falan ben daha ayıkmadım tabi. arkadaşlar birbirlerine bakıp bu ne koku falan diyorlar. namazı kıldık dağılma vakti amcalar da bu ne koku demeye başladılar. bende salağım tabi herkesin içinde benden geliyormuş dedim birden ordakiler ters ters bakmaya başladı var gücümle topukladım hemen. arkadaşlarla arada bir buluşuruz hayla malzeme yapar piçler.

11 12 yaşlarındayım. kileri bilirsiniz, eskiden marketler zinciriydi. neyse işte annem saldı beni git salatalık domates falan al diye. bende kiler kartı aldım çıktım, ne biliyim o kartın sadece indirime yaradığını. bayağı alışveriş yaptım kasaya gittim, kasiyer dedi 35 tl. çıkarttım kiler kartı uzattım, hala para istiyor. dedim abla bununla alışveriş yapılmıyor mu ? yok dedi bu sadece indirim yapar. kartı aldım kaçtım direk. Allahtan o gün 1 nisandı da paçayı yırttım. ha 5 ay önünden bile geçmedim orası ayrı.

Ay aklıma geldi kafamı kuma gömesim geldi yine ama yazacağım.

Markete giderken hiç üstüme başıma dikkat etmem ben. Bi akşam yine saçlar başlar felaket, ayakta 4 numara büyük terlikler, üstte giyilmekten içi kan ağlayan tişört, ve abimin yaşlı gözlükleri ile çıktım. Gidiyorum. Bi baktım marketin önünde bir erkek topluluğu. Ama nasıl yakışıklılar. Haklarını vermek gerek. Neyse dedim, bana mı yakışıklılar. Bir adım daha attım, eskiden hoşlaştığımız bey ile karşılaşmayayım mı. O an bin defa yerin dibine girdim çıktım. Nasıl döndüm, nereye yürüdüm, nasıl uzaklaştım orada hatırlamıyorum bile. Birkaç dakika sonra da mesaj attı üstelik oo selam da yok diye. Baya salağa yatmıştım nasıl Yani ben evden çıkmadım ki ihihi diye. Tanrı affetsin.

Üzücü anlardır.

genelde alkollüyken olan seylerdir. insana hüzün verir ertesi. alkollüyken bir cok kez bir cok utan verici ani yasadim ve yasadiklarimin bir cogunu da hatirlamiyordum garip bir sorunsal olarak olarak sorun yasattiklarimdan ögrendim.

yazik.

ilkokuldaykrn daireler konusunda hoca daireler köşesizdir dedikten hemen sonra atlayıp öğretmenim bizim daire (ev) köşeli demem...
Sonra uludağ da yazar olduk işte... *