bugün

hollanda'da ölmek istiyorum
liverpool'da punk olmak
singapur'da japonca öğrenmek
hindistan'da kül olmak istiyorum
pizzanın üzerinde mantar
kapılarda zil olmak istiyorum
istiyorum da istiyorum...
ayna
beni yanlış evlerde aradılar, süt dökmüş kedilerin,
kapısı kilitli dağların yamacında. gereğinden fazla
süren suskunluğun eşiğindeydim oysa.

kadınları, kuşları, kendimi. pamuk tarlalarını hiç
terketmedim ama. beni yanlış evlerde aradılar, ku-
rumuş bir bahçenin duvarında.

yüzüne yaz değmiş çocukluğun saflığındaydım,
kıskacında. orada.

çay içiyordu. sıkılıyordu. hamamda şarkılar söylü-
yordu görüntüm. işbaşı yapıyordu çalıntı zamanlarda.

oysa geri dönecek gücü kalmayana dek yüzüyordu su-
larda. ölümsüzlüğü düşlüyordu; paylaşılan bir ölümün
sınırını. iki yüzü keskin bir bıçağın kınını, onu.

ayna.

beni yanlış öptüler aslında.

altay öktem
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür,
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.*
bir tek gece vardır insanın hayatında,
ömür boyu sürer nöbeti
bu da öyleydi..
iyi ol,
sağ ol,
uzak ol,
ama bir daha görme beni..
Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen alsancak!
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak!
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak,
O benidir o benim milletimindir ancak!

Çatma! Kurban olayım çehreni ey nazlı hilal
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal,
Hakkıdır hakka tapan milletimin istiklal.
yağmuru seviyorum diyorsun,
yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun...
güneşi seviyorum diyorsun,
güneş açınca gölgeye kaçıyorsun...
rüzgarı seviyorum diyorsun,
rüzgar çıkınca pencereni kapatıyorsun...
işte, bunun için korkuyorum;
beni de sevdiğini söylüyorsun

`[ william shakespeare ]`
yanıp yok oluyor cümle ,
tümce doğuruyor, bense bir desenden başka bir şey değilim
balık sırtına çizilmiş.
....

bense balık sırtına çizilmiş bir desenden
bir desene , bir de sensen ,
sen de senden başka bir şeysin.

siyasiyabend
Vicdanla birlikte şeref ararım ben sevdiklerimde;
Her zaman doğru değildir elbet seçimlerim...
Zaman gelir şerefsizleri de severim...
Bilmezden gelişlerim aptala yatışlarım Kaybetme korkumdan değil
karşımdakilerin yalan söyleme potansiyellerine olan merakımdandır...

nazım hikmet
durmadan kurulup dağılan bu yerde
hiç bir dost arama.
güvenilir bir sığınak, hiç!
bırak acı yüreğinde konaklasın
olmaza çare arama
kimse sana gülmeden sen acıya gülümse,
yaşamana bak!

ömer hayyam
bakakalırım giden geminin ardından
atamam kendimi denize
dünya güzel!

(bkz: orhan veli)
...
Artık daha az seviyorum seni.
Unutur gibi; ölür gibi daha az.
Yeniden ödetiyorum kendime, onca aşkın öğretemediğini.
Kolay değildi.

Kaç acı birden imtihan etti beni.
Bir tek gece vardır insanın hayatında.
Ömür boyu sürer nöbeti.
Bu da öyleydi.
iyi ol, sağ ol, uzak ol;
Ama bir daha görme beni.

[ Murathan Mungan ]
hiçbir mutluluğum kalmadı
ne bıraktıysan harcadım
resimlerine bakamıyorum

attila ilhan.
Sabrın sonu selamet
sabır hayra alamet
bela sana kahretsin
sen belaya selam ET !.
NFK
Başka söze gerek var mı ?
Lavinia

Sana gitme demeyeceğim.
Üşüyorsun ceketimi al.
Günün en güzel saatleri bunlar.
Yanımda kal.

Sana gitme demeyeceğim.
Gene de sen bilirsin.
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
incinirsin.

Sana gitme demeyeceğim,
Ama gitme, Lavinia.
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme, Lavinia.

1957

Özdemir Asaf
sen benim sarhoşluğumsun,
ne ayılabildim , ne ayılabilirim
ne de ayılmak isterim.

nazım hikmen ran

ilk aklıma gelen bu oldu şimdi pişman oldum, diğer büyük şairlerimize saygısızlık etmemişimdir umarım.
türkiye’de istanbul ne ise,
istanbul’da gece ne ise,
gecede yürümek ne ise,
yürürken düşünmek ne ise,
seni unutmamacasına düşünmek ne ise,
unutmamanın anlamı ne ise,
seni sevmek ne ise,
saklayayım, yok söyleyeyim derken
birden aşka düşmek ne ise,
her neyse...

(bkz: özdemir asaf)
Umudumu sevgime sarıp
az önce denize attım,
Kadıköy Rıhtımı' ndan...
Belki bir gün
bir sahilde karaya vurur...
Sevgim o kadar büyük ki,
mutlaka umudumu korur...
Ey yüzünü ayışığı çizmiş çocuk
Anlı başlanmamış bir defter,
Bakışları bembeyaz bir gökyüzü olan
Bir gün elin kalem tutunca, yazacaksın yazını toz duman içinde
Karanlık kadınları, sevgisizlikten ölen anneleri
Kanserli bir serçenin yavaş yavaş tükenişini
Daha kirlenmemiş sözcükler, düzgün olmayan kelimeler
Çocukların mahzunluğunu balkonlarda
Acıdan dama atılan güneşlerı gördüm

Bilirim ölümler hep sana kalır,
Hep yorgun akan anne kucaklarını, esirgenmiş düşleri yazacaksın
Burada güneşin hep uykulara doğduğu eylemlerinde

Başka kardeşlerinide unutma
Yuvası yağmalanmış olanları
Ellerinden katıksız ekmeği alınanları
Sonra kurşun yemişleri
Bir gün elin kalem tutunca yazacaksın değilmi?

Yaz ki, alınlarında ihanet yazanların,
Secdeleriı altında kıbleleri kadına endeksli beyler untanır be çocuk
Bir gün utanır elbet

Ey yüzünü ay ışığı çizmiş çocuk gönül bağladım sana
Sen ki, kör, sağır, dilsiz olma hainlikler karşısında
Onları yazacaksın değilmi ellerin kalem tutunca?
kâh gelir nebiyi tanri yapariz
kâh gelir imamlari nebi'den üstün tutariz.
Kabirlere gider, adaklar adariz.
Şehidlerin ruhlarından yardim dileriz.
Yine de tevhid inancımıza ne bir halel gelir
Ne islamimiza bir kusur,
Ne imanimiza bir fütur... *
ne unutacak kadar nefret ettin,
ne hatırlayacak kadar sevdin.
yıkık bir duvar kadar bile,
pişman değilsin biliyorum
beni hep bulmamak için aradın.
kahraman tazeoğlu.
uzunca zamandır görmeyeli seni
bir başka kadın bir hoş olmuşsun
kollarıma alıp da sarmayalı seni
beyaz peynir gibiydin kaşar olmuşsun
"bir kişi bile değilim yalnızlıktan"
(bkz: edip cansever)
hastayım hasta
canım ister pasta
gel gidelim dansa
orda yeriz pasta.
hastalar için.
bir gece habersiz bize gel
merdivenler gıcırdamasın
öyle yorgunum ki hiç sorma
sen halimden anlarsın
sabahlara kadar oturup konuşalım
kimse duymasın
mavi bir gökyüzümüz olsun kanatlarımız
dokunarak uçalım.

insanlardan buz gibi soğudum,
işte yalnız sen varsın
öyle halsizim ki hiç sorma
anlarsın.

bir dosttan.
Seni her özlediğimde sevgilim,
Gökyüzüne bakıyorum;
Göğün mavisinde gözlerini görüyorum çünkü.
Seni her özlediğimde bir tanem,
Denizlere bakıyorum.
Ufuğa bakınca mucizeni görüyorum çünkü.
Seni her özlediğimde bir tanem,
Kuşlara bakıyorum.
O kanatlardaki özgürlüğünü görüyorum çünkü.
Ve aşkım, seni her özlediğimde,
Adında isyan ediyorum.
Seni özlemek istemiyorum ben,
Ben seni yaşamak istiyorum,
Seni her özlediğimde sana bakmak istiyorum
Ve seni sende görmek sadece