bugün

bi arkadaşım tarafından gönderilen bir hikaye bu hank in kıçını öpmek.güzel ve düşündüren bir yazı,link vermek yerine yüzsüzlük edip kopyaladım.bazı arkadaşlar tarafından şiddetle küfür yiyecek cümleler bütünü.ahanda;

-----alıntı----

bu sabah, kapim calindi. actigimda, karsimda iyi giyimli, bakimli bir cift gordum. adam once konustu:
merhaba, adim john ve bu da mary. .

mary: merhaba, sizi bizimle birlikte gidip hank. in kicini opmeye davet ediyoruz.

ben: pardon?! ne demek istiyorsunuz? hank de kim? ve ben niye onun kicini opmek isteyeyim?

john: eger hank. in kicini opersen, sana 1 milyon dolar verecek; eger opmezsen seni essek sudan gelinceye kadar dovecek.

ben: ne? bu bir tur mafya taktigi mi? ne oluyor?

john: hank bir milyarder. bu kasabayi o kurdu. buranin sahibi o. istedigi her seyi yapabilir ve sana 1 milyon dolar vermek istiyor. fakat kicini opmeden parayi alamayacaksin.

ben: bu cok sacma. neden?

mary: sen kim oluyorsun da hank. in hediyesini sorguluyorsun? 1 milyon dolar istemiyor musun? bir kic opmeye degmez mi onun icin?

ben: belki, eger yasalsa, fakat ..

john: oyleyse, gel bizimle hank. in kicini op.

ben: hank. in kicini sik sik oper misiniz?

mary: elbette, devamli&

ben: peki 1 milyon dolari aldiniz mi?

john: yok, kasabayi terketmeden parayi alamazsin.

ben: oyleyse neden hemen kasabayi terketmiyorsunuz?

mary: hank soylemeden kasabayi terk edemezsin. yoksa parayi alamazsin ve seni essek sudan gelinceye kadar dover.

ben: peki, hank. in kicini open, sonra da kasabayi terkedip 1 milyon dolar alan birini biliyor musunuz?

mary: annem hank. in kicini yillarca optu. gecen yil da kasabayi terketti. eminim parasini da almistir.

ben: onunla konusmadin mi o zamandan beri?

john: elbette hayir. hank buna izin vermiyor.

ben: oyleyse, eger parayi alan herhangi biriyle konusmadiysaniz, parayi aldiklarini nereden biliyorsunuz?

mary: kasabadan gitmeden once biraz veriyor. belki maasina bir zam aliyorsun, belki kucuk bir loto kazaniyorsun, ya da caddede 20 dolarlik banknot buluyorsun.

ben: peki bunlarin hank. le ne ilgisi var?

john: hank. in bazi dostlari var.

ben: kusura bakmayin ama bu tuhaf bir uckagitcilik gibi geliyor kulaga.

john: fakat 1 milyon dolar burada soz konusu olan. sansa birakabilir misin bunu? ve unutma, eger opmezsen seni dovecek.

ben: belki, eger hank. le konusursam, ayrintilari ondan ogrenirsem..

mary: hayir, hickimse hank. i goremez. hickimse hank. le konusamaz.

ben: peki o zaman nasil kicini opuyorsunuz?

john: bazen ona bir opucuk gonderiyoruz ve kicini dusunuyoruz. diger zamanlarda karl. in kicini opuyoruz ve o hank. a iletiyor.

ben: karl da kim?

mary: karl bir arkadasimiz. bize hank. i ve onun kicini opmekle ilgili konuyu ogreten o. karl icin tek yapmamiz gereken birkac kez onu yemege cikarmak oldu.

ben: yani hank diye biri oldugu, onun kicini opmeniz gerektigi ve boylece hank. in sizi odullendirecegi konusunda sadece karl. in sozune guvendiniz oyle mi?

john: hayir, hayir! karl. da bir mektup var. hank tarafindan kendisine yillar once gonderilmis. butun meseleyi acikliyor orada. bak iste bu da bir kopyasi. al kendin de gor.

john bana uzerinde . karl. in ofisinden. yazili bir fotokopi uzatti. uzerinde 11 maddelik bir liste vardi.

1. hank. in kicini op ve o da sana kasabayi terkettiginde 1 milyon dolar versin.
2. yaninda alkol ic.
3. senin gibi olmayan insanlari essek sudan gelinceye kadar dov.
4. iyi yemek ye.
5. bu listeyi hank. in kendisi yazdirdi.
6. ay yesil peynirden yapilmistir.
7. hank. in soyledigi her sey dogrudur.
8. her tuvalete gittiginde ellerini yika.
9. icki icme.
10. sosislerini sosis ekmegi icinde ye, yaninda birsey alma.
11. hank. in kicini op, yoksa seni essek sudan gelinceye kadar dover.

ben: bu bana karl tarafindan yazilmis gibi geliyor.

mary: hank. in kagidi yoktu, onun icin.

ben: bana oyle geliyor ki, eger kontrol etseydik, bu yazi karl. in el yazisi cikardi.

john: elbette, hank soyledi, karl yazdi.

ben: kimsenin hank. i goremedigini zannediyordum?

mary: su anda oyle. ama yillar once hank bazi kisilerle konustu.

ben: hank. in iyi birisi oldugunu soylediginizi zannemistim. hangi tur iyi insan, sirf farklilar diye baskalarini dover?

mary: hank. in istegi bu ve hank her zaman haklidir.

ben: nereden biliyorsun bunu?

mary: 7. madde . hank. in her dedigi dogrudur. diyor. bu benim icin yeterli.

ben: belki de arkadasiniz karl uydurdu butun meseleyi.

john: kesinlikle hayir. 5. madde bu listeyi hank. in kendisinin yazdirdigini soyluyor. ayrica, 4. maddede iyi yiyin, 8. maddede de tuvaletten sonra ellerinizi yikayin diyor. bunlarin dogru oldugunu herkes bilir. demek ki gerisi de dogru olmali.

ben: fakat 9. maddede icmeyin diyor, ki bu ikinci maddeyle celisiyor. ayrica 6. maddede ayin yesil peynirden yapildigini soyluyor ki bu tamamen yanlis.

john: 9 ile 2 arasinda hicbir celiski yok. 9 sadece 2. yi acikliyor. 6. ya gelince, aya hic gitmedin, dolayisiyla dogru olup olmadigini bilemezsin.

ben: bilim adamlari ayin kayalardan olustugunu soyluyorlar ama..

mary: fakat kayanin dunyadan ya da uzaydan gelip gelmedigini bilmiyorlar. yani ay hala yesil peynirden yapilmis olabilir.

ben: bir uzman degilim ama ayin dunyadan geldigi teorisinin curutuldugunu zannediyorum. ayrica, kayanin nereden geldigini bilmiyor olmak onu peynir yapmaz.

john: iste, bilim adamlarinin hata yaptigini sen de kabul ettin. fakat hank. in her zaman hakli oldugunu biliyoruz!

ben: biliyor muyuz?

mary: elbette, 5. madde oyle diyor.

ben: diyorsun ki, hank haklidir, cunku liste oyle diyor ve liste dogrudur, cunku onu hank yazdirdi. ve hank. in yazdirdigini biliyoruz, cunku liste oyle diyor. bu dongusel mantik. . hank haklidir, cunku hank haklidir. demekten farksiz.

john: iste simdi anlamaya basliyorsun hank. in dusunce bicimini.

ben: fakat, & herneyse, bosver. peki bu sosislerle ilgili konu da ne?

mary, yuzunu burusturdu.

john: sosisler sosis ekmegi icinde yenir. yaninda birsey yenmez. hank. in yolu bu. baska turlusu yanlis.

ben: ya sosis ekmegim yoksa?

john: sosis ekmegin yoksa, sosis yiyemezsin. sosis ekmeksiz sosis yanlistir.

ben: yaninda ketcap, hardal da mi yok?

mary: Çok sert bir sekilde bakti .

john: boyle bir dil kullanmanin hicbir geregi yok! sosis yaninda yenecek her turlu sey yanlistir.

ben: yani biraz tursu, icine dogranmis sosis tarzi birsey mumkun degil mi?

mary: kulaklarini tikadi ve . dinlemiyorum bile bunu, la la la la& .

john: bu igrenc. ne tur bir seytani mahluk yiyebilir boyle birseyi.

ben: cok guzel birsey o. ben hep yerim.

mary kendinden gecti ve john onu tutu: . eger o tiplerden biri oldugunu bilseydim vaktimi hic harcamazdim bile seninle. hank seni essek sudan gelinceye kadar doverken, ben de orada olacagim ve parami sayip sana gulecegim. hank. in kicini da senin icin opecegim, seni sosis ekmeksiz, tursu yiyici.

ardindan, john mary. yi surukleyip disarida bekleyen arabaya tasidi ve ayrildilar.

-----alıntı-----
hank'ın dünyayı kıçıyla yönettiğini bütün kuralları kıçından uydurduğunu doğrulayan eylem. bütün kurallara sorgusuz sualsiz uyuyorsanız hank'in kıçını defalarca öpmüşsünüz demektir. eğer anarşistseniz hank'in kıçının tadını alanlar sizi dışlayacaklardır. bu da ne yaparsak yapalım hank'in hepimizin suratına sıçmakta olduğu anlamına gelir.
meseleyi cocukca ve cocuklara yonelik bir yaklasimla anlatmaya calismak bir yana; kendine ait ve hicbir nesnelligi, baglayiciligi olmayan, dogrunalabilirligi kadar yanlislanabilirligi de mumkun olan akil ve mantigini duz cetvel yapmak, devaminda da o duz cetvel sandigi ile cektigi cizgilere gore hukum vermek isin bir yani ama asil komik olan yokluguna inadigi seyin yoklugunu ispat edeyim derken sadece vasiflarini muglak birakmis olsa dahi o'nun varligina ispat ettiginin farkinda olmamak sadece insana has bir sey olsa gerek.

hayir, madem yok diyorsun, ne diye yok dediginin yoklugunu ispata calisiyorsun? "yoklugunu kabul etmek" ile "kabul etmemek" arasindaki ince cizgide belirir aklin kalitesi. cunku birinde lakaydlik varken digeri muhtevasi ne olursa osun bir hukum icerir. hukum vermek akli mecburi tutar ama lakaydlik icin gerek sart olmadigi gibi yeter sartta degildir...
araştırmalar, kulağa hoş gelen söylemlerin aslında çürütülmek istenen konuyla alakası olmasa da, insanların bir kısmı tarafından dikkate alınacağını göstermiştir.

biz buna pazarlama tekniği diyoruz.
her önüne gelenin kıçını öpmekten iyidir.
mary ve john'lar olmasa...
abov neler dönmüş taa 2008 hatta 2007 de yazmışım ulan. ama şu var ki, şimdi bana gammazın teki "entry üstteki entry ve kişilere refere edemez" demesin dolaylı olaraktan alttaki bütün entryler bana refere ediyor. yüklemi üçüncü ya da beşinci tekil kişi geniş zaman yapınca size refere etmiyor gibi geliyorsa iq testine değil " tek başına yemek yiyebilme" ehliyeti için teste başvurunuz. bunu yazan yazarımıza " inanmayan kişi zaten inanmamıştır neden diğer inananlara bunu ispatlamaya çalışıyor" denebilir. "ahaha ehehe kikiki" diyerek islamı yaymak için yapılan katliamları hatırlatmak istiyorum. evet katliamlar sayın müslüman. çok kaka bir kelime gibi geldi biliyorum ama müslümanlığı yaymak için tonla katliam yapıldı. ha sanılmasın hristiyanlığı ya da museviliği savunuyorum. çünkü bunları söyleyince arkasından hemen " sanki hristiyanlar katliam yapmadı, haçlı seferleri ne o zaman!!" diyen dahiler çıkmasın diye söyleme gereği hissettim. ilk konumuza dönersek, neden müslümanlar islamı yaymak için o kadar uğraştı yahu. muhammed, hz. muhammed, mohammad her ne dilde her ne sıfatla anarsan an, kendi inancıyla kalmadı da yaymaya çalıştı? ben niye bunu yaymıyorum şekerpare? aa sinir vallahi
hoş bir kısa filmdir. Kısa filmde anlatılmak istenen dinin nasıl saçma bir sistem olduğunu göstermektir.
http://www.youtube.com/watch?v=5TRAV7yarzo
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar