halkin muhtirasi

an itibariyle gerçekleşmiştir.

bununla ilgili yapılmış güzel bi yorum

"Aydınımızın samimiyeti yoktur; istediği kılığa girmekte yektadır. Ömründe bir gün çapa kazmayan, bir fabrikada işçilik yapmayan, emekleriyle geçinenlerin halini bilmez. Onlar sadece çalışma hayatında işçi değildir; markette, resmi dairede, sokakta da işçidir. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra komünizm Avrupa'yı kasıp kavurmaya başlayınca, panzehiri olarak sosyal demokrasi devreye girdi. Fakat bunu gerçekten ezilenler oluşturdular. Almanya'da otuz yıl güneşi görmeden yaşayanlar vardı; gün doğmadan madene iniyor, gün battıktan sonra çıkıyorlardı. Yılda bir tek gün izinleri yoktu. Bizde ise varlıklılar Cumhuriyet Halk Partilidirler; yoksullar, emeğiyle geçinenler de Demokrat Parti'den veya onun devamındakilerden medet ummaktadırlar. Ömründe bir gün gündelikle çalışmayanlar ezilenlerden yanadır; emeğiyle geçinen fakir fukara sermayeyi temsil ediyor. Böyle komik bir garabet herhalde sadece bizde bulunabilir."

bu muhtıranın özeti budur.

muhtıraları yaşam biçimi şeklinde, siyaset yapma biçimi olarak benimseyen insanların ve kurumların ağzından dökülen sözler... ne yani şimdi yüzde 46 halkın muhtırası dedi, yüzde 54 başka bişeyin muhtırası mı dedi?

muhtıra iddiasında bulunanlar iddialarında şunlara yer vermiş:

-türkiye'de sol halkın arasına inemedi.
-akp ise varoşlara indi. işçiden köylüden ve emekçiden oy aldı.

tamam hoş güzel de; bugün varoşlar ne işçi ne köylü ne de emekçi. bugün varoşlar boş beleş insanlarla kaplı. varoşları bugün özellikle illegal yöntemlerle karnını doyuran insanlar oluşturmaktadır. bu iddia sahipleri biraz geçmişe dönüp karaoğlan'ı hatırlasınlar. varoşlardan oyunu almasını nasıl da bilmişti? çünkü o zamanlar varoşlarda işçilik emekçilik gibi kavramlar vardı. bugün varoşlar gasp, soygunculuk, tecavüz, torbacılık, değnekçilik ve bilumum illegal işten başka iş bilmiyor. ayrıca cehaletin hat safhada olduğu bir kesimden bahsediyoruz ki cehaletin yüksek olduğu yerlerin dini istismar eden bir partiye oy vermesi çok normal.

her köşesi bir varoş gerçeği olarak;

(bkz: barzolar kenti istanbul)

halkın askerim seni çok severiz ve saygımız büyüktür ama sen siyasete karışma dercesine gösterdiği seçimin özeti...

akp nin sivri dilli meclis başkanı bülent arınç'ın seçim sonrası sözü. meclis başkanlığını bıraktığı için tarafsız beyanlar vermek zorunda kalmayacağı için bu sene ondan çok sivri sözler duyacağımız kesindir.