bugün

atatürk cumhuriyeti'ne yürekten bağlı insanların bir devrim imanıyla beklediği, belki hiç gelmeyecek olan ama düşünmesinin bile insanı tebessüme sevkettiği bir güzel ideal. öyle bir türkiye istiyoruz ki medeniyet aleminin en üstünde, insanlar kendi özgürlüklerinin karşısındaki en büyük tehditleri bir hak olarak görmesin, bu topraklarla, bu devletle kavgası olanlar onu elinde tutmasın, irticacılık, bölücülük, mandacılık, cemaatçilik bu topraklardan sonsuza kadar yok olsun. toroslardan mustafa kemal'in sarı saçları doğsun güneş diye, mavi gözleri aksın ege'den, akdeniz'den vatan toprağına ve kafalarını örtmesin genç beyinler açılsınlar aydınlığa... tek bir mehmet ölmesin kahpe teröristin mermisiyle, defolsun gitsin bedevi özentisi arap çöllerine veyahut ab uşağı brüksel'e... biliyorum hiç bir zaman olmayacak bunlar. artık bu topraklarda mustafa kemal'e ve onun yolundan gidenlere yer yok... ama gene de bir gün istiyorum, güneşli bir gün...
insana keyif veren, dışarı çıkıp dolaşma isteği uyandıran, aydınlık bir gün.
orjinal adı ''En dag til i solen'' olan bir ''Bent Hamer'' filmi.az önce cnbc-e'de izledim etkileyiciydi.
şu günlerde aranan, beklenen, özlenen günler. haziranda şemsiyeyle bu kadar haşir neşir olacağım aklıma gelmezdi.
güneşli bir gün yaşama sebebidir. hiçbir şey yoksa bile hayatta sevinilecek tek şeydir. kışa katlanma sebebidir güneşli günlerin gelecek olduğunu bilmek.
rüzgar da yoksa oh değmeyin keyfimedir, en sevilen gündür. takarım güneş gözlüğümü de çıkarım, mis.
hele de mevsimlerden kış ise tadından yenmez. uyanırsın, pencerenin yanından sana selam çakar. ılık ılık esen rüzgar da eşlik ediyorsa o güne, aşık olmamak elde değildir...
yüzünüze bir gülümseme yerleştiren nadir hazinelerdendir. mutlu bir gün olacağından emince bir hisle güne başlatır. bundan faydalanıp faydalanmamak biz insanlara kalmıştır.