gözde tutuklu kalan gözyaşı

gözün içinde dolu dolu kalan bir damladır. insan hazinelerini hapsederse gözlerinin içine, kaybetmemek için ağlamaz. saklanan bir sevgiliyse ağlanmaz düşmesin diye. (bkz: gözyaşımda saklısın ağlayamam ben).
kendine güven saklıysa da tutar. ki insan, güvenini perçinler. kimi zaman da metanet saklıdır, ki en ağır yüklerden biridir. acı bir haber taşır gözler. dil anlatır da ; acı haberi alanlara metanet vermek için tutar kendini gözler. gözlerin fedakarlığına diğer uzuvlar dayanamaz, ses titrer, eller titrer, içi isyan eder, boğazında bir düğüm kalır, yutkunamaz. esaretten kurtulmak için gözlere akın eden yaşlar, zamanla geldiği yere geri döner, zamana yayılmış ve daha derinleşmiş bir acı olarak. içine akar, vakur bir kabullenmeyle. *

bir de bunun yurege sizani vardir.. *

(bkz: anne ben melankolik oldum)

en acısıdır. Akmaz, yüreğinize kadar iner..Sıkıntınıza sıkıntı katar. Ağlamalı ve boşaltılmalıdır.

yanaklarınızdan süzülmezse gözlerinizi yakacak tuzlu sudur o gözyaşı. ya da kendinizi ağlamamak için zor tuttuğunuzda gözlerinizin dolmasına sebebiyet veren acının timsalidir kimi zaman...

burun boşluğundan içeriye akar...

gözünü bir kere kırpman yeterlidir akması için.

sessizce söylenir insan kendine:
-yukarı bak yukarı.
-kırpma gözlerini. kırpma sakın!

ya size veda edemeyen, ya da yüzünüzü ıslatmaya kıyamayan gözyaşıdır.