bugün

ilginç bir deneyimdir öncelikle. minibüsten indiğiniz anda, çevredeki kişilerin ilk bakışlarından anlayabilirsiniz buranın ne tür bir yer olduğunu. etrafınızda onlarca, yüzlerce, hatta binlerce lise eğitimini tamamladıktan sonra götü üniversiteye atabilmiş seçkin insan vardır.*gerçi bunların çoğu, ibne müdür ve müdür yardımcılarından kurtulmanın verdiği hoşlukla kendilerini saç-sakal'a bırakıp, hepsi birer tarikat üyesi olma yolunda ilerlemektedirler. oysa ben, traş olduktan sonra yüzüme çarptığım arko traş kolonyasının o kadınları baştan çıkartıcı kokusuyla, aylardır üniversiteli ergenlerle yaşamak zorunda olan bayan arkadaşların dikkatini çekmiştim. öncelikle korku dolu gözlerle ve biraz da çekingen tavırlarla da yaklaşsalar, zamanla alıştılar. ayıptır söylemesi o akşam 2 tanesiyle de seviştim, eh işte ne iyi ne kötü diyebilirim. traşlı bir yüze hasret kalmışlar lan, ağlıyorlardı bi ara o derece yani. neyse lafı uzatıp bu güzel cumartesi akşamında görükleli yazarları dışarı çıkıp taşkınlık yapma yolunda tahrik etmeyeyim.
ha son sözüm şudur ki, hiç kimse de gelip adam liseli beyler demedi. onun eksikliği var içimde, bidahakine artık.
görükle'yi seviyoruz.