bugün

oluşumun düşünüldüğü zamansızlıklardır. kabası tuvalette sıvazlanarak atılır, ardından yumuşak dokunuşlar ve tahrişi alacak bir krem. ufak ve kayganlaştırıcı jel misali organımızdan gelen sıvılar. fırın gibi yanıyorsun, artık patlama noktasına gelmişsin, kafan zonkluyor ve şişmiş, bir elinde mendil diğer elinde ise tarhana çorbası ve sümüklerin kaseye damlıyor. yaşamın ağzına sıçan şu grip ne kadar güzel tasvir ediliyor.
normali insanın ebesini sikerken, yetmezmiş gibi her sene değişik varyasyonları çıkan hastalık. sonbaharı sevmeme sebebimdir.
son zamanlarda kuş gribi, domuz gribi gibi çeşitleri olduğunu öğrendiğimiz bulaşıcı bir viral hastalıktır.
mutluluktur!
***** *
(bkz: puşt gribi)
(bkz: mal gribi)
oooooofffffffff

heder oldum sanki bir zombiyim
mesafeli yaklaş bana az biraz sinirliyim
avrasya maratonunu kazanan bir zenci gibiyim
senle başlayan günlerin amına koyim

işkembe içtim kendime geldim biraz
sirkesi tam kıvamında damklarımda haz
bu kafayla kafiye falan uyduramıycam

ey
grip

senle başlayan günlerin amına koyim
bir bardak sodaya, bir gripinin tozunu boşaltın.
içine bir kaç damla limon suyu damlatarak içiniz.
derhal ayağa kalkacak gücünüz olacaktır.
monitörün yanında tuvalet kağıdından tümsekler oluşturamay sebep olan hastalık.
bol miktarda acı yemenin iyi geldiği söylenen hastalık.
cumartesi gününden beri * ağzıma katmerli katmerli sıçan, ağzımın, burnumun, boğazımın ayrı ayrı yandığı, burnumun bir çeşme görevi gördüğü, öksürünce ciğerlerimin boğazıma dayandığı hissiyatını veren ibne hastalık. kardeşim iyi güzel yatiyoruz dinleniyoruz sabahtan beride şu ateşimizi çıkartmasanda bizi saçmalatmasan daha güzel olacak. tedavi olarak theraflu denen hap birazcık iyi gelebiliyor, ayrıca cataflamda boğaz ağrilarinizi alabilir. hastayım be sözlük!
rakete nasıl sarıldığını hala öğrenemediğim, raketlerin sap kısmına sarılan ve raket sapı olarak da bilinen hede.

nereden kaç paraya bulabileceğimi ve nasıl saracağımı anlatsın biri lan gözünüzü seveyim. darmadağın oldu.
eğer yakın arkadaşı * ona eşlik ederse, sizi bol limonlu günlerin beklediğini işaret eden üst solunum yolu enfeksiyonu.*
son dönemlerde aşılama bahanesiyle üzerinden rant sağlanmaya çalışılan çeşitleri olan basit bir hastalık.
şimdi gene tam mevsimi başlayan hastalık. havalar soğuktan sıcağa geçtiği an insanların hemen etrafta yaz geldi hobarey diye cıbıl gezmesiyle birlikte çok çabuk şifayı kapması normal. havada az biraz esinti olsa bile tişört giyilmemesi lazım. kendinizi düşünmüyorsanız etrafınızdaki insanları düşünün çünkü bu hastalık bulaşıcı.

grip olduktan sonra malesef yapabilecek fazla bir şey yok. alınan ilaçlar, koca karı ilaçları falan hafif atlatmanıza yararı olabilir ama en az 5 6 gün bu hastalık çekilir. bu hastalığa yakalanmamak için şunlar başta geliyor;

eylül, ekim ayı gibi havaların değişmesiyle birlikte kesinlikle sıkı giyinmek lazım. ama fazla sıkı giyinip terlerseniz, üstünüzdekileri terledim diyip çıkardıktan sonra esen rüzgarlarla hastalığa davetiyeyi getiriyorsunuz. mümkün olduğunca bu konuda dikkat etmek gerekiyor.

sigara kullanan kişilerin günlük ortalama alması gereken c vitamini miktarı var. bu 2 tane yeşil biber olabilir, bir tane kırmızı biber olabilir, limonata falan olabilir. doğal beslenmek gerekiyor sigara bağışıklılık sistemini çökerttiği için bağışıklılık sistemini korumak adına vitamin almak lazım.

çoğu kişinin farkında olmadığı bir diğer mesele de, stres. sınav stresi olur, parasızlık stresi olur, aşk stresi olur o an bir şekilde strese girmemeniz lazım. stres gribi tetikliyor. iyi giyinseniz, vitamininizi alsanız bile strese girdikten sonra grip olma riski gene var büyük ihtimal de oluyorsunuz. ne olursa olsun kafaya hiç bir şeyi takmamak lazım herşeyden önce sağlık önemli. sağlığını kaybettikten sonra zaten o stres sebeplerinin hiç biri şeyinde bile olmuyor. ve çözemiyorsun hastayken o sebepleri.
roaccutane ile birlikte hiç çekilmeyendir. allah belasını versindir.
Antalya da yaşamanın belki de en iyi yönü bu hastalığa yakalanma olasılığının çok az olmasıdır. istanbul dayken kış mevsimin de en azından yedi sekiz defa bu hastalığa yakalanan bünye, iki senedir Antalya da gerek yurtlar da gerekse öğrenci evinin o ortadan kaldırılamayan pisliği içinde dahi bir defa ancak grip olmuştur.
Tıp dilinde influenza olarak da bilinen grip, viral bir hastalıktır. Sağlıklı insanlarda ortalama bir haftada geçmesine rağmen; vücut direncini düşüren kronik hastalığı olan kişilerde (şeker, kalp-akciğer hastalıkları, AIDS vb.) ve yaşlılarda pnömoni (zatürre), menengoensefalit (beyin iltihabı), miyokardit (kalp kası iltihabı) gibi ölümle sonuçlanabilecek hastalıklara yol açabilir. Bu tür risk grubundaki kişilere "yüksek risk grubundaki kişiler" denir.

Grip virüsü Orthomyxoviridae familyasına mensup örtülü bir RNA virüsüdür. Virüsteki nükleik asit 8 tane negatif anlamlı RNA'dan oluşur. RNA'nın kopyalanmasında hata oranı yüksek olduğu için, virüs genomu sürekli değişim halindedir. Ayrıca, aynı hücreyi birden fazla virüsün enfekte etmesi durumunda viral RNA parçaları birbirleriyle karışıp yeni genetik kombinezonlar oluşturabilirler. Bu nedenlerden dolayı vücudun bir grip türüne karşı kazandığı bağışıklık ertesi yıl ortaya çıkan yeni bir salgına karşı genelde etkisiz olur.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Grip
2010 tarihi itibariyle eğer üç defa geçirirseniz sizi komaya sokabilecek hastalık.
insanı bu güzel yaz günlerinde tatile gitmesine günler kala gafil avlayabilen hastalıktır. böyle işin amına koyayımdır.
her sabah aç karnına sıcak su-limon-bal karışımı içip bağışıklığı güçlendirerek asla yakalanmayacağınız hastalıktır.
hastalıklar arasında bulaşıcığılı en kolay olan hastalık. süreci kısa ve ağır sürer.
şurda bayrama sayılı saatler kala yapılacak işmidir bu. nedir bu burun akıntısı, nedir bu vücutta olan agrılar şeklinde sitem etmeme sebep olan hastalıktır.
bu yıl üreyen virüsü bi türlü geçmeyen illet. dört gün sürer mi la grip dediğin?
doktora gidersen bir haftada, gitmezsen yedi günde geçen hastalık.
güncel Önemli Başlıklar