bugün

'gri düşünemeyen insanları saygısızca eleştirmek' gri düşünememektir.
yani bir gri düşünemeyenler vardır bir de gri düşündüğünü sanıp yanılanlar. tehlikeli olanlar ise gri düşündüğünü sananlardır.
hayatta her konuda belli keskin çizgileri olan, herşeye siyah ya da beyaz olmaktan başka şans tanımayan insanlardır. griyi unuturlar.
çoğu kolay gaza gelir.
goruntu işlemede trigger metodunu kullanan insanlardır . Grinin bir tonunu eşik kabul ederler; altı beyaz , üstü de siyahtır der geçerler.
durağan değil, hareketli düşünen insanlardır. biraz tecrübe gerektirir. görünen renk skalasında tespit edilen noktanın griden beyaza mı siyaha mı doğru gittiğini seçebilir. dolayısıyla kararını "o an"a göre değil, sonuca göre verir. pratiktir. gri düşünüyorum diye tali yollarda bir dünya gereksiz dengeyle uğraşmaz. o dengeleri makbul ve muteber kılmak için hakikati orasından burasından mıncıklamaz. siyaset yapmaz, şiir yazar. dünyayı güzel kılan bunlardır. insanı mert yapan, kadını ahlaklı yapan, çocuğu şirin yapan, güneşi sıcak yapan hep bunlardır.

grinizi münasip bir yerinize sokun! (bu da klasik tepkilerinden biridir.)

benim geçmiş zaman içinde yan gelip yattığıma bakma
ben geleceğin kara gözlü zalimlerindenim... (karakoç)
kesinlikle düşüncelerini değiştiremeyeceğiniz insanlardır. güçlü bir kişiliğe sahip olmaları muhtemeldir.
herşeyin tez antitez sentezden oluştuğunu sanıyorlar ama ben işin aslını çözdüm;

apollon'a rağmen dionysos.
ya hep ya hiç felsefesi.
"Hayat birdir ya da sıfır" mantığını benimsemiş matematik aksanlı düşüncenin sözel tezahürüdür; /siyah - beyaz/ /1 - 0/ şartlanmışlığıyla mekanikleşmiş, (-ve bana tekno yeşil yazıların ve fikirlerin egemen olacağı fikrini müjdeleyen*) bir insanlığı işaret eden düşünce.
idealistlerdir, hegelcidirler, sokrates'i insanın ötesinde bir şey olarak bilirler. halbuki sokrates çirkin dekadan bir köledir.