bugün

hayvan postundan yapılan kışlık giyecek.
ağzı doldura doldura okunan kışlık giysisi.
isminden belli kesin çok sıcak tutuyodur.
güzel türkçemizdeki en nadide kelimelerden birisi. * * *
aramıza yeni katılan üçüncü nesil yazar.*****
Soğuk havaların vazgeçilmez can yeleği kılıklı iç kısmı genellikle müflon, dışı muşamba mont. Fosforlu, parlak renklileri içinde dövülesi kişiler barınır.
söylemeyi unuttuğumuz palto* anlamına gelen müthiş sözcük.
"yağdı yağmur çaktı şimşek
sen de mi şair oldun be eşşoğlueşşek"

vecize-i manzumesindeki eşşoğlueşşek'in ayar vermek için yararlandığı eşya.

"yağdı yağmur giydim gocuğu
şair olduysam sana ne lan o..bu çocuğu"
doğu illerimizde gocik olarak telaffuz edilir .
bir demet tiyatro nun akıllara kazınan diyaloglarından birinin başrol oyuncusu.

- almanyadan babam bana gocuk gönderecek mükremin abi
hareket esnasında "gacır gucur" gibi sesler çıkarttığı için bu adı alan, söylenmesi ve giymesi zevkli üst giysi türü.
çok kışlık mont. hareketi kısıtlaması bakımından, bunla araba kullanmak zordur. hele bide direksiyon hidrolik değilse ve siz az balık etinde bi soförseniz, gocuk giymeyiniz, rahat, daha rahat bişeyler...
yapılması birinci zor olan ise,
(bkz: montla sıç)
sevişmesi de zor olur sahi bunla. allahtan son anda aklıma geldi.
çocukluğumu kutuplarda geçirmiş hissini veren, içi battaniye misali tüy yumağı, dışı parlak, soğukla birlikte hiçbirşey hissettirmeyen işkence montu. arkana bakman gerektiğinde tüm vücudunla döndüğün böyle çoban abası gibi birşey. *
sosyal hayatımdaki başarımın %70'inde payı olan fuşya rengi harikulade giyecek. Ayrıca bu ulu nesnelerden iki taneye sahip olan iki kişi kolkola girerse oluşan statik elektrik sayesinde saçlarını dikebilirler.
bulgarca'dan geçme, kürk anlamına gelen kelime.
Kalın üst kış giysisi anlamına gelen bulgarca kökenli kelime.
babaannemden çok sık duymam dolayısıyla küçük yaşta kullanmaya başlladığım ve ana okulunda öğretmenim tarafından garipsenip "o ne demek yahu? mont mu diyorsun?" şeklinde tepki almama sebep olan cici kelimedir. hayır efendim, gocuk diyorum. go-cuk.
günümüzde pek kullanılmayan söz..ben hala kullanıyorum..*
küçükken dilime gocik olarak yerleşen,sümüklerimi hep koluna sildiğim(soğukta silinen sümükler anında kazık)montumun gerçek ismi.
küçüklüğümüzde, almanyada çalışan akrabalarımıza her yıl ısmarlanıp bir türlü gelmeyen kışlık giyecek.
kardeşimin mont'a söylediği kelime.
eskilerde, "gocuğunu giymeyi unutma evladım" sözünü hatırlatan giyecek. zamanında mont, parka, palto gibi manalarda kullanılmış bir kelime.
bir aşktır gocuk, sevgidir, çocukluk günlerinden kalan güzel hatıradır !

gocuk şimdi giyilen palto değildir, onu sadece çocukken giymişsinizdir. düğmelerini anneniz iliklemiştir, minik tokmak kafanızı kapüşonuyla kaplamıştır. simiti kibarlıktan elle böldüğümüz zamandan önce, ısıra ısıra, susamları ağzımızın kenarında kala kala yediğimiz günlerden kalan, biraz kolları kısaca hele abi/abladan kalmaysa iyice eski bir anıdır.
http://www.incicaps.com/resimler/gocuk.jpg

capsini akla getirir.
insanı sıcacık tutan yegane varlık. ismi de çok tatlıdır.
bir yerlerde duyduğumda kahkahayı basmama sebep olan gülünesi sözcük.