bugün

giysi satan mağazalarda bulunan,kişilerin aldıkları ürünleri denemeleri için tasarlanmış bölümlerdir.
-"ya ama üzerimdekileri 1 saat nasıl çıkaracağım ben" diyen kişi nazlanarak kabine girer.
-kabin perdesinin kenarları bir türlü kapanmaz.
-çoğunlukla kabinin içinde ayna bulunmaz ve kişi kendine 2 beden dar gelen,kenarlardan yağ fırlayan göbeğiyle dışarıdaki aynaya bakmak zorunda kalır.
-ayakkabısını çıkarttığı için yerlere çoraplarıyla basmak zorundadır.
-kişi kabin perdesinin üstündeki ve altındaki boşluklardan her an bir casusun bakacağı korkusunu yaşar.
-kabin her an,dalgın ve görgü kurallarından bihaber birinin "aaa pardon kimse yok sandım" diyerek açılma riskini taşır.
-satıcı kız-erkek her 5 dakikada bir gelip;"oldu mu efendim,isterseniz bir büyük bedenini getireyim" diyerek kişiyi krizlere sokar.
-"acaba kamera var mıdır burada" diye düşünen kişi alelacele giyinir.
-eğer kabinde ayna varsa kişi dakikalarca kendini aynada seyreder ve "bu pazartesi rejime başlıyorum" der.
-giysi olur ya da olmaz.o sıkıntıyla kabinden dışarı çıkılır ve eziyet sona erer.
perdeli olanlarinin iskence gibi oldugu odacik
(bkz: soyunma kabini)
genellikle havalandırma sorunu yaşayan ve leş gibi ter kokan yerlerdir. orada durmak bile eziyet halini alır ki bırakın birşey denensin. hiçbirşey alınmadan en yakın havaya doğru * hızla çıkılır mekandan.
Kıyafet değiştirirken sanki deliler gibi enerji harcarmışcasına terlediğiniz bölüm. Alışverişten nefret sebebi.
eğer ki alışverişe anne ve babanızla gidiyosanız, bir azap yeri, bir işkencehane haline gelebilecek mekandır.

genel olarak ebeveynlerde mi böyle bişey var, yoksa benimkiler mi bi tuhaf anlamadım. ne zaman yapsam bu hatayı, tam giyiniyorum, ya anam, ya babam hööönk!* diye açıyolar arkadaş. en uygunsuz an. tıklım tıklım hertaraf. arkada giyinmek için bekleyen bir sürü insan. ben açılınca daha bi panik yapmışım. elim ayağım birbirine dolanmış. sokamıyom pantolona ayağı.
o değil bi de o kadar rahatlar ki.

- oldu mu oğlum bu? -perdeyi kapatmadan- canım bi beden büyüğünü getirirmisin.

lan olsa ne olmasa ne senin oğlunun g.tü bütün mağaza görmüş. senin oğlun o an depresyona girse donla çıksa kabinden "yeter lan" diye yeri.

bi de herhalde kaderin ayrı bir cilvesidir, ne zaman sağlansa bu koşullar, mağaza tarihinin en güzel insanlarına ev sahipliği yapıyor o an. mağaza değil manken ajansı.

tabi bunun bi ehemmiyeti yok o saatten sonra. işin kötüsü ben de alştım artık perdeyi falan kapatmıyorum soyunurken. babam duruyo önümde. yoksa adam dayanamayıp açacak zaten. hem onun gönlü olsun, hem ben stres yapmayım.
kimi yerlerde prova odası diyerek sanki prensmişsinizde büyük balo öncesi ne giyseniz onu prova ediyormuşsunuzca hava verirler.
yurtdışında alttan yarısının açık oldugu durumdurki pantalon deneme esnasınsa yan kabinledekinin bacak kısmının olduğu gibi görüldüğü halde yüzünü göremezsiniz..
kendisine girmek güzel çıkmak kötüdür..çıkarken eski yıpranmış kotu,t shirt u giyersiniz.halbusi eskiden onlar eski degildi..kabinin bir oyunudur bu.
perdeli olanlarında röntgenlenme ihtimali fazladır.
içinde biri var mı diye perdesi açılıp içine bakılır. sonra içinde biri olduğunu anlayan ablamız "ay pardonn " diyerek perdeyi kapatır. sinirden gülünür.