bugün

insanın gidecek yer bakımından alternatifinin az yada hiç olması durumudur.
gidecek bir yeri zaten olmayanların dışında kaldığı durumdur!
mecburen hancı durumuna düşmektir. (bkz: içimden şehirler geçiyor)
sokakta tek başına sürünmekte olan varlıktır.

arkadaşları tarafında kapı dışarı edilen, yüzüne bakılmayan kişi durumunda olması muhtemeldir ki, bu arkadaşlarının bir çoğuna yakındır. o zamanında bir çoğuna kapısını açmıştır ama şimdi onun suratında patlamıştır kapılar. yazın bir derecede kışın çok zor olan bir durum içerisindedir kendisi. yanlızlık, sokakta kalmak koymaz belkide üşümek bitirir onu. sürükler saçma salak düşüncelere. acınası bir hal alır. etrafına baktığında hiç birşey görmediğinden büzüşmüş dudaklarına yaşlar damlar. çökerek bir köşeye sabahın nasıl geleceğini bekler.**
zaman, zamanında gidebildiğin yerlerle arana atlanması imkansız çukurlar açar. biraz da içe dönük bir yapın varsa artık herkes ve heryer sana aynı mesafededir.
(bkz: her yer benim çünkü hiç bir yerdeyim)
Bugün ilk kez bu kadar derin hissettim. Yemek yedim, kalktım nereye gittiğimi bilmeksizin. Hızlıca yürümeye başladım. Sonra aniden durdum gittiğim tarafta bir şey yoktu. Arkamı döndüm. Arkadaş grupları bir yere gidiyordu, yandaki kafe tıklım tıklım doluydu. Oturacak bank aradım o da yoktu. Yolun ortasında ayakta öylece kalakaldım. Hala gidecek bir yerim yok. Bir cam penceresinin kenarında, boş bir alanda tek başımayım. Ne garip hismiş ortada kalmak...