gelin dinci ve seriatciyla savasalim

bir tarık akan incisi: http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=317675

yaşasın savaş, yaşasın gerilim, yaşasın ötekileştirme, yaşasın dışlama, yaşasın faşizm.

rap diye rap rap..

(bkz: akp ordu kuruyor) ile birlikte düşünüldüğünde vay anasını demeden edemiyor insan.

(bkz: gün doğdu hep uyandık siperlere dayandık)

tolkien amca bunu yazmıştı büzüklerin efendisinde. karanlık yaratıhlarla, aydınlık insanlar arası savaş olarak. tabi bakış açısına göre kim karanlık kim aydınlık muamma. yada öyle demeyelim de karanlıkta olanlar, gerçek aydınlığın kendilerinde olduğunu gibi bir tezde bulunup, aydınlığın temelini çürütmeye çalışıyorlar...

(bkz: içmeden sarhoşum)

unutulmayan ve çokça tarihi geçmiş repliklerden.

atası dedesi, selçuklu ve osmanlı ile islama bayraktarlık yapma şerefine erişmiş, 17. devletini, türkiye cumhuriyeti ile birlikte kurmus, "devleti ebed müddet" gelenegi sahibi, "ilayı kelimetullah için nizam ı alem" ülküsü ile 3 kıtada at koşturmuş bir neslin evlatlarından dinci çıkmaz, din zaten onun varlık sebebidir. onunla mücadele etmek mümkün degildir, onunla mücadele etmek, fransızla birlikte sütcü imamı asmaya çalışmaktır. atatürk ü kendisine kalkan edinmişlerin, atatürkçü düşüncenin sadece yasadıgı dönem kadar ugulanma alanı buldugu gerçegini düşünmesi, onun ölümünden sonra yerine, ittihatcı cuntanın oturdugu ve ilk iş olarakta atatürkçü düşünceye savas açtıgı gerçegini görmesi gerekir.

şu an bile aramızda, osmanlı vatandası dogmus insanımız varken, osmanlıyı reddedip, osmanlıya söven, yani atasına söven hain evlat durumuna düşenler, milletin dini ile ugrasan, aslında türk milletinin, tarihi kimligini unutturma çabası içinde, kendi sistemlerini rahatca dünyaya kan ve göz yası olarak dayatan batının, içerdeki elinin seslendirdigi düşüncedir. dedesi müslüman olan hiç bir evlat, milletin dini ile ugrasmayı aklına dahi getirmez.

not: yeminle kimin söyledigini bilmeden yazdım, valla yazdıgıma da utandım şimdi, gereksiz bir yazı olmuş, bi çengi ne zamandan beri toplum önderi olmus da millete akıl veriyor. ayaklar baş olmuş koku heryeri almış.

zaten amaç temcit pilavı gibi söylenip birilerini daha kış uykusundan uyandırmaktır. işin tebessüm ettiren yanı ise bu haberi yayınlayan kurum. hani bir laf vardı, yarası olan kaşınır mı neydi?

--alıntı--
Bugüne kadar Kadir arkadaşımla ben, dincilere faşistlere karşı, ülkenin adam gibi idare edilmesi için mücadelemizi verdik. Ama artık yaşlandık. Gelin hep beraber dinci, şeriatçı basına ve televizyonlara hayır diyelim ve çalışmayalım
--alıntı--

böyle söyleyen birisi faşistlikle suçlamak da garip. ayrıca tarık akan'ı hababam sınıfı döneminden değil diğer işlerinden de hatırlamak gerek, keza kadir inanır'ı da.

söze dönersek, evet çok doğru ve yerinde bir tespitdir. askerin de bu sözü sarfetmesi ya da onlarla aynı fikirde olmak, bu sözün doğruluğuna inanmak asker şakşakçılığı değildir, aksine bu sözü yaratan olguya karşı savaşmamak, mücdele etmemek askerin ekmeğine tereyağı sürmek, onların elini güçlendirmek demek. siz yanlış olan birşeyi düzeltmek için çaba sarfetmezseniz ucu sivrileşen bu yanlışı düzeltmeyi birgün kendilerine de batmasın diye başkaları ister (bkz: kopenhag kriterleri) ya da direk müdahale etme hakkını kendisinde görür (bkz: our boys)

savaşın nasıl olacağı ise asıl üzerinde durulması gereken konu, 'sen kakasın, sen siyahsın, sen türbanlısın' diyerek insanları dışlamak onları kendi içinde birleştirmekten öteye geçmez. yanında oturan insan türbanlı diye ona öcü gibi davranmak ve bunu hele hele eğitimli biri yapıyorsa bunu yapan kişinin su katılmamış salak olduğunu gösterir**.

tarık akan'ın da kast ettiğinin bu olmadığını biliyoruz zaten. ne diyor? dinci basına karşı duralım. haksız mı? hayır, kesinlikle haklı. neden? çünkü yanlı haber ve propaganda konusunda kendileri goebbels*'le yarışır durumdalar. burada tarafsızlık da göreceli bir kavramdır, evet. ancak kendi ideolojisi ile aynı diye bir iktidarın yaptığı herşey körükörüne savunuluyor ve halka bunlar doğru diye aksettiriliyorsa -ki iktidarın sağ ya da sol düşüncede olması farketmez- ve diğer her farklı tutum 'onlar laik, onlar kemalist, onlar komünist, onlar anarşist' diye değinilmesi gerekenleri dile getirdikleri için değil düşüncelerinden dolayı topa tutuluyorsa (ad hominem) bu taraflı yayındır. keza dinci medya diye tanımlayacağımız güruhun programları ve dizileri de malum. bireylerle, sıradan insanlarla değil, onları zehirleyen düşüncelerle savaşılması gerekir, sokaktaki vatandaşla değil onlara yanlı haber yapan her türlü faşist ve uzaktan kumandalı unsurla savaşılması gerekir, tarık akan'ın kasettiği budur ve sapına kadar doğrudur.