bugün

Yılın şarkı sözü bile olabilir;

Masum değiliz hiçbirimiz.

Çünkü susuyoruz. Kadınlar, ağaçlar, çocuklar, masumlar ölüyorken susuyoruz. Zenginler daha da zengin olurken, yangınlar büyürken, katiller takım elbiseleriyle adaletin gözüne hoş görünürken susuyoruz.

Yaşamın yanında olmayan tüm sistemlere susuyoruz. Tamahkarlığa susuyoruz. Ben de ancak anonim bir yerde aptal bir entry giriyorum vicdanım biraz rahatlasın diye. Bunun susmaktan farkı neyse!
Derd ile mihnete dalmayan aşık
Ne yemiş ne doymuş eli bulaşık
Kınaman Veysel'i fikri dolaşık
Ayrılmış yarından yar diyarından

aşık veysel.
Eski yarun acısı yüreğume vuruyi
Her şişenun dibinde bir efkarum duruyi.
Dağlarda yağmur olsam yağsam kuru dallara
Hep ben mi tutulurum umutsuz sevdalara.
Artık çok uzaklaştım
En çokta kendimden
Evden, senden
Göçmen kuşlar gibi
Birden çıktım viraneden
Koşa koşa indim kumsala
Acı acı sövdüm sonra
Yüzümü kırbaçlayan rüzgara
mavi duvar, bu şarkıyı sık dinlemeye başladım.
Kaderim de buda mı varmış, sevdiğimi başkalarıyla.

Göreceksem eğer kör olsun bu gözler, görmeyeyim Bi daha.
Yüreğime basa basa içimden yar gidiyor Ağlama iki gözüm Biraz daha dur.
Geceler çok karanlık, gel düşümdeki sevgilim
Ay ışığı yedir bana.
Bir ayrılık bir yoksulluk bir de ölüm.
Varlığın da yokluğun da yetmiyor.
yaşanmıyor ki sensiz geceler.
Ümit Besen
ne söylesem boş beni göremezsin.
''türküler söyledim sana, duyuyor musun?''
"kelebek kadar ömrümüz var, sevmek lazım hemen başlayalım. kaybedecek daha neyimiz var, aşk için ne gerekiyorsa hepsi bende var. "
Babası kızının kapısını açarken biraz duraksadı. Sessizce kapının kolunu aşağı indirdi, kızının bugün daha iyi olması için dua etti. Gün boyunca kızına doyasıya sarılmayı düşünüyordu . O yüzden bütün işlerini iptal etmiş, akşama kadar onun yanında oturmayı planlamıştı. Uyuyup uyumadığını kontrol etmek için usulca yatağın üstüne eğildi.Kızı perişan halde görünüyordu. Gözleri hemen yaşaran baba, kızının bu halini görmesini istemediği için usulca eğildi ve dudaklarını kızının alnına koydu. Öpmedi çünkü öpmek çok kısa bir andı. Öylece durdu ve derin derin nefes alarak kızının kokusunu içine çekti. Kız eliyle babasının kolunu . Ancak baba kızının alnında öylece durdu. Biraz daha dursaydı gözyaşları kızının yüzüne damlayacaktı, ağladığı anlaşılacaktı. Yatağın yanındaki sandalyeye oturdu. Kız o kadar bitkin düşmüştü ki çok kısık bir sesle, "babacığım, annemin öldüğü günü hatırlıyorum ,günlerce çok ağlamıştın. Şu son anlarımda senden bir şey istiyorum babacığım, dedi. Ben öldükten sonra hiç ağlamıyacaksın, gözünden bir damla yaş bile düşmeyecek, anlaştık mı?" dedi . Baba imkansızı isteyen kızına baktı, ağlamaklı halini bastırarak başını hafifçe salladı. Kızı çok zor nefes alıyordu..Birkaç saniye içinde nefes alışverişleri kesildi, başı yana düştü. Hıçkırıklar içinde kızını kucağına aldı. Kızının cansız bedeni hala ateşler içindeydi. Buna rağmen kızı üşümesin diye battaniyeyle sardı bahçeye çıkardı. Kızını sandalyeye oturtup, yere çöktü, başını kızının kucağına koydu, hıçkırıklarla ağlamaya başladı. işte o an dilinden bu ölümsüz mısralar döküldü…

"Veda Busesi"

Hani o bırakıp giderken seni
Bu öksüz tavrını takmayacaktın?
Alnına koyarken veda buseni
Yüzüne bu türlü bakmayacaktın?

Hani ey gözlerim bu son vedada,
Yolunu kaybeden yolcunun dağda
Birini çağırmak için imdada
Yaktığı ateşi yakmayacaktın

Gelse de en acı sözler dilime
Uçacak sanırdım birkaç kelime...
Bir alev halinde düştün elime
Hani ey gözyaşım akmayacaktın?
Gecenin en siyahında, umudun bittiği yerdeyim, köşeyi dönsem ölüm düz gitsem hayat , gölgeler içindeyim ...
" heyecanlıyım daha yolun başındayım, hep yanımda ol aşkına sevdalıyım".
madem soysuz bende gönlün yok idi
niye doğru yoldan şaşırttın beni?
Terkedilmişler çoktan yaradan tarafından.
beni benden alırsan seni sana bırakmam- ibo burda kapitalizm eleştirisi yapıyor anlayana çok derin göndermee varrrrrr.
Güzelsen, güzelsin yokmu benzerin ?
"Üç kuruşluk sevincimdi rezil yüzünü görmek."
Seni kendime yakın buldum uzaklarda turna olsan ne fayda.
Gurur benim neyime?
ayaş yollarında kervanın mı var beni öldürmeye fermanın mı var.