bugün

ben artık sana şiirler yazamıyorum
geceleri ellerim cebimde
yanağımda ağrılar
dudağımda sigara sorma
2 aydır oturuyorum aynı koltukta

ben artık sana şiirler yazamıyorum
çay içtiğim bardak
ayağı kopmuş sehpa
açık camların rüzgarı
çöpü deviren kediler
umrumda değil
televizyon kumandasını elimden bırakamıyorum

ben artık sana şiirler yazamıyorum
3 oda bir salon
2 siyah terlik ayağımda
kocaman bir taş midemde
canım hiçbir şey istemiyor
ben artık patates kızartamıyorum...

ben artık(1)
*
ben artık sana şiirler yazamıyorum
dişlerim iltihaplanmış
yanağımda kaçınılmaz bir şiş
sen bilmezsin
özlemek antibiyotikmiş

ben artık sana şiirler yazamıyorum
açıp bakarım bazen
valizimde aşktan rutubet
kalsın orda
düşününce dayanılmaz nedamet

ben artık sana şiirler yazamıyorum
uyandırmışlar düşümden
sensizliği bekledim durdum
otobüs değilsin ki
koşup geleyim peşinden

ben artık(2)
*
Aklimdasin her gece,
Ismin dudaklarimdaki iki hece,
Gozlerin gecelerimin, hayallerimin rengi,
Ozledim op dudaklarimdan, gel hadi.
ben artık sana şiirler yazamıyorum
ne balkona çıkmak geliyor içimden
ne sana yazılar yazmak
tutuldum kaldım bir bilsen
korkarak geçiyorum içinden

ben artık sana şiirler yazamıyorum
sanki sen geleceksin ikinci dizeye geçince
bazen gri pijamanla veya reçetenle
ha bir de düşündüm de
hamur olmuş bir hatıran
saldırıyorum makarnaya acıkınca

ben artık sana şiirler yazamıyorum
bakma her şeye alışıyor insan
ayrılığın tadına baka baka
kurtarmaz ki olmadığın geceleri
gelip ucundan kocaman ısırsan.

ben artık(3) *
sen de mi yalancı yağmur gibi
yerde sürünen beyaz ürkek mavi
sararmış rüyalar incinmiş aşklar
sanat bu mavinin esen yelinde;
kaybolan yılların ardını kemiren
saf bir rüzgarın ince ve narin sesi
yenilen aşktan kalan sadece bir lokma
derin derin uykular sadece bir ölü,
dağılır mevsimler duvarda takvim sökülü...
Bu gece unutmak icindi,
Muzikle kaybolmak icindi,
Yaralara tuz basip,
Icip eglenmek lazim simdi.
"Deryada sonsuzluğu zikretmeye ne zahmet
al sana derya gibi sonsuz karacaahmet
göbeğinde yalancı şehrin, sahici belde
ona sor gidenlerden kalan şey neymiş elde"
(nfk)
git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
günahıma girmeden, katilim olmadan git!

git de şen şakrak geçen günlerine gün ekle,
beni kahkahaların sustuğu yerde bekle.

git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar,
git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar.

mademki benli hayat sana kafes kadar dar,
uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar.

hadi git, benden sana dilediğince izin,
öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin.

kahrımın nedenini söylesem irkilirler;
çünkü herkes beni kays, seni leyla bilirler.

sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın;
oysaki hep yedekte, hep elde var saymıştın.

hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak,
zannetme ki, pişmanlık, mutluluk kadar ırak!

sanma ki fasl-ı bahar geldiğim gibi gitmez,
sanma ki hüsranını görmeye ömrüm yetmez.

her darbene tahammül edecektir bedenim,
gururum mani olur perişanıma benim.

yari ferhat olanın ellerle ülfeti ne?
şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine.

henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka,
sana gül bahçesini kim açar benden başka!

hercai arılara meyhanedir çiçekler,
kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler!

mademki aşk tablosunun takdirinden acizsin,
git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin.

ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet,
git de allah aşkına bir selama muhtaç et!

güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan!
fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan!

kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm!
her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm.

korkulu düşlerimi yorumdan kaçırıyorum;
sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum!

git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
günahıma girmeden, katilim olmadan git! ..
(ve bir gün bir kadın)

bir düşten geçmiş beyaz geceler
Bu Görünüp gittiğin peri masalı hikayesi
Çocukluğumun sokağında kaybolmuş
Alınmış ama okunmamış bir mesaj gibi.
Yeryüzünün en tozlu ve derin gömülmüşlüğünde
Suskunluğunu istemek
Huzurunu bırakıp gittiğinden beri
Hiç isteksiz
Sana doğru yürüyorum.
http://www.youtube.com/watch?v=92F7fsdHyS8
DÜŞERiM

Bazan oturduğum yerde
Kendikendime dalıp giderim,
Bulanık geçmişimle.
Genişleyen halkalar çizerim,
Bir düşün uyanık imgesine.

Gölünüze taş düşerim.

Sizse hep konuşursunuz
Sığınıp kof sözlere,
Kaçarak kendinizden
Uğuldayan hüznünüzle.
Telâşla geceyi bulursunuz.

Gözünüze yaş düşerim.

Metin ALTIOK
zevkine payidar yoktur o işin
sevişin gençler
sevişin.
yalnızlık bazen
arada sırada mıydı
hevesimi kıran
sen orda dursan
kelimeleri üflesem avcumdan
avcuna mütemadiyen
gece 3 5 zaman zaman
ağzımın tadı pek bir bozuk
nolur koşarak gelsen
uyurken kulağıma nefesini üflesen.

(bazen)
Her kaybedişte yeniden başlarsın..
Daha da güçlenerek başlarsın..
Ve daha da hızlanarak dibe batarsın..
En dibe batarsın..
Başın döner,gözlerin kararır ve bilincini yitirirsin..
Sonrası SONSUZ KARANLIK…
kuş havalandı
-----------------------
kaçış mübahtır.

- - -
Özlem
Melis
Aşk
Uyuyamamak.
hayat bir film ise
bacını siqem gülümse.
uzunca zamandır görmeyeli seni
bir başka kadın, bir hoş olmuşsun
kollarıma alıp sarmayalı seni
beyaz peynir gibiydin kaşar olmuşsun.
"yarayla alay eder yaralanmamış olan.
bak nasıl da sararıp soluvermiş tanrıça kederlerden.
sen çok daha parlaksın çünkü...
sen tüm göklerdeki yıldızların ilki,
sen aydınlatırsın geceyi."
şimdiden susadım lavinia.
su getir ceket senin olsun.
Dışarda tekbir sesliler
Eli sopalı fesliler
Tüm Sivas'ın suçu yoktur
Ama yaktı Sivaslılar. (Mahzuni Şerif)
o mahur beste çalar müjganla ben ağlaşırız. tek dizelik olsun.
kıçımda bol kot
cebimbe bol bol
para yok
hayat bizle çekiyo bi porno

altta biz
üstte o
altta sen üstte ben
oluyoruz kombo.
Uzaylılar Hoşgeldiniz

Hangi rüzgar attı sizi, uzaylılar hoşgeldiniz
Kurcalardı beynimizi, uzaylılar hoşgeldiniz
Urbanız bu mudur asıl, Uyruğunuz hangi fasıl
Güneşle aranız nasıl, Uzaylılar hoşgeldiniz

Merih mi ay mı iliniz, Söyleyin nasıl diliniz
Sizin de çok mu deliniz, Uzaylılar hoşgeldiniz
Toplanır mı sizde parsa,Ayda var mıdır boş arsa
Biz de gelek beleş varsa, Uzaylılar hoşgeldiniz

Sizinde çokmu deliniz, uzaylılar hoş geldiniz
Ne durumda sizin devlet, liderlerde varmı hiddet
Zormu kurulur hükümet, uzaylılar hoş geldiniz
Sizde kalp kırmak var mıdır, adam kayırmak var mıdır
Sağ sol ayırmak var mıdır, uzaylılar hoş geldiniz

Sizin ora kışmı karmı, bütçeniz geniş mi dar mı
Petrol sıkıntınız var mı, uzaylılar hoş geldiniz
Sizin orda nasıl geçim, demokrasiniz ne biçim
Var mıdır kavgalı şeçim, uzaylılar hoş geldiniz. /Şemsi Yastıman.
Savrulurken raconun kırmızı pelerini o zarif öfkeye
zaman ki sana hasta olmuş
incelikli haytasın
nüksederken raksına mahallenin maşallahı, eyvallahı
güzelleş be oğlum
şimdilik ölümüne kadar hayattasın
Şimdilik, ölümüne kadar hayattasın.