bugün

ay ışığı pencerenin dibine uzanan halıya, ellerin shakespeare ın ruhuna vurduğunda uyanmak. Evin içinde bir tur atıp balkona çıkar, derin bir nefes ve göğsünden serin bir rüzgar çekersin. Sigaranı yarıladığında aklına shakespear dan bir soner gelir ve hemen kitabın başına dikilip ellerin cebinde okumaya başlarsın:

61.sone

" Ağır gözkapaklarım yorgun gece içinde
Hayalinle apaçık kalsın dileğin bu mu?
Sana benzer gölgeler gözümle eğlensin de
Keyfince parçalayıp geçsinler mi uykumu?
Gönderdiğin ruhun mu canevinden uzağa
işlerime gözkulak olsun düşürsün diye Aylak saatlerimi utancımı tuzağa: Hasedine kuşkuna yardakçılık etmeye?
Hayır sevgin çoksa da büyük değil o kadar
Benim kendi aşkımdır vermeyen uyku durak
işte öz sevgim dirlik düzenliğimi bozar
Senin uğruna bana hep nöbet tutturarak.
Ben bekçinim sen başka yerlerde uyanıksın: Benden uzaksın sana başkaları çok yakın..."
ellerini cebinden çıkarana kadar aynı sayfayı okumak zorunda kalmaktır.
bi "gece ellerini cebine sokup bulvar okumak" değildir.*
ve rüzgar diğer sayfayı çevirir.

62.sone

"Gözlerim ve yüreğim varlığımın her yeri;
Yoktur ki bu günahtan kurtulmanın bir yolu:
Canevime sımsıkı sarılmıştır kökleri.
Hoş değildir kimsenin yüzü benimki kadar
Benden yakışıklısı benden vefalısı yok; Ölçüp biçiyorum da bende ne değerler var.
Ben herkesten üstünüm her bakımdan hem de
çok.
Ama gerçek yüzümü aynada görür görmez
Pörsümüş benzim uçuk. şerha şerha ve köhne
Kendime duyduğum aşk ters düşer bana bu kez: Kötü şeymiş insanın aşk duyması kendine. Sensin öbür benliğim varlığımda övdüğüm
Yaşımı gençliğinle güzelliğinle örttüm."
sayfaları yalayarak çevirmesi uygundur. malum organla zor olacaktır.hele bamyaysa imkansız.
bir sayfa daha çevirir rüzgar.

63. Sone

"Bumburuşuk yapacak ezecek sevgilimi
Zamanın gaddar eli nasıl beni yıktıysa;
Günler kanını emip alnına işledi mi
Kırışıklar bir kere; gençlik tanı çıktıysa
Yaşlılık gecesinin karanlık yokuşunu
Hükümdarı olduğu güzellikler kaçışır Gözden ırak olarak yalnız bırakır onu
Bahar hazinesini çalıp yokluğa taşır;
Kaygım bütün gücümle karşılamak o çağı:
Gözlerden gönüllerden yok edemesin diye
Yaşlılığın amansız öldürücü bıçağı
Tatlı güzelliğini - kıysa da sevgiliye: Kara satırlarımda gözler yüzünü görsün
Şiirim yaşadıkça taptaze ömür sürsün."
(bkz: onikinci gece)
bizdeki uyarlama yapılmaya calışılmış, becerilememiş, şiirsel dile kasılmis sonra yine hüsranla bitmiş çevirilerden ziyâde orjinalini okumak daha iyidir.

en romantik, modern, kültürlü benim lan burada.
rüzgar geriye doğru çevirir sayfaları:

43.sone

Apaçık görüyorum gözlerimi yumunca.
Bütün gün gördüklerim taşımaz hiçbir değer Ama düşlerde sen varsın uyku boyunca;
Göz karanlıkta ışır karanlıkları deler Başka bütün gölgeler gölgende ışık bulur;
Bedeninin gölgesi mutluluğu gösterir
Işıl ışıl gündüze saçarak daha çok nur
Senin gölgen nasıl da kör gözlere fer verir.
Gözlerim kutlu olur seni seyrettikçe ben
Canlı gün aydınlanır sendeki ışıklarda En karanlık gecede belirsiz güzel gölgen
Derin uykuda sönmüş gözlere can katar da.
Seni görmeyince benim günüm her gece; Geceler gündüz olur düş seni gösterince.