bugün

birine bir şeyi bol bol vermek, boğmak.
sözlükleri okurken, bu sözlüklerde yazar olmak için "gark etmek" ifadesini cümle içinde kullanma yeteneğine sahip olmak gerekiyor diye düşünüyordum bir aralar. hatta sizi neden uludağ sözlükte yazar yapalım sorusuna "çok pis gark olurum, gark ederim, gark eylerim" diye cevap vermeyi düşünmedi değilim.
arapça gark = boğulmak.
(bkz: pardon)
(bkz: beni filtreli dertlere gark ettirme)
çölde susuz kalmış bir bedevi'nin, rabbine el açıp dua ederek su dilemesi sonucu başlayan şiddetli yağış ve sonrasında sele kapılması, allah'ın bedeviyi 'suya gark etmesi' şeklinde açıklanabilir.
maden suyundan bir yudum aldıktan sonra ki ilk çıkan ses. -gark!- devamında -soda yaptırıyö yea- gelir.
bir ninenin geyirme sesini çıkarması.
Bir şeye insanı aşırı derecede maruz bırakmak.
güncel Önemli Başlıklar