Devam eden avrupa şampiyonasında bire bir gözlemlediğim mesele. Zira yorumsuz olarak tanım verme babından şunu söylemek istiyorum. Sanırım bilderbergciler yeni bir afyon buldular. Daha doğrusu yatmış bir devi uyandırmayı akıl ettiler. Futbolda artan pazar payını hem kanalize edebilmek için hemde öteden beri var olan devi yeniden uyandırmak için yapılan bu küçük politikanı ay itibariyle görmekteyiz. Sayelerinde her maç öncesi ve sonrası yaşananları yani o muhteşem duygu selini gördükçe fark ettimde Türkiye de solculuk diye birşeyin var olmadığını daha doğru ifadeyle vakti zamanında bitirildiğini bununla beraber milliyetçiliği itici bir kelime bile olarak görenlerin gerçek milliyetçi olduğunu görmüş bulunmaktayız.
Son tanım: haydi çocuklar gözünüz aydın nur topu gibi devimiz uyandı meselesi.
milliyetcilik yukselmiyor sadece milletin gazi aliniyor hepsi bu dur. viyanayi kusattik, aldik, avrupayi fethettik bilmemne naralari atiliyor, fakat kicimizin dibindeki got kadar ermenistan'da bayragin yakiliyor, ayaklar altina aliniyor sesini cikaramiyor, hot diyemiyorsun. yemisim ben boyle yukselen milliyetciligi.
gazze'de, bosna'da yapılan kutlamalar, tüm islam aleminin galibiyete tek yürek olarak sevinmesi gerçeği göz önüne alındığında futbolla yükselen değer olarak ümmetçilik demek daha doğru olur.

sadece türkiye'den bahsediyorsak doğrudur bittabi.
sponsorlar versin gazı arkayada şöyle güzel bi tüyleri diken diken eden parça koysunlar, tabiki olacağı budur. korktuğum nokta milliyetçiliğin yükselmesi falan değil. şimdi bu çocuklar allah korusun alamazlarsa kupayı veya alırlarda öteki turnuvalarda başarı gösteremezlerse bu milletin böylesine aşırı bir ilgi gösterdiği milli takımın başarısızlığını hazmetmesi ne kadar kolay olacaktır? çok seviniyoruz sesimiz kısılıyor bağırmaktan ama yenildiğimizdede bir o kadar çöküyoruz ki ben hırvatistan maçındaki yediğimiz 119. dakika gölünden sonraki ruhsal durumumdan biliyorum.

(bkz: bunun için doğdunuz)
(bkz: reklam piyasası)
bir tek türkiye de değil bütün dünyada aynı olgunun varlığını görmekteyiz. Zira bu iş bir boşluk meselesi ise işte avrupalının ta gönlününün derinlerinde o uyuyan dev uyanmıştır ve manevi boşluk olabildiğince dolmuştur.
Ayrıca milliyetçilik eleştirisi yapılırken peşinden halkçılığın övüleceğini sanmak yanılgıdır. Pekala devletçilik bile övüle bilir bu durumda.